Son günlerde "peygamberin dinde dışlanması ve itibarsızlaştırılması" sürekli tartışılmaktadır. Söz konusu islâm ise; peygamberin dışlanması mümkün müdür? Bu konuya; kendi kavramları üzerinden ışık tutmaya çalışacağız.
Nebî: Allah tarafından insanlar arasından seçilip yüceltilen, Allahın müstesna bir görev (vahiy) için hazırladığı insandır.
Resul: Allahın vahyi kendisi üzerinden insanlara beyan(açığa çıkarım) ettiği, Nebînin müstesna bir görev olan için elçilik makama yükseltilmesidir.
Nebîlik ve Resullük: Elçinin postacılığa(!) indirgenip, itibarsızlaştırılması, yahut dinde dışlanması değil; bizzat Allah tarafından bir insana verilebilecek, eşsiz bir görev, vahiy sisteminin vazgeçilmez unsuru gören yüce bir lutuftur. Allah: insanlar için bir öğreti olan vahyini (dinini) onun üzerinden tamamlar.
Peygamber: Mecusîlikteki, insanların kendilerinin adlandırıp (yusuf/39-40) ilahlaştırdığı, sanal ilah (ateş) ile, insanlar arasında sanal elçilik yapan kişidir.
Mecusîlikte peygamber: Sanal ilahlar üzerinden, kendi fikirlerini insanlara dikta eder. Bu dinde hüküm koyucu:sanal ilâhlar değil peygamberin bizzat kendisi olduğu için bu anlayış Kur'an ile bağdaşmaz.
İslâm'da hüküm ve hikmet sahibi, (kendisini en güzel şekilde tanıtan hud/1-7) Allahtır. Nebiler: Allahın öğretileri olan vahye (dine) elçilik ederler. Allahın onlar için en güzel hitabı: Kur'andaki nebî ve resul sözlerinden ibarettir. Peygamber sözcüğü Kur'anda asla yer almaz.
Nebî ve resul ifadeleri yerine: Mecusî'likteki otorite sahibi Peygamber lafzını kullanmak, bu lafız üzerinden yeniden şirk'e dönüşü ifade eder. Asıl itibarsızlaştırma ve hafife alma, işte budur.
Selâm ve dua ile...
Selâm ve dua ile...
Şaban Kıvrak
Editör: TE Bilisim