Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk Gümüşhane ekibiyle 30 saat sonra gelen mutluluk
 MHP İstanbul ilçe kongreleri 39 ilçede pazar günü itibarı ile tamamlanmıştır.Kongrelerin bir kısmına katılarak havayı teneffüs ettim.Bu kongreler ülkenin bölünmenin eşiğine geldiği çok kritik bir dönemde olması nedeniyle önemini bir kez daha artırmıştır. İstanbul'da yönetim değişikliği ile şehre gelen heyecan ve dinamizm kendini Milliyetçi ülkücü camiada yoğun biçimde hissettirmiştir.MHP il başkanının kongrelere müdahil olmaması sanırım Ülkücüler arasındaki yarışların milliyetçiliğin kardeşi olan demokratik zeminde cereyan etmesine katkısı içindir. İlçelerde üye yazılması ve kongre delege yapısının belirlenmesi ister istemez belirli tartışmalara küçük de olsa küskünlüklere yol açmıştır.Sonuçta şöyle veya böyle Ülkücü irade ortaya çıkmış ve bu sonuçlarla inşallah 4 Ocak tarihindeki il kongresi ile birlikte İstanbul kongre süreci tamamlanmış olacaktır. Kongre izlenimlerini ve tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

MHP ilçe kongreleri ilçelerin gündemine oturan, dikkatleri üzerine toplayan, kararan ülke geleceği için ümit kapısı haline gelmeliydi.Bu konuda gerek pankart, gerek yerel basın, gerekse salon civarında ana güzergah bayrak süslemeleri ile varlığını herkese hissettirecek süreç haline gelebilirdi. Kongrelere parti dışından davetlilerle havanın teneffüs edilmesi sağlanabilirdi.Bu çalışmayı yapan ilçeler olmasına rağmen bazı ilçelerde zayıf kalındığını söylemekte sanırım mahsur yoktur. Daha önce yazdığım makalede "MHP kongrelerini ülkenin koşulları gereği bu seçimde tek listeyle yapmalıdır"temennim çok geniş taban uzlaşısını sağlayan yönetim oluşturulması arayışından kaynaklanmıştır.İstişarelerini "istiare" şeklinde yapma anlayışı güdük sonuçlara yol açar.Ülkücü ortak aklın ortaya çıkması için mutlaka camianın mensuplarına başvurmak gerekir. Ülkücüler sadece küçük jestlerle mutlu olacak gönlü geniş emsalsiz efsane nesildir.

Camianın mensupları öngörü yeteneği temayüz etmiş istisna insanlardır.Bizler kimin ne yapmak istediğini çok iyi anlayan samimi dava arkadaşlarını gerektiğinde sırtında taşımayı en büyük şeref onur ve rütbe sayan yüce bir davanın mensuplarıyız. Hiç kimse mensup olmaktan şeref duyduğu, Türk milliyetçi Ülkücü kimliğini, hiç bir dünyevi iksir, sıfat, makam ve rütbeye tercih etmez.Ülkücü hareket mensup olmak MHP ile anılmak bu hareketin mensuplarının iki cihanda en ulvi kutlu ve şeref kimliğidir.Dava adamı hiç kimsenin böyle bir öncelikli derdi de yoktur. Bu süreç sadece millete ve onun devletine kutsallarına biçilen kefenleri yırtmak için kafa yormak en uygun şartları hazırlamaya yönelik vicdani tavırdır.Her makamın fani,milletin, hareketin ve ideallerin ebedi olduğu gerçeğinden hareketle yüceler yücesine ötelere karşılıksız sevdalı kutlu yolun mübarek yolcuları sadece gelecek hayali ile yaşarlar. Ben şahsen kongre salonlarında hiç bir sıfat hesabı yapmadan, kongre, seçim ayırt etmeden, hangi zaman ve zeminde bedel ödemesi gerekiyorsa, bunu karşılıksız yerine getiren, Ülküdaşlarımın samimi tavrı karşısında onların önünde saygı ile eğiliyorum. Onlar çok mütevazi bir biçimde, sadece hareketten yana tavır koyan, asla ve asla delege payelerini diline dolamayan, gerçek kahramanlardır.Bu kahramanları tarihten hatırlıyor salonlarda bizzat görünce gözyaşlarına boğulup içime akıtıyorum. Bu hareketin dünyanın her tarafına yayılan mensuplarının vefa, sadakat ve sevdası ile sevdalanan birisi olmayı en büyük rütbe sayıyorum.

Onlar Türk milletine, Muhammed ümmetine ve insanlığa sevdalı dünün kahramanları geleceğin Türk İslam medeniyetinin gerçek mimarlarıdır. İstanbul sekiz yüze yakın mahalle ve köyleri ile bir büyük şehirdir.Ülkücüler Türk milleti ile her sokak, cadde, köy ve mahalle de buluşacak hamleyi başlatacak, kutlu kongre mesajını her kesime taşımak zorundadırlar. Artık ilçe kongreleri bitmiş şehitlerin koltuklarına oturmanın sorumluluğu ile toplum kucaklanmalıdır.Darılan, gücenen ve kırılan hatırı sorulmayan kim varsa bu dönemde hatırlanmalıdır.Ülkeyi tehlikeli bir gelecek bekliyor toplumu uyarmak için ter akıtmayı beceremeyenler,gönüller yapmayı başaramayanlar için vebal ağır hesap çetindir. Artık geriye sayım başlamıştır, İstanbul bir büyük iktidar yürüyüşünün lokomotifi olmak zorundadır.Bunun için gemiler yakılmalı "ya başaracak yada yine başaracağız"inanç ve azmiyle yola koyulmalıyız. MHP İstanbul il başkanının bu heyecanı duyduğunu, o samimiyeti gösterdiğini ve o vizyonu ortaya koyduğunu görüyor hissediyor ve kendini yürekten kutluyorum.


İlçelerde bu hareketliliği gözlüyorum küçük kusurları bir kenara bırakarak,tek başına MHP iktidarı için kenetlenmeli ve 21,asrı Türk asrı yapmanın gayretini ve şerefini yaşamalıyız. Şeyh Edebali'nin Osman gazi'ye vasiyetinden bir kaç satır "Ey oğul, artık Bey’sin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Haksızlık bize, bağışlamak sana..."

Sabri ŞENEL
Editör: TE Bilisim