Ücretsiz kitap dağıtılması gözden geçirilmelidir! Ücretsiz kitap dağıtılması gözden geçirilmelidir!
Akademik çevreler her gün bir taraflarda böyle alaya alınıyor. Yıllardır böyle ve üstelik gün geçtikçe tırmanıyor. Yine böyle bir günde bilgisine ve ciddiyetine yıllardır çok güvendiğim bir akademisyene, sizin bir derneğiniz yok mu, bu gidişata yol açanlara neden tek laf edilmiyor dedim. Bana 'bekara karı boşamak kolay' dedi. Hemen işten atarlarmış. Peki sizin haklı tepkilerinizi dile getirebilecek emekliniz yok mu, dedim. Var ama hepsi emekliye ayrıldıktan sonra özel üniversitelerde ders veriyorlar, onlar da işinden olmak istemez, dedi. Peki kaç para kazanıyorlar ki dedim. En az 2000 tl dedi. Peki siz aranızla her ay sadece onar lira toplasanız, her birine maaş olarak mesela 5'er bin lira verseniz de onlar sesini yükseltse dedim. Sadece para sorunu değil, tutuklanmaktan da korkarlar dedi. Toplum haklı haksız düşünmez, araştırmaz, çok itibar kaybı olur, dedi. İçimden 'işte bu noktada idealizmin önemi ortaya çıkıyor' dedim. Bana kırk dereden su getiren akademisyene şu hikayeyi anlattım: 
Paratonerin mucidi Benjamin Franklin, Londra Kraliyet Bilim Topluluğu üyesi olduğu halde, Amerika'nın bağımsızlığı için mücadele edenlerin safına katılır ve sesini alabildiğine yükseltir. Ingiltere kralı çok kızar. Kraliyet Bilim Derneği başkanını çağırır ve onu dernekten atmasını ve nasıl bir kafaylaysa paratonerin sivri ucuna bir top yerleştirmesini ister. Topluluğun başkanı geri döner ve aldığı talimatı kurula anlatır ve hemen görevinden istifa eder. Kral buna çok kızar. Ama kime teklif ettiyse hiçbir bilim adamı istifa eden başkanın koltuğuna oturmayı kabul etmez. Sonunda ilk başkan tekrar görevine döner. Şunu da eklemeliyim: O tarihte üniversiteler kilisenin bir şubesi. (Bu konuyu UYGARLIĞA GİDEN YOL adlı kitabımda anlattım da.) Kimse maaş almıyor. Herkes kendi kesesinden yiyor ve Britanya'nın Avrupa'daki ramiplerini  geçmesi için karşılık beklemeksizin çalışıyor. Içlerinde toprak ağası da var bohem hayat yaşayan  yoksul olanı da. Ama zengin veya yoksul hiçbiri şahsiyetinden taviz vermiyor. 

Kimse bana darılmasın lütfen. Akademisyen arkadaşlarımın hepsine güveniyorum, inanıyorum, yanlızlık içinde olduklarını biliyorum. Hepsine bu konuda fikrimi burada yazdığım gibi ifade etmişimdir, hepsi de bana hak vermiştir. 
Inşallah bu notum da kör kuyuya düşmez. Ne diyeyim.

İBRAHİM OKUR

Editör: TE Bilisim