Açılım politikalarıyla ülkeyi ayrışmanın, kutuplaşmanın ve nihayetinde bölünmenin eşiğine getiren bir zihniyetin temsilcisi olan Sayın Çelik dün yaptığı basın açıklamasında partimiz ve Sayın Genel Başkanımızla ilgili bazı iddia ve ithamlarda bulunmuştur.
Türk millî eğitim sisteminin köküne dinamit koyarak millilik vasfını bertaraf eden, AKP’nin edep kurallarından habersiz Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ağzına aldığı şeyin ne olduğunu iyi bilmelidir. Tıpkı Genel başkanı gibi, Milliyetçi Hareket Partisi ve onun Sayın Genel Başkanı’nın adı her geçtiğinde besmele duymuş şeytan gibi çılgına dönmekte ve ağzına gelenin ne olduğundan habersiz konuşmaktadır.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yaptığı basın açıklamasında her zaman olduğu gibi gerçekleri balçıkla sıvamak için kendilerine yönelik iddialarda laf kalabalığı yaparak ve MHP düşmanlığı üzerinden hedef saptırmaya çalışmıştır. Türk milleti -şimdilik Bakan seviyesinde- AKP mensuplarının ve aile bireylerinin maruz kaldığı iddiaların kanuni yollardan çürütülmesini beklerken; hâkimlere, savcılara, polislere ve kanunlara yapılan müdahalenin izahını yapması gereken Hüseyin Çelik, bu kirli ilişkileri ağzına alması gerekirken ağzına hiç yakışmadığı hâlde MHP hakkında konuşmaya çalışmakta. Türk milletinin ahlaken takdirini kazanmış olan Milliyetçi Hareket Partisinin temiz geçmişinden kendisine malzeme bulmaya çalışarak aslında bulaştıkları pisliğin boyutunu gözler önüne sermektedir. Büyük Türk milleti her şeyin farkındadır, Hüseyin Çelik’in sözlerine itibar edilmeyecek biri olduğunu da çok şükür iyi bilmektedir.
Siyasi ahlak dendiğinde akla gelen MHP’nin, bu hususta AKP’den alacağı hiçbir ders yoktur. Dün devlet okulunda Kürtçe olmaz, devlet televizyonunda Kürtçe yayın olmaz, tek dil Türkçedir diyenlerin bugün geldikleri nokta ortadadır. Hele ki tüm ülkenin diline düşen bebek katili ile görüşme hususunda yaşanan “şeref” tartışmaları hafızalardan silinmemişken AKP’nin bugün bölücübaşı Öcalan üzerinden yeni bir “şeref” tartışmasına girmesini tavsiye etmemekteyiz. Milliyetçi Hareket Partisi bölücülerin kazanımlarını öngörmüş, AKP ile PKK’nın pazarlıklarını, gizli ortaklıklarını ortaya çıkarmıştır ve bu ihanetin gelecekteki basamakları konusunda da uyarılarına devam etmektedir. Yarın haklı çıkmamak adına bugün yaptığımız uyarıların AKP tarafından paronayaklık olarak lanse edilmesi halkımızı aldatmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
AKP döneminde hortlayan PKK terörü insanlarımızı şehit ederken, milletimizin TBMM’den beklentilerini ifade ettiği bir dönemde “Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis toplanmaz.” diyerek bu millete dair fikirlerini daha önce beyan eden Hüseyin Çelik’in bu konuda söyleyeceği hiçbir şey milletimizde karşılık bulmayacaktır.
MHP’yi her şeyin altında PKK aramakla itham eden Hüseyin Çelik dönüp her işlerinde PKK ile yaptıkları pazarlıklara, Oslo’da verdikleri sözlere bakmalıdır. Bugün bir devlet krizine neden olan AKP iktidarının bu krizin oluşmasında Oslo’da verdikleri hangi sözlerin yattığını bir an önce aziz milletimizle paylaşması gerekir. Bu görev de sözcü olarak Hüseyin Çelik’e düşmektedir. Sayın Çelik Oslo’da PKK’ya hangi sözleri verdiniz, bu sözler hangi grupları rahatsız etti, şu an kimlerle hangi sözleriniz vesilesiyle çıkar çatışması yaşıyorsunuz, çıkın açıklayın.
Hüseyin Çelik’in, sürekli olarak partimiz hakkında ağza alınmayacak ifadeler kullanması, mesnetsiz iftiralarda bulunması, haddini bilmezliğiyle siyasette ün yapan haysiyet ve onur sınırlarını aşan bir karakterin tezahürüdür.
Türkiye’yi böldürmemeye kararlı olan ve her vesileyle milletimizi ve iktidarı uyaran, ikaz eden partimize ve Sayın Genel Başkanımıza laf söylemek Hüseyin Çelik’in haddi değildir.
Ne yazık ki AKP bölücülük hastası, terörist yanlısı ve terörist başına yaranma bağımlısı olmuştur. Tüm benliğini işgal eden bu hastalıktan yakasını kurtarması artık imkânsızdır ve Türk milletinin AKP müptelasından en kısa sürede kurtulması yakındır. Son olarak “Sigorta ile alakalı bir kanun geçtiğinde MHP’liler, Öcalan’a sigorta yapmak için değişiklik yapıldığını iddia eder.” diyerek kendini eğlendiren Hüseyin Çelik’ten Türk milletiyle birlikte beklediğimiz açıklama şudur: Yatak odalarından para sayma makineleri, ayakkabı kutuları içinde milyon dolarlar çıkanları, kollarında yüz binlerce dolarlık saatler bulunanları neden kanunun sigortasına almaya çalışıyorsunuz? Laf kalabalığıyla büyük Türk milletini kandırmaya çalışmak yerine cevabı beklenen sorulara cevap verin.
