Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler
 Önce Türkiye'nin kontrolünü ele geçirmeleri gerekliydi ve bunu ne yazık ki 12 Eylül sürecinde başardılar. Önce milliyetçi düşünceler en acımasız biçimde sindirilerek, mili direnç kırıldı. Sonra uygulanan ekonomik politik ve sosyal politikalarla istedikleri sonuca ulaştılar. Hem devlet alabildiğine borçlandırıldı, Toplum düşük ücretlerle yaşamaya mecbur edilerek, kredi kartları vasıtasıyla soydurulup, borçlandırılarak, borç faiz kıskacına düşürüldü. Çok zor şartlarda gerçekleştirdiğimiz hayati kurum ve işletmelerimiz, özelleştirme adına uluslararası sermayeye iki yıllık karları karşılığında peşkeş çekildi. Zaman zaman, uyguladıkları ekonomik krizlerle, halk fakirleştirildi, düşük ücret politikalarıyla insanları günlük maişet derdine düşürdüler. Büyük şirket ve bankalarımız satılarak ekonomik kontrolü de ellerine geçirdiler, işsizlik çoğaltılarak, ucuz iş gücü temin ettiler, millet ve devleti borç faiz kıskacında inletirken, sosyal planda üretmeden, tüketmeyi amaçlayan, asalak bir tüketim toplumu haline getirdiler. Bütün bunların üstüne birde etnik milliyetçiliği ve özellikle Kürtçülüğü sürekli gündemde tutarak hem tehdit unsuru olarak kullandılar hem de kafalarında parçalanmış Türkiye modeline adım adım yaklaştılar. Yani Türkiye bu acımasız tuzağa, kendi ordusunun yaptığı bir ihtilal ve kendinden sandığı, güvendiği hatta “Cuma namazı kılıyor” diye alkışladığı ve güvendiği dindar görünümlü bir kadro ile düşürüldü. 12 Eylül sonrası kurulan bütün hükümetler farklı fikir ve görüşleri olmalarına rağmen aynı ekonomik, sosyal ve kültürel politikaları uygulamışlardır. Ne yazık ki el anda, aynı görünümlü kadrolar tarafından aynı politikalar halen devam ettiriliyor.

Mustafa Üçgül
Editör: TE Bilisim