Aydınlar Ocağından Gerekli Yerlere Açık Dilekçe! Aydınlar Ocağından Gerekli Yerlere Açık Dilekçe!
 Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Gazetesi Genel gösterim Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşmasına katılan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri ile konsoloslara, twitter hesabı üzerinden tepki gösterdi. 

Bozdağ'ın açıklamaları şöyle: "hiçbir organ, makam, merci veya fert,...Mahkemelere ve hâkimlere komut ve talimat veremez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Derdest dava hakkında TBMM'de yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz, beyanda bulunulamaz. Sanığın, lehine/aleyhine karar vermesi; işlem tesisi; beyanda bulunması için yargı görevi meydana getirenı, hukuka aykırı etkilemeye teşebbüs, suçtur. Görülen davada hukuka aykırı karar vermesi/işlem tesisi için yargı görevi yapanı, hukuka aykırı etkilemek için sözlü/yazılı beyan da kabahattur.

Yargı görevi icra edenın görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir yada tehdit kullanmak da kabahattur. CHP/HDP'li bazı vekillerin, İst.14. ACM'nin görevine müdahalesi; yargılamayı/yargı görevi yapanı etkileme, yargı görevini engelleme suçudur. Anayasa ve kanunlara aykırı olarak mahkemeyi ve yargı görevi yapanları baskı altına almaya yönelik bu tutum, asla ve asla kabul edilmez. Hakimler, TBMM'nin faaliyetlerini engelleyemeyeceği benzer biçimde milletvekilleri de yargılamayı ve yargı görevini yapanların görevini engelleyemez.

"KONSOLOSLARIN BU TAVRI TARTIŞMASIZ ADİL YARGILAMAYA VE YARGI GÖREVİ YAPANLARA BASKIDIR"

Yargı kararları, elbette eleştirilebilir; fakat mahkemelere ve yargı görevi yapanlara CHP'li/HDP'li vekiller dahil kimse baskı yapması imkansız. Bazı ülkelerin konsoloslarının yetkilerini/hadlerini aşması ve birlikte hareketle Türk yargısını etkilemeye çalışmaları da kabul edilemez. Türkiye, bir müstemleke değildir; bağlarımsız, güçlü ve de kudretli bir devlettir. Türk yargısı da Türk hakimleri de bağımsızdır. Konsolosların bu tavrı tartışmasız adil yargılamaya ve yargı görevi yapanlara baskıdır. Bu, hukukumuzda kabahattur ve asla kabul edilemez. Türkiye'nin mahkemeleri de hakimleri de bağımsızdır. Kararlarını, baskıya bakılırsa değil anayasa, kanun/hukuka bağlı vicdani kanaatleriyle verir. Mahkeme kararları, eleştirilebilir. Fakat bu eleştiri, karar verildikten sonrasında yapılır. Karar sonrası kritik, haktır; yargıya baskı değildir."
Editör: TE Bilisim