Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!
 Bugün özgür basın ve demokratik hukuk devleti ciddi bir sınavla karşı karşıyadır. Çünkü bugün demokratik parlamenter rejimin temel unsurlarından biri olan basın, bir kez daha sistematik saldırıya uğramıştır.

Bu çerçevede gazeteci Ahmet Hakan’a yapılan namert saldırıyı nefretle kınıyorum. Saldırı, basın özgürlüğüne, demokratik hukuk devletine, fikir ve ifade özgürlüğüne karşı yapılmıştır. 

Ahmet Hakan’a saldıranlarla birlikte, azmettirici siyasiler, köşelerinden ölüm tehdidinde bulunanlar ve bütün bunları soruşturmayanlar da hesap vermelidir. 

Göz göre göre gelen bu menfur saldırıdan çok önce talep ettiği halde, çağrı üzerine koruma ile geçiştirip Ahmet Hakan’a yakın koruma vermeyenler de sorumluluk altındadır.

Bu saldırının azmettiricileri, teşvikçileri, tehditçileri, tezgahçıları ve seyircileri bellidir. 

Yandaş basınıyla, trölleriyle, gençlik kollarıyla ve milletvekilleriyle bu saldırı iklimini inşa edenler bellidir. 

Saldırının amacı, seçimler öncesi başta AKP’ye muhalif basın, işadamı ve partiler olmak üzere bütün muhalefeti sindirmek ve yıldırmaktır. 

Saldırının amacı, basın ve yazarlar örneğinde AKP’ye muhalif kitlelere gözdağı vermektir.

Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, basını, siyasetçisi, sanatçısı, yazarı ve düşünürüyle bir bütün olarak milleti susturamayacaklardır.

Yandaş medya ve havuz medyası, trölleri velhasıl bütün destekçileri ne yaparsa yapsınlar basın özgürlüğü ve demokratik hukuk devletini sıfırlayamayacaklardır.

Bugün AKP için de bir sınav günüdür. 

AKP, anayasal bir hak olan basın özgürlüğüne, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelen bu planlı ve organize saldırıları ya usulen kınama açıklamalarıyla geçiştirecek ya da lanetleyecek ve hesap soracaktır.

AKP, ya gazetecilere yönelik ölüm tehditlerini, protesto adı altında basına yönelik baskınları, gerçek isimleriyle değil maskeleriyle önüne gelene hakaret, küfür ve tehdit yağdıran sosyal medya trollerini görmezden gelecek, korumaya ve kollamaya devam edecek ya da hepsini yakasından tutup, yargıya teslim edecektir.

Kendileri gibi düşünmeyen yazarlara, çizerlere ve düşünürlere örgütlü bir şekilde saldıranlar, hak arayıcılar değil, olsa olsa diktatörlük heveslileridir.

İnşa ettikleri, baskı, korku ve şiddet iklimiyle ülkenin istikrarının önündeki en büyük engel hale gelen AKP iktidarı için, 1 Kasım hesap günüdür.

MHP, Anayasa’da ifadesini bulan basın, düşünce ve ifade özgürlüklerinin sonuna kadar savunmaya devam edecektir.

MHP, Türk Milletinin hakkına ve hukukuna yönelecek her türlü saldırıyı, yine hukuk içinde kalarak bertaraf edecektir.

MHP, Türk Milliyetçiliği fikri doğrultusunda, bu güne kadar savuna geldiği temel insan haklarının korunmasına ve hukuk devleti anlayışının her şart altında hakim kılınması yolunda mücadelesine devam edecektir.
Editör: TE Bilisim