Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekilimiz Sayın Murat Başesgioğlu tarafından hazırlanan ve 25 milletvekilimiz tarafından imzalanan “İstanbul’un Sorunlarının Araştırılması ve Alınacak Önlemler” konulu önerge Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi.

MHP İstanbul Milletvekili Sayın Murat Başesgioğlu’nun hazırlayıp, Milletvekillerimiz Celal Adan, Atilla Kaya ve Durmuş Ali Torlak ile 25 milletvekilinin imzasıyla TBMM’ye verilen önergenin tam metni:

 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

İstanbul İli’nin;

- Başta deprem olmak üzere, Afet riskine karşı yapılan çalışmaların uygulama sonuçlarıyla yeni alınacak tedbirlerin tespiti,

- Kentsel dönüşüm ve 2-B uygulamalarından doğmuş ve doğması muhtemel sorunların tespiti,

- Kentsel Plan İhlalleri ve “3. Köprü”,” Kuzey Marmara Oto Yolu”,” Yeni Havaalanı, “Kanal İstanbul “ gibi yapılacağı ifade edilen projelerin İstanbul’un Kentsel geleceğine dair her türlü etkilerinin tespiti ile, alınacak önlemlerin araştırılması için,

 Anayasa 98 ve TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105 maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Murat BAŞESGİOĞLU
İstanbul Milletvekili

 

GEREKÇE

Bölgelerimiz arasındaki sosyo-ekonomik gelişmişlik farkı nedeniyle başlayan iç göç, iyi bir yaşam sürmek arzusu ile büyük kentlere yönelmiştir.

İçgöç hareketinin önemli cazibe merkezlerinden biri de İstanbul kenti olmuştur. Toplam Nüfusumuzun % 18 -19 nu barındıran İstanbul’un 2011 yılındaki net göç hızı binde 8,98 ‘dir.

İstanbul hızlı nüfus artışı ve iç göç nedeniyle; plansız bir şekilde büyümüş, gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma artmış, yetersiz alt yapı ve çevre sorunları ortaya çıkmış, afet riski, ulaşım, güvenlik gibi sorunları da beraberinde getirmiştir.

Bu gün dahi, İstanbul’un daha ne kadar bir nüfus barındırabileceği her türlü planlamadan ve öngörüden uzaktır.

İstanbul Metropoliten Alanın Deprem Riski Analizi adlı bilimsel bir çalışma yapılmış ve sonunda “Marmara Denizinde 7.7 veya 7.5 büyüklüğünde bir deprem olması durumunda 50.000 ile 60.000 civarında ağır hasarlı binanın, 500.000 ile 600.000 civarında evsiz ailenin, 70.000 ila 90.000 civarında ölümün, 120.000 ila 130.000 civarında ağır yaralının ve 1.000.000 kişi içinde kurtarma operasyonuna ihtiyaç duyulacağı ve 50 milyar ABD Doları civarında maddi kayıp olacağı hesaplanmıştır.”

Bu bilimsel gerçek ortada iken, yenileme ve kentsel dönüşüm alanında yapılanlar çok azdır. Kamu binalarında bile deprem güçlendirme oranı ancak %10 lar civarındadır.

İstanbul’un genel ulaşımının  % 88,8 ‘i karayolu ile sağlanmaktadır. Raylı sistemler 8.3, deniz ulaşımı ise 2.9 gibi oldukça düşük oranlarda kalmıştır.

İstanbul’u yönetme yetki ve sorumluluğu Adalet ve Kalkınma Partisine mensup bir Büyükşehir Belediyesindedir.

Değişik adlarla da olsa 1994 yılından bu tarafa 18-19 yıldır, İstanbul’u aralıksız yönetmektedir. Bugüne kadar kullandığı kaynak (Merkezi Hükümet Yardımları ve İlçe Belediyeleri hariç) 110 Milyar ABD doları civarıdır.

Tüketilen süre ve harcanan kaynak yakın dönemde hiçbir yönetime nasip olmayan cömert bir imkândır.

Bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İstanbul’un sorunlarına yaklaşımı sorgulanmalı ve araştırılmalıdır.

Plansız kentleşmenin yarattığı sorunlar ortada iken “İstanbul Çevre Düzeni Planı” İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince ancak 2009 yılında onaylanabilmiştir. 1/100.000 ölçekli ve “İstanbul’un Anayasası“ olarak Kabul edilen Plan 2010-2013 İstanbul Bölgesi Mekânsal Gelişme Sahası olarak değerlendirilmiştir.

Ancak, ne yazıktır ki; Plan henüz uygulama imkânı bulmadan, Sayın Başbakan ve Hükümet yetkilileri tarafından “çılgın projeler” açıklanarak yok sayılmıştır.

Hiçbiri, İstanbul Çevre Düzeni Planında yer almayan, ilgililerce tartışılmamış, İstanbul’un geleceğini ne yönde etkileyeceği konusunda bilimsel analizi yapılmamış projelerdir.

Yine,13/ 08/ 2012 tarihli ve 2012/3573 sayılı kararnameyle, Afet riski altındaki yapıların tasfiye edilerek, yeni yerleşim alanlarının belirlenmesi amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilendirilmiştir.

Kararnameye göre, yeni yerleşim alanı olarak kullanılacak alan için, İstanbul’un Terkos Gölünün doğusundan Küçükçekmece gölüne, Avcılara kadar olan alan imara açılacaktır. “3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu”, “Yeni Havaalanı”, “Kanal İstanbul” gibi projeler için gösterilen adres İstanbul’un Kuzeyidir.

İstanbul Çevre Düzeni Planına tamamen aykırı, su havzası ve ormanlık alanları imara açan, Karayolu’na ağırlık veren bu projelerin rant kaygısı ve popülizmden uzak bilimsel verilere göre tartışılmaya ihtiyacı vardır.

İstanbul için önemli bir başka konuda Kentsel Dönüşüm uygulamalarıdır. TBMM’den geçmiş bulunan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki 6306 sayılı yasa, uygulamada çok sorun ve mağdurlar yaratmaya adaydır.

Kentsel Dönüşüm ya da toplu yenilenme sadece bir inşaat işi değildir. Odağında insan olan bir projedir. Sakinlerine, altyapısıyla, doğal alanlarıyla, sosyal donatılarıyla kaliteli bir hayat sunması gerekir. Özellikle de tarihi bir kent olan İstanbul’un bu kimliğinin korunması gerekir.

Bu nedenle 6306 sayılı yasanın uygulama performansı yakinen takip edilmelidir.

Yine İstanbul’un bazı ilçelerinde 2-B arazilerinin satışı konusunda haklı şikâyetler ve mağduriyetler söz konusudur. Gerek yasa hükümleri gerekse uygulama gözden geçirilmelidir.

Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı

İstanbul ilimizin gerekçede belirtilen sorunlarının tespiti ile alınacak önlemlerin araştırılması için;

Anayasa 98 ve TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105 maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

Editör: TE Bilisim