1 Mayıs’ın, bir mücadelenin simgeleşmiş tarihsel adı olduğunu vurgulayan Çıtırık, işsizliğin bugün de geçmişte olduğu gibi ülkemizin en ciddi sorunlarından biri olduğunu hatırlattı. Çıtırık, "Sendikasızlaştırma, esnek çalışma, taşeronlaşmanın devreye sokularak emek dünyasının önüne engeller çıkartılmamalıdır. İdarenin, 'paran kadar eğitim', 'paran kadar sağlık' ve 'paran kadar adalet' anlayışına son verilmelidir." dedi.
Anayasa'nın 34. maddesine göre herkesin, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Çıtırık, "Öncelikle izin almanın bir koşul olmadığı ortadadır. Şiddete dönüşmeyen, kamu düzenini bozmayan, barışçıl nitelikte, yurttaşın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. Maddesi ve Anayasa'da güvence altına alınmış toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme-protesto hakkı, siyasi iktidar tarafından engellenmemeli. 1 Mayıs halkın genelinden soyutlanmamalı ve herkesin katılımı ile insanların aileleriyle birlikte istedikleri yerde kutlamalı." şeklinde konuştu
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin hazırlamış olduğu rapora göre 2014’te bin 886 işçinin hayatını kaybettiğini vurgulayan Çıtırık, "2013’te bu sayı 1235’ti. İş cinayeti en çok inşaat ve yol işkolunda yaşandı. Ülkemizde iş kazalarının da artarak devam ettiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı
"İÇ KARIŞIKLIK TÜRKİYE’YE CİDDİ ŞEKİLDE YANSIDI"
Suriye’de 2010’da başlayan olayların etkisinin Türkiye’ye ciddi bir şekilde yansıdığını ifade eden Çıtırık, "Suriye ile Türkiye arasında 1998’de varılan Adana anlaşması sonrasında ilişkilerin ciddi bir şekilde geliştiğini, 2010 yılına kadar dış ticaret hacmimizin 750 milyon dolardan 2.4 milyar dolara kadar yükseldiğini de gözlemliyoruz. Suriye’deki bu yansımalar, daha sonra kendi içerisindeki insanlık adına işlenen utanç verici, insanlık dışı bu katil ordularının sonrasında, Suriye ve Irak sınırındaki IŞİD tehdidinin, sınır kentlerindeki ekonomik faaliyetlere de ciddi darbe vurduğunu, yıllık ihracat kaybının yaklaşık 5 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Sayıları resmi rakamlara göre 2 milyona yaklaşan Suriyeli mülteciler, Türkiye'de kaçak olarak çalışıyor. Herhangi bir sosyal güvenliği olmadan ve mevcut ücretlerin yarısına hatta üçte birine çalıştırılan Suriyeliler, özellikle tarım, inşaat ve tekstil sektörlerinde iş buluyor." dedi
Çıtırık, açıklamasına şöyle devam etti: "İşsizlik oranı ise yüzde 11’i geçti. Kahramanmaraş, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay’da işsizlik artışında mültecilerin payı olduğuna dikkat çekiliyor. Ülkemizde tutunmaya çalışan Suriyeli göçmenler nedeniyle ücretler düşüyor, çalışma saatleri uzuyor, kimsenin istemediği işleri yapmak zorunda bırakılıyor. Emeğin sömürülmediği, insan onuruna yakışır ücretlerin verildiği ve can güvenliğinin güvence altına alındığı bir Türkiye istiyoruz. Emekçilerin birlik, dayanışmayı sergileyip, haksızlıklarla mücadele ederek daha yaşanılır bir dünya için seslerini ve haklı taleplerini dile getirdikleri, barış, özgürlük, demokrasi için, savaşsız bir dünyada sömürüsüz, insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam için yarın hep birlikte alanlarda olacağız."
Editör: TE Bilisim
