Gümüşhane Merkez Akpınar Köyü'nde mütevazi bir hayat sürerek hakka yürüyen; doğuda Ruslara, Irak'ta İngilizlere, Çanakkale’de yedi düvele, batıda Yunan’a meydan okuyan efsanenin (isimsiz bir kahramanın) bilinmeyen göz yaşartan öyküsünü torunu Köksal Kaya anlatıyor. Bu gerçek hayat hikayelerinin yeterince bilinmemesi hüzün vericidir. En azından bir kısmını sizlerle paylaşmayı onların aziz hatırasına saygının gereği sayıyoruz. Türk milletinin tarihi aslında en az bilinen kahramanlar kadar bilinmeyen isimsiz kahramanlar tarihidir. Bu öyküleri bilenler o milli direnç ve efsane ruhla ölümsüz olur adeta yeniden doğarlar. Merak ve ilgiyle okuyacağınızı ümit ediyorum.

İŞTE TORUNUNUN AĞZINDAN EFSANE KAHRAMANIN FİLM GİBİ HİKAYESİ

“Gümüşhane Akpınar Köyümüzde yaşamış kahraman Gazi Yüzbaşı Ziya Kaya'nın üçüncü kuşak ilk dedesi Hüseyin Ağadır. Hüseyin Ağa, Türkistan Yesevi'den 2 çift kağnı arabasına çadırını, eşyasını,yiyeceğini yükleyip sığır, koyun ve keçi sürüsü, binek atları ile Gümüşhane Akpınar Köyü'ne gelmiştir. Köyün kurucusu Miti Ağa'dan tarla alıp ev yeri yaptı ve köye yerleşti. Geçit Köyü'nden satın aldığı araziler ise Tepesidelik, Kocuklar, Tutuyalıklar ve Kızlarsinileri'dir. Çiftçilik ve hayvancılık yaparak yaşamışlar. Hüseyin Ağa, Ahmet Yesevi Dergahı'nda yetişmiş kuran eğitimin almış, İslamı yaşayan, yardımsever, zekatını kendisi fakirlere dağıtan, kapısına gelen fakirlere Zahra-i Azar verdiği için Ecik Hüseyin Ağa lakabı alan biridir. Oğulları ikinci kuşak Hacı Ömer, yaya olarak altı ayda Mekke'ye Haca gitmiş, bir yıl sonra da kardeşi Hacı Ahmet gitmişti. Bu Sebeple ibze Hacıgiller denir. Yüzbaşı Ziya Kaya'nın dedesi Hacı Ahmet Ağa, babası Üzeyir Ağa, annesi Mahi Hatun, abisi Yunus Ağa'dır.

KESKİN NİŞANCILIKTA BAŞARILIYDI

Osmanlı İmparatorluğu'nun çok zayıfladığı yıllardı. Gazi Yüzbaşı dedem 16 yaşında gönüllü asker olup Erzurum Tabyalar'da askerliğe başladı. Daha sonra 3 yıl Çanakkale Savaşı'na katıldı. Birlik içinde mevzide  keskin nişancı olarak gösterdiği başarı sonucu çavuş oldu. Gönüllü seçildikten sonra Basra Körfezi'ne gitti. 1916'da Kut'ül Amare Savaşı'na katıldı. Körfez'de İngilizler, Türk Askerini sıkıştırmıştı. Türk askerinin mermileri ve erzakları azalmıştı. Basra Körfezi'ne giriş yapan ingiliz gemisini durdurmak için komutan emir verdi. Dedem: 'Komutanım 10 asker seçeyim, yüzerek gemiye çıkalım mermi bile patlatmadan gemiyi esir alıp Türk birliği limanına getireyim' dedi. Gazi dedem dahil 11 Türk askeri ile yüzerek gemiye çıkar ve görevlileri esir alıp İngiliz gemiyi Türk limanına getirdi. Gemide silah, yiyecek ve giyecek vardır. Bu mühimmatla yeniden Türk askeri İngilizlerle savaşmaya devam eder ve İngiliz ordusunu yendiler. Bu başarısı sebebiyle komutan Çavuş Ziya'ya Teğmen rütbesini verdi.

BİNBAŞI CASUS ÇIKTI

Türk tarihine altın harflerle geçen bu savaşı kazanıldı. Daha sonra tekrar Erzurum Birliği'ne geri döndü. 10 gün izin alıp köye geldi. Komşu Geçit Köyü'nden Şükrü Ağa'nın kızı ile nişanlandı. Erzurum'a birliğine döndüğünde Doğu Cephesi Savaşları başladı. Rus askeri Kars'ı kuşatmıştı. Kars'ın doğusunda 1250 rakımlı tepeyi Rus ele geçirip karargah kurmuştu. Ali ihsan Paşa emir vererek bu tepeyi alamayacaklarını söyledi. Tabur komutanı Binbaşı bir bölük askere saldırı emri verdi. Türk askeri kayıp verdi ve geri çekildi. İkinci gün yine bir bölük askere saldırdı ve yine kayıplar verildi. Üçüncü gün komutan Ziya dedeme 'bölüğünle saldırın' emri verdi. Dedem 'Binbaşım sen taburun önüne geç birlikte saldıralım, yoksa böyle çok şehit veririz' dedi. Bİnbaşı 'emrime karşı gelme Teğmen görevini yap' dedi. Dedem karşı koydu. Ertesi gün Paşa gelince dedem durumu ona anlattı. Dedem paşaya binbaşıdan şüphelendiğini casus olabileceğini söyledi. Doğu Cephesi paşası 1250 rakımlı tepeye Rus karargahı kurdu. Oranın alınması şarttı. Gazi dedem paşaya 'Müsade et birlikten 40 asker seçeyim  burunları kanamadan Allah'ın izniyle Rus karargahını teslim alacağız. Sabaha da Türk bayrağını dikeceğiz' deyip  müsade istedi. İzni aldıktan sonra hazırlıkları yaptı. Dedim çocukluğundan beri Rusya'da fırıncılık yapan İspirli Rusça bilen ere Rus elbisesi giydirip gizlice Rus karargahına gönderdi. Gece olunca Rus askeri yatınca Türk askeri işbirliğindeki er, kalkıp tüfekleri alıp Türk askerine verdi. Ziya dedem saldırı emri verdi. Karargahı dört taraftan saran Türk askeri Rus askerlerini siper aldı. Rus nöbetçiler düdük çalarak Rusları uyandırdı. Ruslar atışa başladı. Ancak Türk askeri karargahı esir aldı ve başarı oldular. Tepeye Türk bayrağını diktiler. Ali İhsan Paşa sorgulandı ve Rus-Ermeni ajanı olduğu ortaya çıktı ve idam edildi. Paşa, Teğmen dedeme Yüzbaşı rütbesi taktı. 

RUSLARIN ELİNDEN KURTULDU

Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!

Dedem 40 askere 10 gün izin verdi. Rus karargahından aldığı atla köye geldi. İzin bitince birliğine dönerken Bayburt'ta Rus askerini gördü ve atı ahıra çekip saklandı. Rus askeri atı buldu ve onların olduğunu anladı. Eğer atı alan ortaya çıkmazsa köyü yakacağını söyledi. Dedem mecburen teslim oldu. Rus komutan dedemin ellerini bağlayıp Vavuk Dağı'ndaki Rus birliğine götürdü. Dedem kaçma planı yaptı. Güvercinlik Köyü'nde tuvaletini yapacağını söyledi. Rus askeri sigara içerken dedem silahını alıp Rus askerlerini vurur ve Köse'ye doğru gitti. Erzurum'daki birliğine ulaştı. Türkiye'de seferberlik vardı. Dedemden iki yaş büyük Yunus abisi de Erzurum'a aynı birliğe asker gitti.Dedemi buldu birlikte paşaya çıktılar. Evlerinde anne ve kız çocuklarından başka kimse olmadığını söylediler. Paşa kabul etti ve 3 günlük asker Yunus ağabeyin terhisi doldurup köye gönderdi. Rus doğuya yayılmaya devam etti. Ana karargahı Sarıkamış Dağı'nın doğu tarafıydı.

(DEVAMI GELECEK)

Sabri ŞENEL / 19.02.2021

Editör: TE Bilisim