31 Mart seçimleri adaylık süreci nasıl işliyor? 31 Mart seçimleri adaylık süreci nasıl işliyor?
Birilerine değil kendi kendi duruş ve düşüncelerine bağımlı olan, biatı red eden, demokrat  Türk milliyetçisi birisi olarak diyorum ki; "Kürt sorunu" başlığını kabul edip içselleştiren ve bunun üzerinden siyaset üretmeye çalışan hiç bir kişi, kurum ve siyasi partinin yanında olmam sözkonusu olamaz.

"Kürt sorunu" başlığı meşru görüldüğü an bilinmeli ki; tuzak amaçlı konulmuş veya konmaya çalışılan bu başlığa CHP ve  Sayın Kılıçdaroğlu da teslim olup bu minvalde siyaset geliştirecek olursa, nihayetinde en hafif haliyle federatif yapılanma ile başlayacak bir süreç Türkiye'nin bölünmesine kadar gidecektir. 

Dolayısıyla, İYİ PARTİ için zor bir süreç olsa da; konumuna ve duruşuna çok dikkat etmeli, özen göstermeli ve oturtulmak istenen "Kürt sorunu" tuzağına CHP'ye takılarak düşmeden kendi siyasetini üreterek hareket etmelidir. 

İYİ PARTİ amiralleri unutmamalılar ki; Türk milletinin birleşeni Kürtlerimizi ayrışma ve bölünme sürecine taşımak için ilk hatayı onların sözde temsilcilerini 1991 yılında yapılan seçimde kendi listelerinde meclise taşıyan Erdal İnönü'nün liderliğindeki SHP olmuştur. Zamanında yapılan bu hata PKK ile içli dışlı bir yapının o günden bu güne öyle veya böyle sürekli mecliste yer almalarına vesile olmuştur. CHP "Kürt sorunu" başlıklı tuzağa düşerse SHP'nin geçmişte yaptığı hatanın bugün güncellenmesi anlamına gelecektir ki; varacağı sonuç ülkenin bölünmesi ve parçalanması olacaktır. İYİ PARTİ bu süreci çok iyi yönetmek durumundadır.

Mehmet Soral

Editör: TE Bilisim