Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
 Koray Aydın, kendisini destekledikleri iddiasıyla il teşkilatlarının görevden alınmasının vicdanları kanattığını ifade etti.

4 Kasım’da düzenlenen MHP Genel Kurulu’nda genel başkanlık için yarışan MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, Devlet Bahçeli’nin en büyük rakibi olarak gösteriliyordu.

Genel Kurul sonrası MHP Genel Merkezi, il teşkilatlarını tek tek görevden alınmaya başladı. Koray Aydın’a destek veren Sakarya, Konya, Çankırı, Muğla ve Edirne il başkanlıklarının görevden alınmasının ardından ise herkes Koray Aydın’dan bir açıklama gelmesini bekliyordu.

Koray Aydın’dan beklenen açıklama nihayet geldi. İşte Koray Aydın’ın MHP’deki görevden almalarla ilgili o açıklaması:

“Cumhuriyet tarihinin en karanlık ve belirsizliklerle dolu günlerini yaşıyoruz. Artık gizlenemeyen AKP-BDP-PKK işbirliğiyle devletimiz büyük bir dönüşüme zorlanmakta,  kurucu irade ve felsefesine karşı sinsi bir savaşa sürüklenmektedir.

Türk’ten arındırılmış bir anayasa ve sosyal düzen arayışı, her geçen gün mesafe almaktadır. Türk devletinin ve milletinin asırlık düşmanı, bugün hâkim olan siyasî iktidarla birlikte adeta koalisyon oluşturarak, millî varlığımızın altını oymaktadır. Cumhuriyet tarihimizin bu en büyük bölünme tehdidini durduracak en büyük hareket, dün olduğu gibi bugün de MHP ve Ülkücü Hareket’tir.

ÜZÜCÜ VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ

Sonuçlarına herkesin saygı göstermesi gereken, 10. büyük kurultayımızın ardından, farklı tercih ortaya koyan bütün ülküdaşlarımızla kucaklaşarak, tam bir gönül seferberliği içinde MHP ve Ülkücü Hareket’in başarısına odaklanmamız gereken bir süreçte, geçtiğimiz günlerde birçok il teşkilatımızın kapatılmış olması üzücü, üzücü olduğu kadar da düşündürücü bir uygulama olmuştur.

Çünkü hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılan görevden alma ve teşkilat kapatma uygulamaları, sadece görevden alınan illerimizdeki ülkücüleri değil, bütün ülküdaşlarımızı üzmekte, incitmekte ve gönüllerini kırmaktadır.

TERCİHLERİNİ ORTAYA KOYDULAR

Ülküdaşlarımız, MHP ve Ülkücü Hareket’in temel fikir sistemi olan Milli Doktrin 9 Işık’ta yer alan Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik ilkesinin gereğini yerine getirerek; tercihlerini büyük kurultay sürecinde açık ve net bir biçimde ortaya koymuşlardır.

Unutulmaması gerekir ki; büyük kurultayda tecelli eden irade, bir bütündür. Hiçbir ülküdaşımızın oyu ve tercihi, diğerinden üstün değildir. Nitekim farklı adayları destekleyen arkadaşlarımız da, ülkücü iradeyi sonuna kadar temsil etmektedirler.

MHP’NİN BU ŞEKİLDE BAŞARILI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR

Şurası iyi bilinmelidir ki; görevden alma, feshetme, tasfiye etme, kapatma ve yok sayma gibi uygulamalarla MHP ve Ülkücü Hareket’in başarılı olması mümkün değildir. Yapılan görevden alma ve teşkilat kapatmalar, yaklaşan yerel seçimler öncesi küskünleri ve kırgınlıkları artırmaktan başka hiçbir fayda sağlamayacaktır.

Zira kurultay sürecini geride bırakmış, büyük bir azim ve kararlılıkla yaklaşan yerel seçimlerde partimizin başarısına odaklanmış il teşkilatlarımızın kapatılmış olması, diğer teşkilatlarımızın da şevkini kıran bir uygulama olmuştur.

SIRF TERCİHLERİNDEN DOLAYI…

Sırf kurultaydaki tercihleri dolayısıyla, teşkilatları kapatılan bütün partili arkadaşlarımız, başta il başkanlarımız olmak üzere ömürlerini bu davaya vakfetmiş, sadece ellerini değil, yürekleriyle birlikte, bütün vücutlarını taşın altına koymuş değerli arkadaşlarımızdır. Arkadaşlarımızın tavırlarından dolayı böyle bir uygulamaya muhatap oldukları kanaati, vicdanları yaralamıştır.

Unutulmamalıdır ki; ülkücü, ülkücünün öz kardeşidir.

MHP ve Ülkücü Hareket’in tek bir mensubunu dahi küstürmeye, ötekileştirmeye ve kaybetmeye tahammülü kalmamıştır. Zaman, ülkücülerin onaylamayacağı uygulamalarla, gönülleri kırma zamanı değil; kırgınlıkları, dargınlıkları ve küskünlükleri bir kenara bırakma zamanıdır.

ZAMAN GÖNÜLLERİ FETHETME ZAMANI

Zaman, engin bir hoşgörü ve ülküdaşlık hukuku çerçevesinde gönülleri fethetme zamanıdır. Zaman, hiçbir ayrım gözetmeden, ülküdaşlarımızı ve bütün Türk milletini kucaklama ve hedefe yürüme zamanıdır.

Daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi; MHP ve Ülkücü Hareket, bizim baba ocağımızdır. MHP ve Ülkücü Hareket, bizim karasevdamızdır. Türkiye’nin içinde bulunduğu ağır şartlar, bizlerin görev ve sorumluluğunu daha da artırmaktadır.

Milliyetçi Hareket’in birliği, bütünlüğü ve iktidar yolundaki başarısı için, üzerimize düşen her türlü sorumluluğu üstleneceğimizden, kimsenin zerre kadar tereddüdü olmamalıdır. Ömrümüz boyunca, MHP ve Ülkücü Hareket’in hizmetinde olduk. Yüce Allah ömür ve izin verdiği müddetçe de davamıza ve aziz Türk milletine hizmet etmeye devam edeceğiz.”

Editör: TE Bilisim