Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) Üyesi ve Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Antalya'da düzenlenen uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin bir kongreye katıldı.

Uyuştucu ile ilgil öneli açıklamalarda bulunan Atasoy, Türkiye'deki madde bağımlılarının sayısının dünyanın birçok ülkesinden az olduğunu ama bu sayının giderek arttığını vurguladı.

Bir Bulgaristan Türkünün hikayesi! Bir Bulgaristan Türkünün hikayesi!

UYUŞTURUCUDA DA KÖPRÜ DURUMUNDAYIZ
Türkiye'nin dünyanın çok özel bir yerinde olduğunu aktaran Atasoy, şunları kaydetti: "Türkiye Asya ile Avrupa arasında köprü konumunda ama her şeyin köprüsündeyiz, kötülüklerin de köprüsündeyiz. Afganistan'dan yola çıkan İran'dan geçerek Batı'ya ulaşan eroin trafiğinin üzerindeyiz. Avrupa'da 1,5 milyon eroin bağımlısı var. Eroin bağımlıları bu maddeyi buluyor. Bu eroin de önemli ölçüde Türkiye'den Kuzey Karadeniz'den ya da Arap Yarımadası'ndan gidiyor."

Türkiye'nin sadece doğudan batıdan da birtakım tehlikelerin üzerinde olduğuna dikkati çeken Atasoy, terör örgütlerinin bu kaçakçılıktan pay aldığını söyledi. 

Suriye'de ve Lübnan'da laboratuvarlar olduğunu bildiklerini dile getiren Atasoy, uyuşturucu ile mücadelenin her vatandaşın görevi olduğunu belirtti. Aile içi şiddetin olduğu çocukların zehir tacirlerinin eline düştüğüne dikkat çeken Atasoy şu ifadeleri kullandı: 

"Uyuşturucu artık evlerin balkonlarında, teraslarında, mutfaklarında bile yetiştirilebilir hale geldi. Maalesef uyuşturucuyu her yerde yetiştiriyorlar. Burada polisin, komşuların, apartman yöneticilerinin, su ve elektrik faturası görevlilerinin, yangına müdahale eden itfaiyecilerin bile dikkatli olması gerekiyor. Elektrik faturalarına, su sarfiyatlarına dikkat edilmeli. Farklı kokulara duyarlı olunmalı çünkü yasak olmayan maddelerle bile uyuşturucu madde sentezlemenin yöntemleri internette anlatılıyor."
 

Editör: TE Bilisim