Bu sofrada Arnavut ciğeri, Kürt böreği, Laz tavası, Gaziantep kebabı, Çerkez tatlısı vb sayısız nimetler taşınmış bunun adı; Türk sofrası mutfağı geleneksel damak ve hayat tadı olmuştur. Bu sofranın muhabbetinde, bu ülkenin her tarafının nağmeleri, ezgileri, sevinç ve ağıtları vardır. Bu sonsuza kadar emsalsiz birlikte yaşama kararı ve yaşanan huzurlu, mutlu hayatlardır.

Hiç kimse bu müşterek yaşamaya doğal süreçlere müdahale etmemeli özgürlük adı altında bir ayrılık fitnesinin fitili ateşlenmemelidir. Herkes bu ülkede ne ise yine herkes odur. Kim nereli ise hep oralıyız. Hepimiz Laz’ız, Kürt’üz, Çerkez’iz, Türk’üz ve Elhamdülillah Müslüman’ız.

Ne mutlu Türküm demeye itiraz edenlerin, Güneydoğu da çözümü Öcalan Kürtçülüğü, ırkçılığı ve ateistliği trajik biçimde çözüm olmuştur. Daha fazla bu kafa karışıklığına izin verecek ülkeyi sonu belli olmayan maceralardan geri çevirecek barış adlı ayağı yere basmayan fanteziye kardeşliğimizi feda ettirmemeliyiz.

PKK örgütü, güneydoğuda Kürt kardeşimize musallat ettiren iktidarı uyarmalı ve istifa ettirmeliyiz. Güneydoğu da hangi müminlerin kardeşliği seferberliği başlatılmış, hangi kardeşlik projeleri hayata geçirilmiştir? Yani bir ırkçı komüniste sarılmayı, AKP ye oy veren kardeşim vicdanına kabul ettirecektir?

Suçluya tüm demokratik hukuk devletlerinde ancak ceza verilir, suçluyla barış yapılıyorsa diğer suçlularla da mesela yan kesici, gaspçı, hırsız, uğursuz, dolandırıcı, tecavüzcü ile de barış düşünülüyor mu? Onlarla ne zaman barış yapılacaktır? Böyle bir barış anlayışının hangi hukuk normlarında, hangi demokratik ülke geleneklerinde vardır?

AKP’yi bu Şartlara razı eden sebepleri, zorlukları, bilinmeyenleri, bu millete anlatmadan Türk milletinin iki eli yevmi kıyamette yakanızda olacaktır. Yarın eline silah tutuşturulan ve maşa olarak kullanılan her cinayet şebekesi karşısında bu ülke barış mı yapacaktır?

      Böyle devlet yönetme anlayışı olur mu? Dün ki İsrail devleti, devlet olmanın gereklerini yaparak, bir asker için bir sürü insan katlederken siz askerimizin boynunu eğdirip ite köpeğe, katile Mehmet’imi boyun eğdiren Türk tarihinin kaydettiği en korkak, en aciz, en ikiyüzlü, en dalavereci, aldatan ve kandıran bir iktidar olarak tarihe geçtiniz.

Hem de bunu mübarek dinimizi kullanarak kurnazca, tilkice Müslüman’ın duygularını toplumsal hipnotize projelerle yöneterek başarmak istediniz. Belli mesafeler aldınız, millete anlatıp dürüstçe onun onayını almadan bin bir türlü yalanla, psikolojik operasyonlarla bu milletin beyinlerini iğfal ettiniz. Ama bu gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak, asırlık Sevr’in hayata geçirilme oyunu fena halde suratlarınıza çarpılacaktır.

Türk devleti, öyle yeni Osmanlı projesi diye İsrail CIA kamplarında tasarlanan projelerle belirlenme tezgahı kuranların mutlaka başına çökecektir. 100 milyonluk tek devlet, tek millet olmamızı engellemek isteyen küresel emperyalistlere Kürtlerle birlikte herkes direnecek, ikiyüzlü küresel çakal siyaseti güneydoğunun dağlarına toslayacaktır.

Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş.. Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş..

Bozkurtlar güneydoğu dağlarında yeni bir destan yazacaktır. Türkün adını devletinden, bayrağından, milletinden ve yeryüzünden silmeye Allahtan başka hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Buna şerefli hiç bir millet evladı asla müsaade etmeyecektir.

Türkün adını silmeye çalışanları şöyle ufak bir araştırın, mutlaka Türk milleti ile kan, soy, gen ve döneklik kuyruk acısı vardır. Demokratik özgürlük maskesi ile Türk'ten intikam almaya çalışan ikiyüzlü sahte karlardır. Türk’ü yeryüzünden silmeye çalışanlara Türk milleti dünyayı dar eder. Buna tevessül edenler er geç kadifeye sarılmış Türk’ün demir yumruğunu beklesinler.

Müslümanların iktidarı dini söylemleriyle şeriat gelecek diye el altından etrafta yaygara yapanlar, "Ne mutlu Türküm diyene" ifadesine itiraz edenler, güneydoğu da çoğulculuk adı altında komünist, ırkçı, kanı emici Öcalan'a sarıldılar. 12 yıllık iktidar döneminde müminlerin kardeşlik misyonunu hakim kılacağına PKK ya teslim oldular.

Şeriat gelecek derken Öcalan'ı kucağımızda bulduk. Bu beceriksiz, korkak, ürkek teslimiyet terör örgütünün hedeflerini hayata geçirmenin adı barış mı olmuştur? Kiliseler açarak ev kiliselerini sayısını patlatarak İslam şeriatının değil muharrem İncil ve Tevrat şeriatının yolunu açtılar.

Dinler bahçesi açma adı altında Allah katında tek din İslam’dır, hakikatini sulandırıp dost adreslerini Kuranın reddettiği Yahudiler ve Hıristiyanlar yaptılar. Bölgemiz, yeni bir İsrail fitnesi ile kendine destek bir Kürdistan yapısı kurularak ateşe atılıyor. Yeni kanlı yürek parçalayan Filistin manzaraları artık ülkemiz toprakları olmamalıdır. Uyan ey millet evladı, binlerce yıllık kardeşliğimizi koruyalım, fitne oyunu bozalım!

Sabri Şenel

Editör: TE Bilisim