Dünyanın son yıllarda gördüğü en büyük insan hakları ihlallerinden olan Çin’in Doğu Türkistan’daki baskılarına ilişkin, uluslararası platformlardaki hukuk mücadelesine bir yenisi daha eklendi. Türkiye’deki farklı barolara kayıtlı 100 avukatın, Çin’in Doğu Türkistan’daki baskı ve asimilasyon politikalarını içeren şikayet başvurusu Birleşmiş Milletler nezdinde kabul gördü. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, başvuruyu 14-18 Şubat 2022 tarihleri arasındaki Cenevre’deki 29. oturumda incelemeye alacak. Başvuruya ilişkin Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Avukat Faruk Keleştimur, QHA’ya “Birleşmiş Milletler’den bize gelen geri dönüş bir nebze umut verici olmuştur. Fakat bunun takibini fiziken de sürdürme kararlılığındayız. O tarihler arasında Hukuk ve Fikir Platformu’nu temsilen bir heyetle, biz de Cenevre’de olacağız. Gelişmeleri takip edip Doğu Türkistanlı soydaşlarımız ve tüm kamuoyuyla bunları paylaşacağız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de faaliyet gösteren hukukçulardan oluşan Hukuk ve Fikir Platformu’nun girişimiyle, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği baskı, asimilasyon ve insan hakları ihlalleri, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’na taşındı. Haziran 2020’de konseye gönderilen başvuruya ilişkin, Birleşmiş Milletlerden resmi bir yanıt geldi. Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Avukat Faruk Keleştimur, konuya ilişkin “Doğu Türkistan için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne 100 Avukat ile gerçekleştirdiğimiz şikayet başvurusu kapsamında tarafımıza BM tarafından tevdi edilen bildirimi meslektaşlarımız ve kamuoyu ile paylaşıyorum… 14-18 Şubat 2022 tarihleri ​​arasında Cenevre’de gerçekleşmesi planlanan 29.oturumda başvurumuz incelenecektir. Hukuk ve Fikir Platformu yönetimi olarak orada olacağız. Albayrak’tan Gökbayrağa selam olsun!” ifadelerini kullandı. Keleştimur, başvuru sürecine ilişkin Kırım Haber Ajansına değerlendirmelerde bulundu.

“DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYDAŞLARIMIZIN MARUZ KALDIĞI HAK İHLALERİ DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE CEREYAN EDİYOR”

“Bildiğiniz üzere Türkiye’de çeşitli illerin barolarına kayıtlı 100 meslektaşımızla bir araya gelerek Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızın maruz kalmış olduğu insan hakları ihlallerine dair Birleşmiş Milletler nezdinde bir şikayet başvurusu gerçekleştirdik. Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne aykırılık içeren 12 başlık altında bugün Çin’in Doğu Türkistan’a yaşatmış olduğu mezalime dair delilleri de kapsayan, ki bu deliller BM’nin raporlarında delil olarak kabul ettiği uluslararası kuruluşların raporlarını da içeriyor, bunların da bulunduğu geniş kapsamlı bir başvuru gerçekleştirdik. Sonuç olarak, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından bize resmi bir tebligat yapıldı, bunu da sosyal medya aracılığıyla kamuoyuna duyurduk. Bu tebligat kapsamında 14-18 Şubat 2021 tarihleri arasında Cenevre’de yapılacak olan 29. oturumda İnsan Hakları Konseyi bizim müraacatımızı değerlendirecek. Doğu Türkistan’daki soydaşlarımızın maruz kalmış olduğu insan hakları ihlalleri apaçık bir şekilde dünyanın gözü önünde cereyan ediyor.

Ukrayna, Oyunun Sonu Nedir? Bütün Bir Ülkenin Özelleştirilmesi Ukrayna, Oyunun Sonu Nedir? Bütün Bir Ülkenin Özelleştirilmesi

“BİRLEŞMİŞ MİLLETLERDEN GELEN GERİ DÖNÜŞ BİR NEBZE DE OLSA UMUT VERİCİ OLMUŞTUR”

Biz hukukçular olarak, Müslüman Türk evlatları olarak soydaşlarımızın yaşadığı bu haksızlığa karşı, bir reaksiyon olarak ne yapabiliriz dediğimizde, uluslararası kuruluşları ve uluslararası hukuk mercilerini harekete geçirmenin en önemli faaliyet alanı olduğunu gördük. Bu mantıkla yola çıktık. İnşallah, sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Birleşmiş Milletler’den bize gelen geri dönüş bir nebze umut verici olmuştur. Fakat bunun takibini fiziken de sürdürme kararlılığındayız. O tarihler arasında Hukuk ve Fikir Platformu’nu temsilen bir heyetle, biz de Cenevre’de olacağız. Gelişmeleri takip edip Doğu Türkistanlı soydaşlarımız ve tüm kamuoyuyla bunları paylaşacağız.”

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin Hukuk ve Fikir Platformu’nun şikayet başvurusuna ilişkin resmi tebligat metni:


DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN

Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.

Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri gizlemektedir. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır.



Editör: TE Bilisim