31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi 31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi
 Tanrıkulu, hükümete yüklenip, Meclis'ten geçirilen 'anadilde savunma'nın AİHM'den döneceğini söyledi.

MHP Bayraklı İlçe Başkanı Taşkın Işık'ın önderliğinde düzenlenen "Muhtarlarların sorunları" toplantısına, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, İl Başkanı Necat Karataş ve ilçede bulunan mahalle muhtarları katıldı. 

Ahmet Kenan Tanrıkulu, muhtarların sorunlarına değindi. Muhtarlarla ilgili sorunların çözümü için ilk olarak 2008 yılında Meclis'e, 'Muhtarların Mahalli ve Sosyal Hakları' ile ilgili kanun teklifi verdiğini, vermeye de devam ettiğine değinen Tanrıkulu, "Muhtarlar sadece seçim zamanı partililer tarafından hatırlanıyor. İzmir ve ilçelerinde partimiz hiç belediye başkanı çıkaramadı. Sadece Kiraz'da bir kez başkanlık kazanmıştık. Amacımız İzmir'de seçim kazanmak. Bayraklı'ya çok önem veriyoruz. Muhtar 7/24, 365 gün çalışır. Bir gün kapalı olsun, başına çalarlar. Muhtarlar demokratik seçimin ilk kademesi. Seçimde her şeyi kendi yapıyor. Partisi ve yakasında parti rozeti yok. Birey olarak halkın önüne çıkıyor. Muhtarın ne yaptığını kimse bilmiyor. Hükümet çıkardığı büyükşehir yasası ile muhtarları tümden silmek istiyor. Buna ilk olarak köylerden başladı. Amaçları bazı belediye muhalefetlerini elinden alıp, oyları kendi ceplerine koymaktır. Durup dururken, eyalet sistemini uygulamak istiyor" dedi.

ANADİLDE SAVUNMA
Türkiye'de 10 senedir yapılan tüm seçimlerde şaibe olduğunu öne süren Ahmet Kenan Tanrıkulu, "İzmir'de yüzlerce oy çuvalları yakıldı. Tebligat kanunu değişmeli. Muhtar, polisle birlikte operasyona gidiyor. Dert bir değil elvan elvan. Amacımız sizlere nasıl bir hizmet ederiz diye çalışıyorum. Türkiye ile ilgili iki büyük tehlike var. Bunlardan biri "bütünşehir" yasası. Diğeri ise "anadilde savunma" hakkı. Birçok konu anlaşılmadığı gibi bu da anlaşılmadı. Bizim derdimiz bu ülke topraklarının derdi. Meclis'te adamların yapmadığı kalmadı. Sanığın savunmasıyla ilgili bir sorunu yok. Eskiden, mahkemelerde sanığa tercüman bulunuyordu. Şimdi ise hakim ve savcıya tercüman bulunmaya başlandı. Önce Oslo görüşmesi, ardından ada görüşmesi. Ada bir şahıs değil. Ada şöyle dedi, ada böyle dedi, diye neredeyse onun söyledikleri kanun gibi uygulanmak isteniyor. Anadilde savunma, AİHM"den de dönecektir. Orada çok değerli hakimler var" dedi.
Editör: TE Bilisim