Avrupa’nın bir gelişmişlik sırrı hikayesi Avrupa’nın bir gelişmişlik sırrı hikayesi

Son günlerde "peygamberin dinde dışlanması ve itibarsızlaştırılması" sürekli tartışılmaktadır. Söz konusu islâm ise; peygamberin dışlanması mümkün müdür? Bu konuya; kendi kavramları üzerinden ışık tutmaya çalışacağız.

Nebî: Allah tarafından insanlar arasından seçilip yüceltilen, Allahın müstesna bir görev (vahiy) için hazırladığı insandır.

Resul: Allahın vahyi kendisi üzerinden insanlara beyan(açığa çıkarım) ettiği, Nebînin müstesna bir görev olan için elçilik makama yükseltilmesidir.

Nebîlik ve Resullük: Elçinin postacılığa(!) indirgenip, itibarsızlaştırılması, yahut dinde dışlanması değil; bizzat Allah tarafından bir insana verilebilecek, eşsiz bir görev, vahiy sisteminin vazgeçilmez unsuru gören yüce bir lutuftur. Allah: insanlar için bir öğreti olan vahyini (dinini) onun üzerinden tamamlar.

Peygamber: Mecusîlikteki, insanların kendilerinin adlandırıp (yusuf/39-40) ilahlaştırdığı, sanal ilah (ateş) ile, insanlar arasında  sanal elçilik yapan kişidir.

Mecusîlikte peygamber: 
Sanal ilahlar üzerinden,  kendi fikirlerini insanlara dikta eder. Bu dinde hüküm koyucu:sanal ilâhlar değil peygamberin bizzat kendisi olduğu için bu anlayış Kur'an ile bağdaşmaz.

İslâm'da hüküm ve hikmet sahibi, (kendisini en güzel şekilde tanıtan hud/1-7) Allahtır. Nebiler: Allahın öğretileri olan vahye (dine) elçilik ederler. Allahın onlar için en güzel hitabı: Kur'andaki nebî ve resul sözlerinden ibarettir. Peygamber sözcüğü Kur'anda asla yer almaz.

Nebî ve resul ifadeleri yerine: Mecusî'likteki otorite sahibi  Peygamber lafzını kullanmak, bu lafız üzerinden yeniden şirk'e dönüşü ifade eder. Asıl itibarsızlaştırma ve hafife alma, işte budur. 

Selâm ve dua ile...

Şaban Kıvrak

Editör: TE Bilisim