Sosyoloji dünyasının acı kaybı: Orhan Türkdoğan Hakk'a yürüdü Sosyoloji dünyasının acı kaybı: Orhan Türkdoğan Hakk'a yürüdü

"Darlık verme kalbime, mekân senin  Allah'ım..."

Şimdi Rahman'ın Misafiri Olmak Vardı...

“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk” diye coşmak vardı..

“Emret Yâ Rabbi, buyur Yâ Rabbi!
Çağırdın, geldim Yâ Rabbi!” diye nazlanmak vardı.

Saadet asrındaymış gibi,
Efendimizle birlikte tavafı tavafa katmak vardı.

Efendim gibi dokunup, öpseydim Hacer’ül Esved’i.
Hiç olmazsa selam verseydim,
Yenileseydim Rabbim ile ahdimi…

Koşuşsaydım Safa ve Merve arasında, ermek için rahmete…

Yakınlaşsaydım Hz. İbrahim gibi, Hz. İsmail gibi Rabbime…

– Ey Gönül! 
Kolay mı Hz. İbrahim gibi gözbebeğin evladını feda etmek? 
Kolay mı Hz. İsmail gibi candan geçmek? 
Kolay mı Hz. Hacer gibi ıssız çölde bebeğinle yalnız kalmak?

– Bize zor.
– Rabbini dost edinene değil!
– Bize zor.
Rabbine teslim olana değil!
– Bize zor.
– Derin ve Güçlü imanı olana değil.
Sen “teslimiyeti”, “itaati”, kısaca “sevgi”yi onlardan öğren! Nelerden vazgeçtin bugüne kadar, neleri O’nun için kurban ettin bir düşün?

Belki canını değil, ama şu çok tatlı uykunu feda et!
Sabah vakti, işrak vakti tam bir hac ve umre sevabı değil mi kıymetini bilene?

Evladını değil, her yıl bir kötü huyunu kurban et,
Bir günahından vazgeç!

Safa ve Merve’de koşamadın,
Ama kendin için, evladın için gayret et!
Hz. İbrahim ve Hz. Hâcer gibi bir ebeveyn olabilmek için koştur.
Evladın Hz. İsmail gibi bir kul olsun diye koştur.

Kâbe’yi göremedin ama “Ey Kâbe, Müminin kalbi senden daha kıymetlidir” diye yemin eden Peygamberin hürmetine gönülleri kazan, gönül yapıcı ol!

Kâbe’ye yüz süremedin, kapısına sığınıp af dileyemedin ama Rabbin sana şah damarından da yakın. Daima huzurda olduğunu fark et!

O zaman sana da bana da bayram, dünyan cennet olur.

– Ey Rabb'im!
Beni ve benim gibi mahzun olanları Hz. İbrahim’in davetini işitenlerden eyle!

Senin misafirin olup, nihayetsiz ikramlarına ermemizi nasip eyle!
Sevgini, rızanı, yardım ve nurunu bizden esirgeme…

Ey Şu Kutsal Belde'nin 
Ve BEYT-İ ATÎK'in SAHİBİ, 
Saatlerin, Ayların, ÂN'ların ve 
Tüm CÂN'ların HÂKİMİ Olan ALLAH’ım.!

BİZE AFV ve MAĞFİRETİN ile Merhamet BUYUR;
HAYIR ve RIZAN Nerede ise
BİZE O'nu LÜTFUN İle 
Tâkdir ve Nâsib EYLE;

Sonra BİZİ O'na RÂZI Kıl 
VAKTİ CUMA HÜRMETİNE.!
HAYIRLI SABAHLAR...

Editör: TE Bilisim