Akp’ye oy ver (!) Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ kaleminden.. Akp’ye oy ver (!) Fevzi KÜÇÜKKAHVECİ kaleminden..
 Rusya’nın ‘Ortadoğu’da ben de varım’ mesajı vermek suretiyle Suriye’deki fiili hamlesi, Dünya’nın yeni bir bölüşüm sürecine girdiğini göstermiştir.

Küresel güçlerin menfaatlerinin kesiştiği bölge ise ülkemizi ve ülkemizin geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. Gelinen nokta, başta Türkiye olmak üzere özellikle Müslüman ülkeler açısından iç açıcı değil. Sömürgeci güçler, terör örgütlerini kullanarak Türkiye’ye ve komşu ülkelere yeni bir şekil vermenin peşindeler. Irak’ta ve Suriye’de bunu kısmen gerçekleştirdiler. İki ülkede de milyonlarca insan evsiz, yurtsuz kaldı. Oluk oluk kan ve gözyaşı akıyor. Avrupa’nın duyarsız kaldığı bu dramdan kaçan insanlık Akdeniz’de boğulmaya devam ediyor.

Türkiye ise; her gün ikişer-üçer toprağa düşen Mehmetçiğimizin, Polisimizin canı pahasına kirli hayallere karşı direniyor. Bu direnç noktasında tek sorun, siyasi iktidarın aldığı konumdur. Türkiye’nin kullandığı ve kullanacağı inisiyatif Dünya dengelerini doğrudan etkileme ve belirleme gücüne sahipken, çok acıdır ki; 13 yıldır ülkeyi idare eden siyasi zihniyet, Türkiye’nin dış politikasını ABD’ye havale etmiş durumda. Üç gün önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, hepimizin bildiği bir gerçeği ‘Amerika'nın İsrail'in hayallerine ve güvenliğine olan desteği hiçbir zaman değişmeyecek’ sözleriyle ilan etti. AKP hükümeti ise ABD ile kader birliği yapmış durumda. Atılan her adımın, ABD’nin, İsrail’in hayallerine hizmet ettiği apaçık ortada. 

Ortadoğu’nun yeniden şekillenme hamlesinde dışarıda kalmak istemeyen Fransa’da meydana gelen terör saldırısı ise dikkat çeken bir husus olmuştur.

Türkiye’nin, İslam dünyasının hiç yabancısı olmadığı hatta alışık olduğu, 100’den fazla kişinin öldüğü Paris’teki kanlı saldırıları, şiddetle nefretle kınıyoruz. Kaynağı ve hedefi kim olursa olsun bütün terörü lanetliyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan ve geçtiğimiz Ocak ayındaki terör saldırısını protesto etmek için Paris’teki yürüyüşe katılan Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’nun, ayrıca Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bu son olayda da ortaya koydukları hassasiyet dikkate değerdir. Sayın Erdoğan, Paris’teki saldırıları ‘Sözün bittiği yerdeyiz’, Sayın Davutoğlu ‘Hedef tüm insanlık’, Sayın Görmez ise ‘Bütün insanlığa karşı işlenmiş bir saldırı’ olarak değerlendiriyor. Takdire şayan bir hassasiyet ancak; bu bağlamda merakımızı celbeden husus şudur: 

Ülkemizde geçtiğimiz aylarda Suruç’ta ve Ankara’da meydana gelen saldırılarda 200’e yakın insan öldürüldüğünde, onlarca askerimiz, polisimiz şehit edildiğinde aynı dozda bir hassasiyeti neden göremedik? Aynı anlarda olması hasebiyle daha da önemlisi, Paris’teki saldırıdan birkaç saat önce Irak’ta PKK’nın hamisi Barzani çeteleri tarafından Türkmenlere yapılan saldırılarda 17 Türkmen katledildi. Irak’taki Türkmen şehirleri yakılıyor, yıkılıyor, Türk’ün izleri siliniyor ama maalesef AKP zihniyeti Paris’e odaklandığından Müslüman Türklere yapılan katliamlara Fransız kalıyor. Müslüman Türk milleti bu çifte standartlı anlayışı asla tasvip etmez, edemez.

Özetle; her bakımdan dünün mumla aranacağı bir evreye girmiş bulunuyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, uçurumdan çıkışı hâlâ mümkün görüyoruz. Hükümetin alacağı konum bu bakımdan çok önemlidir. O yüzden AKP zihniyetine çağrıda bulunuyoruz. Siyonizmin hayallerine hizmet etmekten vazgeçin. ‘Milli birlik ve kardeşlik süreci’ gibi kulağa hoş gelen ama bize göre içeriği aynı olan ihanet projelerini gündeminizden çıkarın. Terör örgütüyle müzakereye geri dönmeyin. Terör örgütünü ve onun siyasi uzantılarını halkımızın temsilcisi olarak görmekten vazgeçin. Bu milletin hiçbir itirazı olmayan Anayasa’nın değiştirilemez maddeleriyle oynamayı aklınızdan bile geçirmeyin. Etnik kimlik siyasetini terk edin, 80 milyonun tamamını hiç ayrımsız kucaklayın.

Prof. Dr. Mevlüt Karakaya
Editör: TE Bilisim