Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli
 İşte Ocak'tan'ın "Bu suni teneffüs MHP’yi sandıktan çıkarmaya yetmez" başlıklı yazısı:

MHP’nin ‘mahkemeler partisi’ haline dönüşmesi bile başlı başına Devlet Bahçeli adına maalesef hüzün vericidir. Çünkü tabanın iradesine direnen Bahçeli partisinin Ankara-Gemerek-Tosya hattında mahkeme kapısına düşmesini sağlamış ve koltuğunu kurtarmak için bu dramatik tabloyu sadece seyretmiştir.

MHP’ye gönül verenlerin bu görüntüden mutlu olduklarını hiç sanmıyorum. Evet, an itibariyle Bahçeli kazanmıştır. Zira Ankara 3’üncü Asliye Mahkemesi’nin, 19 Haziran’da gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda yapılan tüzük değişikliklerini ‘ihtiyati tedbir yoluyla’ durdurduğunu açıklamasının ardından Çankaya İlçe Seçim Kurulu ve sonrasında Yüksek Seçim Kurulu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin işaret ettiği 10 Temmuz’da seçimli kurultayın yapılamayacağını duyurdu.

Ancak birazcık siyaset okumayı bilen herkes görecektir ki, Ankara 3’üncü Asliye Mahkemesi’nin verdiği son karar Bahçeli için sadece bir suni teneffüs niteliğindedir. Oysa MHP’nin günü kurtarmaya değil, kendi içinde siyasi bir yenilenmeye ihtiyacı var.

***

Bugünden gidişata bakarak söylemek gerekirse, ufukta MHP için genel başkan seçimli bir kurultay gözükmüyor. Ayrıca Bahçeli bayram öncesi kendi açıklamalarını bile inkar edercesine kongrenin 2018’de yapılacağını söyledi. Ne traji-komik bir hal değil mi?

Elbette muhalefet cephesinin birtakım hamleleri olacaktır, ancak mevcut konjonktürde yargısal anlamda muhalefetin önünü açacak bir sonucun çıkacağı kanaatinde değilim. Zira MHP tabanı nezdinde güvenilirliğini kaybetmiş bir Bahçeli’nin partinin başında kalması daha tercih edilir bir durumdur.

Ayrıca bu iş MHP’nin kongre meselesi olmaktan çıkmıştır. MHP ile ilgili kim ne hesap yapıyor bilemeyiz ama, anlaşıldığı kadarıyla Bahçeli koruma altındadır ve gidişine asla izin verilmeyecektir.

***

Ancak unutulmamalı ki taban iradesinin yok sayıldığı, adalet duygusunun zedelenerek hayata geçirildiği hiçbir plan MHP için hayırlı bir sonuç üretmeyecektir. Bugün itibariyle adalet ertelenebilir, taban iradesi zapturapt altına alınabilir, ama sandık iradesi asla... Kimse yanlış hesap yapmamalı, bu gidişat MHP’yi baraj altında bırakır. Elbette seçime daha çok var, yarının neler getireceğini bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var, eğer Bahçeli bu hızla tabanını küstürmeye, umutlarını kırmaya devam ederse insanlar neden MHP’ye oy versinler ki...

Ayrıca gerçekçi olmak gerekirse, şu anda AK Parti, MHP tabanını temsil anlamında daha sağlam bir vizyona sahip. Devlet Bahçeli’nin de zaman zaman teyit ettiği gibi AK Parti iktidarı, MHP tabanının beklentilerini fazlasıyla karşılayacak bir terörle mücadele politikası yürütüyor. Aslında AK Parti’nin milli hassasiyetleri önceleyen politikaları dikkate alındığında reel anlamda MHP’ye pek bir ihtiyaç da kalmıyor.

Muhtemelen Bahçeli de durumun farkında ve bu yüzden de partisinin başındaki kalış ömrünü ne kadar uzatabilirse kendisi açısından o kadar karlı olacağını düşünüyor olabilir. 

Editör: TE Bilisim