Gümüşhane’nin tek kadın İl Genel Meclis üyesi adayı Sonel Yaşar’a yoğun ilgi Gümüşhane’nin tek kadın İl Genel Meclis üyesi adayı Sonel Yaşar’a yoğun ilgi
 Açıklamalarda, "Başbakan ikiyüzlü siyasete cam ekrandan okumadığı bir anda, öğretmenimize söylediği sözlerle devam etmiştir" dedi.

Büyükataman, "Başbakan Erdoğan, 23 Kasım 2012'de yayınladığı Öğretmenler Günü mesajında öğretmenin kutsallığını anne-baba kutsallığıyla eş değerde görmektedir. 'Ananı da al git' diyerek anneye verdiği değeri gösteren Başbakan dün bir öğretmenimize 'O oy senin olsun, al sen kendine sakla o oyu' diyerek öğretmene vermiş olduğu değeri de göstermiş oldu. Dün bir vatandaşımızın annesinin şahsında tüm annelerimizi rencide eden Başbakan, bugün de bu öğretmenimizin şahsında bütün öğretmenlerimizi rencide etmiştir" dedi. 

"İKİYÜZLÜ SİYASETE CAM EKRANDAN OKUMADIĞI BİR ANDA, ÖĞRETMENİMİZE SÖYLEDİĞİ SÖZLERLE DEVAM ETTİ"

"Başbakan'ın en büyük özelliği takiyedir" diyen Büyükataman, şunları söyledi: "Takiyedeki ustalığını memleketi yönetmekte kullansaydı Türkiye şu anda savaşları kışkırtan değil; barışı sağlayan, açları çoğaltan değil; doyuran, işsiz üreten değil; istihdam sağlayan, bölünmeyi değil; kardeşliği konuşan bir ülke olurdu. Fakat Başbakan'ın yaptığı yazılı açıklamaları ile konuşmaları ve TBMM'den geçirdiği kanunlar maalesef hep farklı anlamlar ihtiva etmektedir. Mavi Marmara olayıyla kaybettiğimiz vatandaşlarımızın aziz hatıralarını sözle istismar eden Başbakan Erdoğan'ın İsrail'in NATO ile ilişkiye geçmesinin önündeki Türkiye engelini kaldırması, bu takiyeye ikiyüzlülüğe en acı örneği teşkil etmektedir. Başbakan ikiyüzlü siyasete cam ekrandan okumadığı bir anda, öğretmenimize söylediği sözlerle devam etmiştir."

"SAHTE İYİLİKSEVERLİK MASKESİ DÜŞMÜŞ VE GERÇEK KİMLİĞİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR"

Büyükataman, "Şubat ayında atama yapılmasını haklı olarak bekleyen öğretmenlerimiz, bu isteklerini çeşitli platformlarda dile getirmiş ve buldukları her fırsatta, gerek düzenledikleri eylemlerle, gerekse sosyal medyada topluluklar oluşturarak ve devlet yetkilileriyle görüşerek haklarını arama yoluna gitmiştir. Vatandaşlarının 'koyun' olmasını arzu eden Başbakan bu istekle yüzleştiğinde yüzündeki sahte iyilikseverlik maskesi düşmüş ve gerçek kimliğini ortaya koymuştur. Başbakan öğretmenimize şöyle demektedir. 'Kusura bakmayın, bir şey söylediysek, ne söylediysek o olur, başkası olmaz.' Asıl siz kusura bakmayın Başbakan ama sizin ne söylediğiniz belli değildir. Bir söylediğiniz bir söylediğinizi tutmamaktadır. 2011 yılında, tüm itirazlarımıza rağmen, 'Şubat ataması yapılmayacak' dediniz ama aynı yılın Haziran ayında o atamayı yaptınız ve en son 2012 Şubat ayında da atama yaptınız. Şimdi öğretmen kardeşlerimiz sizin hangi sözünüze inansın? Siz Haziran ayında bile atamaya izin vermiş bir Başbakansınız. Sizden her şey beklenir."

"KENDİ SİTENİZDE YER ALAN VİZYONUNUZDAN HABERİNİZ YOK"

"Tutarsız açıklamaları ve icraatlarıyla asıl azarı Başbakan Erdoğan hak etmektedir" diyen Büyükataman, şöyle devam etti: "MHP'den çaldığınız 2023 Lider Ülke Türkiye vizyonunuzda -partinizin internet sitesinde yer almaktadır. Hala 'Okul öncesi eğitim zorunlu olacak.' yazdığı halde siz anaokullarını zorunlu eğitim kapsamından çıkartmış bir Başbakansınız ve kendi sitenizde yer alan vizyonunuzdan haberiniz yok. Azarı hak eden bu öğretmen kardeşimiz değil, sizsiniz. Siz 'Öğretmenler az çalışıyor, bol tatil yapıyor, çok maaş alıyor' diyerek vizyonunuzu zaten ortaya koymuş birisiniz. Sizin ve en az sizin kadar muhterem Milli Eğitim Bakanınızın 4+4+4 eğitim sisteminde 'Hiçbir öğretmen norm fazlası olmayacak' açıklamanız hala kulaklarımızdadır. Şimdi Başbakan öğretmenlerimizin norm fazlası oldukları için ücra noktalara re'sen atandığından haberdar mıdır? Norm fazlası olan sınıf öğretmenlerimizin neler yaşadığını Başbakanımız bilmekte midir? Sürekli olarak azarladığı öğretmenlerin bir kere de derdini dinlerse o zaman belki eğitim alanında ilk defa doğru bir karar vermiş olur."

"AİLE KURMANIN MUTLULUĞUNU TADAMAYAN ÖĞRETMENLERDEN HABERİ YOK MUDUR?" 

Başbakan Erdoğan'ın eğitim alanında yaptığı 2 güzel icraatın olduğunu belirten Büyükataman "Fakat arkasından gelen 2 kötü icraat bu güzellikleri gölgede bırakmıştır. Yaptığı iyi şeyleri Hüseyin Çelik'i ve ardından Nimet Baş'ı Bakanlık görevinden alması olarak gösterebiliriz. Hüseyin Çelik'in yerine Nimet Baş Hanımefendi'yi onun yerine de Ömer Dinçer'i ataması öğretmenlerimizin sevinçlerini kursaklarında bırakmıştır. Başbakan Erdoğan öğretmenlere verdiği değeri; evlenen öğretmenlerimizin, eşlerinin yanına gelmesine izin vermeyerek göstermiş durumdadır. Yaptığı seyahatlerde ailesinden birilerini sürekli olarak yanında götüren Başbakan'ın, aile kurmanın mutluluğunu tadamayan öğretmenlerden haberi yok mudur? Başbakan, kaldırılan eş durumu atamalarını Şubat ayında il ve ilçe emri ile birlikte bir an önce geri getirmelidir" dedi. 

"OLUŞTURDUĞUNUZ MUTSUZLAR ORDUSUNUN SORUNLARIYLA İLGİLENİNİZ" 

'Şubat ayında eş durumu ve ilk atama neden yapılmıyor' sorusuna AKP'nin verdiği cevabın oldukça komik ve AKP siyasetinin temelini oluşturan ikiyüzlülük örneği olduğunu ifade eden Büyükataman, "Şubatta öğretmenler yer değiştirirse öğrencilerin motivasyonları bozulur' diyen Bakan ve Başbakan madem öğretmeni değişen öğrencinin morali bozulur neden şu anda norm fazlası öğretmen ataması yaparak görevdeki öğretmenlerin yerlerini değiştiriyorsunuz? Siz öğretmeni, veliyi ve bu milleti uyuyor mu sanıyorsunuz? İkiyüzlülüğünüzü ortaya çıkartmayacak mı sanıyorsunuz? Bırakın milleti kandırmayı, bırakın milleti aldatmayı. Suriye'nin iç sorunlarından fırsat bulduğunuz bir ara lütfen Türkiye'nin iç sorunlarıyla ve iktidarınızda oluşturduğunuz mutsuzlar ordusunun sorunlarıyla ilgileniniz" dedi. 

"ATAMA BEKLEYENLELERE MAKUL ÖLÇÜLER İÇERİSİNDE CEVAP VERİNİZ"

Büyükataman "Başbakan Şubat ayından eğitim camiası sizden güzel haberler beklemektedir. Özellikle Bakanlığı döneminde il emrini kaldırarak evli öğretmenlerin eşlerine kavuşmasının önüne geçen Hüseyin Çelik'in, dün bunu yapmamış gibi bugün sürekli olarak attığı tweetlerle duyurduğu eş durumu atamalarını il ve ilçe emri ile birlikte gerçekleştiriniz. Yahut bu beklentiyi oluşturan Çelik'i de basının önünde azarlayınız. Ardından Şubat ayında ilk atama bekleyen kardeşlerimizin beklentilerine makul ölçüler içerisinde cevap veriniz. Daha sonra ise sizden atama ve unvan sorunlarının giderilmesini bekleyen Teknik Öğretmenlerimizin sorunlarının çözülmesi için talimat veriniz.Milletin önünde azarladığınız öğretmenin şahsında incittiğiniz eğitim camiasından derhal özür dileyiniz. Öğretmenlerimizi rencide eden daha önceki sözlerinizden dolayı dilemediğiniz özrü bugün eğitim camiası sizden beklemektedir."
Editör: TE Bilisim