Ülkücüler bu ülkenin insanlarından hain ve bòlücü olmadıkları müddetçe asla rahatsız olmazlar.İslama samimi hizmet yapan politize olmamış her dini kurum vakıf dernek ve STK lar her türlú takdire övgü ve duaya layıktırlar her milli yapı Kuran ve sünnete uygun yasal meşru ise baş tacıdır.Bu konuda tasnif ihlas samimiyet ve meşruiyet ölçüsü esastır. Beden ve ruh sağlığı temayüz etmiş nesiller yetiştirmek siyaset ve dini kurumların birinci önceliğidir.Bu konuda çok ilginç bir örneği ibretle okuyacağınızı ümit ediyoruz.

Ülkücüler ve İsmailağa Cemaati


Türkmendağı’nda şehit olan MHP Fatih ilçe başkan yardımcısı İbrahim Küçük’ün cenaze namazını Cübbeli Ahmet Hoca’nın kıldırması çakma ülkücüleri fazlasıyla rahatsız etmiş.

Sosyal medya üzerinden yapmış oldukları paylaşımlarda sırf Cübbeli Ahmet hoca namazı kıldırdı diye şehide “adi” diyecek kadar aşağılaşıp, Teşkilatların, tarikatların arka bahçesi haline gitirildiğini iddia ederek,  MHP Fatih ilçe başkanına ve MHP Fatih ilçe teşkilatına karşı saldırıya geçtiler.

Bu seviyesiz ve alçakça saldırının iki kaynağı var. Birincisi Fatih ilçe teşkilatının muhalif duruşu, ikincisi ise bu paylaşımları yapanların ideolojik yetersizlikleridir.

Siyasi tercihler konusunda yapılan hakaret içermeyen her türlü eleştiriye Ülkücüler başım gözüm üstüne derler. Ama ideolojik tartışmalarda, yanlış kullanılan bir harf dahi olsa itiraz ve müdahale ederler.

Bu edepsiz sosyal medya ülkücülerinin (sözde ülkücüler – çakma ülkücüler) öncelikle şunu bilmeleri gerekir ki; Ülkücü hareket, seküler bir hareket değildir. Birey nezninde dindarlığı öncelik olarak görür.

Beslendiği kaynak Türk kültürü ve İslam’dır.

Milli yapıda dış bağlantısı olmayan her türlü dini cemaate yakın durur ve saygı ve sevgi besler.

Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler

Gelelim Ülkücü hareket ile İsmailağa cemaati ilişkisine; Siyasi duruşları konusunda sert eleştirilerde bulunsak bile, Cübbeli Ahmet Hoca’nın bağlı olduğu İsmailağa Cemaati, Ülkücüler tarafından dış bağlantısı olmayan, milli bir cemaat olarak görülür.

İsmailağa cemaatinin filizlendiği ve yeşerdiği yer, Fener Rum Patrikhanesi’nin hemen yanı başında olması sebebiyle de Ülkücüler ve Türkiye için ayrıca önem arz etmektedir.

Bildiğiniz gibi Fener Rum Patrikhanesi sistemli olarak kendi etrafındaki mülkleri değerlerinin çok üzerinde fiyatlar biçerek satınalmakta ve küçük bir vatikan kurmaya çalışmaktadır.

Patrikhane’nin tek satın alamadığı yerler ise cemaat mensuplarının ikamet ettikleri mülklerdir.  Ne kadar yüksek meblağlar teklif edilirse edilsin bir tane mülk cemaat dışından birine satılmaz.

Ayrıca Ülkücü hareketin daimi lideri Başbuğ Alparslan Türkeş’in de İsmailağa cemaati ile ilgili duruşu ve tavrı bizler için referanstır.

Bu vesile ile Kendini Ülkücü olarak isimlendirenlerin milli yapıdaki cemaatlere ve bu cemaatler üzerinden başta MHP Fatih ilçe teşkilatı olmak üzere, Ülkücü hareketin mensuplarına  karşı karalama, iftira ve saldırı yapmayı bırakıp, edep ve haya içerisinde davranmaları gerektikleri konusunda uyarılarımızı dikkate almalarını tavsiye ediyorum.

Editör: TE Bilisim