Azerbaycanlı bir dostumuz bize şöyle  mail atmış.

''Merhaba., necəsiniz? Bursa'dakı vatansever, milletçi kardeshlerimi salamlayiram, hepinizi bagrima basiram. Nilefer belediyyesinin teatrosu 12 mayda Ermenistana sefer etmek ve ilishkileri gelishtirmek isteyir. On minlerle muselmanin, turkun qanina eli batan bir dovletle nece emekdashliq etmek olar?(( Medeni tedbirler, ilishkiler uchun dunyada devletmi yok? Nilufer belediyye başqanını solçu olduğunu bilirəm, ancaq yenədə STK-ların tepkilər göstərməsinin etkili olacağını düşünürəm. Çok xahiş edirem bu mesele ile bagli sizde belediyyeye etirazinizi bildirin, onları fikirlerinden donderin. Bu biz Azerbaycan Türklerini çox agridir.''

    Kısaca  Azerbaycanlı dostumuz; Nilüfer Belediyesinin Ermenistan'la ilişkiler kurup ,karşılıklı bir takım etkinlikler yapılmasından dert yanarak hem Nilüfer Belediyesine hem de Bursa'da yaşayan Türk milliyetçilerine sitem ediyor.

    İşin doğrusunu söylemek gerekirse  bu mail gelene kadar bu olaydan haberim yoktu. Ancak, K.Irak'ta Türkmenler yerinden yurdundan edilirken, topladıkları yardımları bölgedeki Ezidilere yollamayı tercih eden  Nilüfer belediyesi  böyle konularda ‘’sabıkalı’’ olduğu için   bu iddia beni hiç şaşırtmadı.

   Ancak yine de inşallah yanılıyorumdur diyerek   bir araştırma yapayım dedim ve Nilüfer Belediyesinin resmi internet sitesine girdim.

   Sitede yazdığına göre, Nilüfer Belediyesi  ile Ermenistan-Gümrü şehri  belediyesi arasında dizi kültür ve sanat etkinliği yapılarak ‘’Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecine’’ destek verilecekmiş. Hatta  bu konuda ilk adım olarak Bursa-Nilüfer’deki Nazım Hikmet Kültür Evinde Türk ve Ermeni sanatçıların eserlerinin yer aldığı ‘’Mavi Küre’’ İsimli sergi törenle açılmış. Bu törene Ermenistan  yetkilileri de  katılmışlar.

   Nilüfer’deki bu etkinliğe karşılık olarak Nilüfer Belediyesi tiyatro ekibi de Ermeni yazar Hagop Baronyan’ın eseri olan ‘’Şark Dişçisi’’ isimli oyunu Ermenistan’da sahneleyecekmiş.

 

   İyi de, ne var bunda, araları açık iki devletin ve milletin sanat vasıtası ile aralarındaki soğukluğun giderilmesinden neden rahatsız olursunuz diye düşünenler olabilir.

   Türkiye-Ermenistan arasında ki soğukluğun giderilmesi elbette benimde arzum ve temennimdir.

Mardin’de yok böyle bir dava yaşanıyor! Mardin’de yok böyle bir dava yaşanıyor!

   Ancak, dostluk elini uzattığınız bu devletin kardeş Azerbaycan’ın  topraklarının beşte birini ve Dağlık Karabağ Bölgesini halen işgal atında tuttuğunu düşünürsek,

   Daha dün denecek zaman içerisinde Dağlık Karabağ’ın Hocalı kasabasında yüzlerce Azerbaycan Türk’ünün çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden Ermeni çetecilerce katledildiğini ve o şehitlerin kanlarının henüz kurumadığını, ayrıca binlerce Azerbaycan Türk’ünün Dağlık Karabağ bölgesini terk etmek zorunda bırakıldığını  düşünürsek,

   Geçmişte gerek Anadolu’da gerekse Kafkaslarda(Azerbaycan’da) yüzbinlerce Türk’ün Ermeni çetecilerce  vahşice şehit edildiklerini  hatırlarsak ,

  Ermenistan devletinin ve diasporasının Türkiye’yi ve Azerbaycan’ı uluslararası her platformda sıkıştırmak için elinden gelen her melaneti işlediğini göz önüne alırsak ,

  Nilüfer Belediyesinin bu davranışını makul ve hoş karşılamamız mümkün değildir. Nilüfer Belediyesi bu davranışı ile Ermenileri dostumuz yapamaz ama dostumuz ve kardeşlerimiz olan Azerbaycan Türklerinin incinmelerine ve Türkiye’ye kırılmalarına  sebep olabilir.

  Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i  kararından vaz geçerek bu etkinliklere son vermeye davet ediyorum.

   Aksi taktirde Bursa’da ki milliyetçilerinin  ve  Milliyetçi Sivil  Toplum Kuruluşlarının  bu uygulamaya sessiz kalmayacaklarını  ve anayasal   demokratik tepki gösterme  haklarını  kullanacaklarına inanıyorum.

ORHAN ŞEN

[email protected]

Editör: TE Bilisim