Yaylalar ve gözeler şehri Kürtün'de maden işletmesi istemiyoruz! Yaylalar ve gözeler şehri Kürtün'de maden işletmesi istemiyoruz!

Arzular Kabaköy beldesinin, komşu Yetirmez köyüne eski köylülerimizden yerleşmiş komşularımızın tertip iddia komplo ve iftiralarının ardı arkası kesilmiyor. Yeni bir sahte belge iddiası ile bir kağıt parçasına tutunarak oradan ahlak dışı, çirkin sözler ile bir gürültü koparan ahlak, adap edep ve adamlık dışı iftiraların peşine düştüler.

Arzular Kabaköy köylüleri, ilim irfan nesli hayatını, İslam şeriatı, akıl, bilim, hukuk ve adalet ile taçlandıran bir neslin şahsiyet abidesi torunlarıdır. Aslı astarı olmayan, mahkeme dosyasında bulunmayan, davamız için hiç bir kıymeti harbiyesi olmayan, sahte belge imalatı belli ki taraflarınca malum olan bir kağıt parçasına, bir paçavraya sarıldılar.

Aşağıda bize de sosyal mecralarda paylaşıldığı için ulaşan, iftira, yalan, hile fırsatı ile suçsuz insanları töhmet altına sokmaya çalışan güruh, buradan mal bulmuş mağrip gibi güya kafa karıştırıp insanların azmini, hak arama mücadelesini sakatlamaya çalışıp açtıkları kaçak otlatma davalarıyla, insanları yıldırma caydırma tertibi peşine düştüler.

Gurbete giden insanları alaya alıp ardından o insanların yerine yurduna, hakkına hukukuna, yaylasına merasına, zilyet haklarına, kadim yayla haklarına dahası tapulu tarlasının tumbuna bayırına çökerek, Gümüşhane'nin menfaatleri dışında olan ve birçok Gümüşhane yaylasına çökmüş lobilere nasıl peşkeş çeker, nasıl ranta dönüştürür hayali dur durak bilmiyor ve bu hayal için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar.

Ama bu hayal gerçek belgeler ile kabusa dönünce, gariban fakir gurbetçiler davalarına sahip çıkınca, tehdit, şantaj, kulis, ayak oyunları ve yalanlarla kamuoyunu aldatmaya çalışıyorlar. İlerleyen günlerde ve devam eden dava süresince daha nice şahit ve belge ile maskeleri birer birer inecektir.

Bu konudaki yaptığımız haberler sürekli olarak ses getirdi ve Gümüşhane kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Yine konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Dava dosyamızda olmayan Belde davası uzaktan yakından ilgisi olmayan ilk defa gördüğümüz sahte, sahtekarlık ürünü iftiralarla, fırsatı kollanan beyhude işlerle değil, yayınladığımız ve dava süresince takdim edeceğimiz belge ve gerçeklere cevap verme medeni cesaretini gösteremeyenler ve kadastro çalışmalarında, doğru olmayan (!) bilirkişi beyanları ile mağdur ettikleri insanların, demokratik, meşru ve yasal çerçevede intifadalarına, isyanlarına, baş kaldırışlarına hayretle bakarak, zaferlerini izleyecekler.

Yerlerimize bile fiilen çökerek babalarının çiftliği gibi yerlerimizi kullananlar, yaylamızın adını bile değiştirmeye yeltenip, deveyi hamudu ile yutmak isteyen koronun maskeleri inmeye başlayınca, suçluluk telaşı ile yayla davasını savunan onurlu insanlarımıza iftiralar ile çamur atmaya çalışıp, yıldırmaya, bezdirmeye, ekarte etmeye çalışmaktalar. Mera kanunundaki düzenleme ile bizim tapulu yerlerimiz, kadim yaylamız zilyet haklarımıza halel getirmediği yasa ve yargı kararları kesindir. Bunu yargı önünde sonuna kadar savunacağız ve haklıyız kazanacağız.

Kaldı ki başka köyün ihtilaflı sınırları içinde yaylası olan sadece Arzular Kabaköy beldesi değil, binlerce bu şekilde kullanımda olan yayla vardır. Yetirmez köyü diye bir köy ortada yok iken, o yaylalar beldemiz insanları tarafından kullanılıyorken,  oluşan bu toparlama köy hiç bir hakkımızı ortadan kaldıramaz.

Gümüşhane ili Yağmurdere kazasında Çorak köyünün köy sınırları içinde 28 yayla vardır ve sadece iki tanesi köye aittir. Diğer yaylalar il dışından gelenlere aittir. Hatta bunlardan biriside meşhur Taşköprü yaylasıdır. Tohumoğlu’nda Taşköprü yaylası diye tabelası varken o 26 yayla hak sahiplerinin elinden alınacak mı? O yaylaların sahipleri için kadim hak denilerken, beldemiz için tam tersi düzen ve tertibat içerisine giren akıl fukarası güruhun,  bitmeyen oyunlarına yaylamız alet edilemez. Babaları, dedeleri o yaylanın ücretli bekçiliğini yaparak, geçimlerini sağlamalarına rağmen, evlat ve torunları kaba saba hareketler, hakaretler, kabadayılık ile kadim yaylamızdan sürgün hesabı yapıyorlar. Ancak eski camlar bardak oldu siyaset ve bürokratlara her türlü filim fırıldak, kulis, alicengiz oyunları ile güneşi balçıkla sıvamayacaklardır. OYUN BİTTİ.

Yaylaların sahipleri artık sahnede, ağnama dönemi bitti, yaylaların efsane görüntüleri layıkıyla geri geliyor, kardeşlik, komşuluk, adamlık, bütün çirkinliklere rağmen, yaşayacak fitneci ve iftira korosu, er geç kaybedecektir. Yasaların ne kadar arkasından dolansa da, gelenin ağzına tapulu yerimizde vızıldayan arının balı çalınsa da, artık bu manevralar sonuç vermeyecektir. Bizim Halil İbrahim sofralarımız hiç kalkmadı, kalkmayacak. Türk'ün töresi sonsuza kadar tüm ihtişamı ile hayatımızın kılavuzu ışığı olmaya devam edecektir. Asla tahriklere kapılmadık, kapılmayacağız. Provokatörler kaybedecek.

Biz yüzlerce yıldır oradayız ve ebedi olarak olmaya devam edeceğiz. Adam gibi adamlara, ahlak, kişilik, edep adap abidesi dostlara selam olsun Allah yamuğu, yumuğu, kıvıranı, yalan söyleyeni, sahtekarı ıslah etsin. Altına pas yakışmaz. Müfteriler rahat durun.

Özetle; o yaylalar, keser tutan, körük çeken, nasırlı ellerle çarıkla, gurbet yolu yürümekten ayakları kan revan içinde param parça olmuş, çoluk çocuğuna hasret gurbet kuşu olmuş, cefakar, vefakar ve fedakar ceddimizin, alın teri, göz nuru ve doyamadığı memleket hasreti, karşılığında alınmıştır. Bazı insanlarımızın eşeği, katırı, atı vardı ve yük taşımakta kullanılırdı. Ancak hayvanı olmayan analarımız sırtında ot, odun taşıyarak hayata tutundu. Biz et, tereyağı yemeden hayvancılık yapan, sarp yokuşlarınz kayalıkların, ekmeğini taştan çıkaran, şerefli bir neslin evlatlarıyız. Onlara sadakat davalarına sahip çıkmak, hatıra ve emanetlerine ihanet etmemek, onlara tarihe namus sözümüz gelecektir ve bu bizden sonra gelecek tüm kuşaklara borcumuzdur. Yanlışın karşısında, doğrunun yanında, Elif gibi dik duran canlara selam olsun.

HABER MERKEZİ: Haberalp.com 

İŞTE SERVİS EDİLEN SAHTE BELGE: 

Editör: TE Bilisim