İsrail-İran geriliminde Cihat Yaycı'dan çarpıcı yorum: Bu bir cambaza bak savaşıdır' diyerek Türkiye'yi uyardı İsrail-İran geriliminde Cihat Yaycı'dan çarpıcı yorum: Bu bir cambaza bak savaşıdır' diyerek Türkiye'yi uyardı
 Seçim çalışmaları için ara verdiğim yazmaya 1 Kasım seçim analizi ile devam edeceğim.

Seçim sürecinin özeti kaos kargaşa terör korkusunu kamu özel yandaş imkanları ile adaletsiz haksız biçimde verip ölümle tehdit edip sıtmaya razı edilen seçim demek için bin şahit gereken bir dayatma yaşadık. 1 Kasım seçimleri adaylık sürecinde gerek aday adaylığı gerekse aday olduktan sonra şahsıma ve partime gösterdiğinız yakın ilgi ve destekten dolayı emeği ve katkısı olan herkese yürekten teşekkür ederim. Yaşanan süreci ilke, ülke ve ülkü öncelikli sonuç ve sefer boyutu ile otokrotiğe tabi tutup zafer kuralları ve tecrübe çıkarılacağı ümidini taşıyorum.

Türk milliyetçileri en son gülen ve zaferinden emin olduğumuz ulvi bir davanın efsane temsilcileridir. Bu seçimlerin dost düşman her kesimin düşünce odağında MHP ve Ülkücüler vardı. Konjonktür ve süreç bütün iletişim kanalları ve milli iradeyi etkileyecek her yol yöntem imkan seferber edilerek yedi düvele karşı savaşan MHP'yi hedef almıştır. Biz gücümüzü sonuçlar değil haklı ideallerimizden alırız. Hangi yalan hile ve manüplasyon etkili olursa olsun gerçekler ile bir gün mutlaka yüzleşeceğiz. Bu gerçekler bakalım nereye kadar gizlenip devran sürecektir.

Ülkemize ülkümüze şartlar ve bedel ne olursa olsun sahip çıkmak bu millete ve topraklara vefa borcumuzdur. Büyük kutlu ve mübarek yürüyüş sürecektir. Şahıslarımız fani ideallerimiz davamız ve Türk milleti ebedidir. Seçim süreçlerinde ve öncesinde kimlerin kaçkın kimlerin ter, emek ve çile çektiğini Ülkücü hafıza kayıt altına almıştır. Allaha hepimimiz bir can borçluyuz O'nun hesap günü yakındır. Çakallar dumanlı günü sever gün ülkü ve MHP'den yana tavır alma sabır ve sadakatle huşu içinde davaya sahip olma günüdür. Gün ağzından çıkanı kulakların duyması gereken özel gündür.

Haktan adaletten milli ve manevi değerlerden yana taraf olmak varlık sebebimizdir. Seferle mükellef kılındığımız kutlu ve mübarek davada sonuçlar üzerinden siyasi linç sehpaları kurmak doğru değildir. Haklı olmanın ölçüsü seçim kazanmak ve anlaşılmak asla değildir. Mekkede anlaşılamayıp hicret eden alemlerin efendisine haksız demek mümkün müdür ? Siyaset sonuç alma sanatıdır ama sonuç alan haklıdır demek ne kadar doğrudur ?

Seçim sonuçları üzerinden değil ideallerimiz ve inançlarımız üzerinden hayatımızı şekillendirmeye devam edeceğiz koltuklarla değil ameller ile sınavdayız. Mezarlıklar nice taht saltanat koltuk makam şöhret ve servetini ölümsüz zannedenlerle doludur. Sahi Adolf Hitler'in milyonların oyunu alması onun haklı olduğu anlamına gelir mi ? Haklı olmak başka seçim kazanmak başka bir şeydir. Allah seçim kazanandan çok haklı olanlardan eylesin.

Seçim kazanmakla değil amel ve eylemlerimizle mutlaka musalla ötesi hesaba çekileceğiz. MHP'ye oy vermeyip partiye genel başkan aramak milliyetçi harekete genel başkan tayin ve tavsiye etmek Ülkücülerin aklı ile alay etmek ve haddi aşan siyasi ahlaksızlıktır. MHP için çalışmayan ve MHP'ye oy vermeyip parti içi tasarrufa taraf olmak vicdansızlıktır. O kadar yalnızları oynadık ki anlatmak mümkün değildir.

Sorunu sadece genel başkanlık olarak algılamak bu partiye asla genel başkan dayandırmaz bu konu elbet değerlendirmeye değerdir. Ama asıl mesele zihin inkılabı yapıp Ülkücü harekete yediden yetmişe şahıs olay takıntısı yapmadan sahiplenmekten geçiyor. Şahıslar fani ulvi kutlu dava bakidir. Bindiğimiz dalı yaralamak kendi ayağımıza kurşun sıkar bir yöntemle harekete ve ülkeye yazık ederiz. Ülkenin geleceği Türk milliyetçilerinin geleceğidir.

Şimdi sıra buzdolabına koyulan açılım süreci ile verilen sözlere dönmeye gelmiştir. Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. MHP ve Ülkücüler bir kez daha haklı çıkacak Allah ülkemizi milletimizi koltuk hırslarından aldatılmaktan korusun !
Editör: TE Bilisim