Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı  Devlet Bahçeli, ''Türkiye ekonomisi AKP'yle beraber geriye sarmaya başlamış, risk ve belirsizlik sarmalına girmiştir. Ve bu çok açıktır. Kim ne derse desin; büyüme ekonomide değil, ahlaksızlıktadır. Büyüyen yalan ve yolsuzluktur. Büyüyen ekonomiden ziyade, sayıları 95 bini bulan milyonerlerdir'' dedi.

           

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, önemli mesajlar verdi. Sözlerine, ''Ramazan ayının kendine has kurallar manzumesi, inananları bağlayıcı manevi vecibe ve yükümlülükleri vardır.İçinden geçtiğimiz mübarek günlerde, yalnızca boğazımıza değil; dilimize ve nefsimize de hâkimiyet kurmalı, hatta bunu hayat felsefesi yapmalıyız.Oruç sabrın imtihanı, şükrün mükâfatı olduğu kadar; adalet ölçülerinin sınandığı, ahlaki kaidelerin yaşandığı ve yaşatılmasının da zorunlu olduğu bir ibadettir.

 

Elbette ibadetimizi yaparken aç ve yoksulluğa terk edilmiş kardeşlerimizi düşünmek mecburiyetindeyiz.

 

Ramazan ayı empati ister, paylaşma ve fedakarlık bekler'' diyerek başlayan Bahçeli, ''Sofrasında kurumuş ekmekten başka bir şeyi olmayan biçareler uzanacak şefkat ve yardımsever bir el gözler.

 

Şu anda akşama ne yiyeceğini kara kara düşünen mazlumlar, pazarda, markette gramla alışveriş yapan mağdurlar, Ramazan'da daha çok ilgi ve desteği hak etmektedir.Onlar açken, tıka basa yiyemeyiz.

 

Onlar muhtaç ve ihtiyaç sahibiyken duyarsızlık gösteremeyiz.

Bir tas sıcak çorbaya, bir kap doyurucu yemeğe hasret kalmış yüzbinlerce kardeşimiz karşımızda dururken geceleri huzur içinde uyuyamayız.

Türkiye'de ekonomik daralma ve gerileme hali hayatın her alanında etki ve sonuçlarını göstermektedir.

Ramazan'da bu açmazın daha da hissedildiği bir gerçektir'' açıklaması yaptı.

 

''TÜRKİYE'NİN KIT İMKANLARI, MİLLETİMİZİN ALIN TERİ SAVURGANCA HEBA EDİLMEKTEDİR''

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...

Bahçeli, ''Türkiye'de korkunç ve sürekli artan bir gelir dağılımı adaletsizliği vardır.

Gelişen, kalkınan, zenginleşen, refahına refah ekleyen millet değildir, aksini iddia edenler de yalancı ve yağmacılardır.

Türk-İş'in yaptırdığı bir araştırmada; Mayıs ayı içinde, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 375 lira, yoksulluk sınırı ise 4 bin 478 lira düzeyindedir.

Bu hesaplamaya göre, bin 300 lira asgari ücret alan kardeşlerimiz, yoksulluk sınırı şöyle dursun, açlık sınırının direkt altındadır. 

Editör: TE Bilisim