Gelecek Partisi(GP)Genel Başkan Yardımcısı Sayın   Doç.Dr. Selçuk Özdağ : ”  Çin Türkiye’nin iç işlerine  karışıyor. Çin bunu kesinlikle  yapmamalı ve iç işlerimize   asla  karışmamalı. Türkiye Cumhuriyeti’nde iktidarda olanlar  bu konuda  çok hassas ve duyarlı olmalıdır. Ancak görünen  odur ki,  Çin’in ticari ilişkiler, çeşitli parasal anlaşmalar, bazı sözleşmeler ve çeşitli  şartlar  nedeniyle buna pek duyarlı olunmadığı ve  hatta bazı konularda buna izin verildiğine şahit oluyoruz.” açıklamasında bulundu.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yrd.cısı Selçuk Özdağ bu  sözlerini   Özgür Asya radyosu  Muhabiri Erkin’in hafta başında Sosyal Medya’da  paylaşılan ve Dışişleri Bakanlığı’nca  Adalet Bakanlığı başta olmak üzere bir çok devlet kurum ve kuruluşuna   gönderildiği  bildirilen Mart 2020 tarihli  yazısı ile ilgili sorularını cevaplandırırken  dile getirdi.

Türkiye’de yargı bağımsızdır ve hükümetin Buna Uyması ve Buna Göre İcraat yapması gerekir.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yrd.cısı Selçuk Özdağ, Türkiye’de yasal olarak ikamet eden   ve Çin’in kendilerine  geri verilmesini talep ettiği 8    Doğu Türkistanlı Uygur Türkü’nün  Türkiye ile Çin arasında  kurulduğu  belirtilen  “ortak güvenlik işbirliği mekanizması”  çalışmaları çevresinde  Türk Mahkemelerinde devam eden kovuşturma ve soruşturmalarını takip ve gelişmeler    hakkında bilgi verilmesi talep edildiğini belirterek : ” Çin Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmeye çalışıyor. Çin iç işlerimize asla karışmamalı ve bu konuda Çin’e  asla fırsat ve izin verilmemelidir. Devletimizi idare edenler  çok duyarlı ve dikkatli olması gerekir. Ayrıca aynı zamanda çok bilinçli,   tavizsiz ve kesin tavır ortaya  koymalıdır. Ama görüyoruz ki  Çin ile olan ekonomik ve ticari ilişkiler, parasal konular ve transferler, bazı anlaşmalar ve  şartların oluşturduğu çeşitle  sebepler yüzünden  bir çok konuda Çin’e  yol verildiğine şahit oluyoruz. şeklinde konuştu.

Yönetimi, ancak  bağımsız Türk Mahkemelerinin Kararları Bağlar 

Ülkemizde yargı bağımsızdır ve  hiç bir  kurum ve kuruluşun sebep ne olursa olsun buna müdahale etme yetkisi yoktur. Bu konuda Türk Yargısının gerekli açıklamayı yapmasını bekliyoruz. Türkiye’mizi  idare eden iktidarları   ancak bağımsız Türk Yargısının kararları  bağlar. Çin’i asla bağlamaz. Bu konuda  iki ülke  arasında  bir anlaşma olabilmesi  normaldır. Bu çerçevede Çin yönetimi  8 Uygur Kardeşimizin  durumu hakkında bilgi talep ettiği takdirde  bu çerçevede   verilebilir. Ancak, Türkiye’mizde yargı bağımsızdır. Yargımıza kimse müdahale  edemez ve asla karışamaz. Çin  taleplerini yazılı olarak  iletmelidir.

Çin ile 2017’de yapılan Karşılıklı Suçluların iadesi  anlaşması TBMM.Dışişleri Komisyonunda  bekletiliyor. Hükümet bu konuda da şimdiye kadar bir açıklama yapmadı. Bu İade anlaşmasının Demokles’in kılıcı gibi  hala  bekletilmesi  Türkiye’mizde yaşayan Doğu Türkistan asıllı 70-80 bir civarında  tahmin edilen  Uygur, Kazak ve Kırgiz Türkü Kardeşlerimizin endişe içinde yaşamaya mahkum etmektedir.

Gümüşhane’nin tek kadın İl Genel Meclis üyesi adayı Sonel Yaşar’a yoğun ilgi Gümüşhane’nin tek kadın İl Genel Meclis üyesi adayı Sonel Yaşar’a yoğun ilgi

Uygurların  Devamlı Gözaltına Alınmaları   Devletimiz için bir Ayıptır

Uygurları Çin’in  Terörist suçlamaları  ile sürekli tutuklanarak göz altına alınması  ülkemiz için bir ayıptır.  Ülkemizde yasal olarak yaşayan Uygurların  Çin tarafından sürekli hedef haline getirilmesi ve onun uyduruk ve aslı olmayan suçlanmalarına  karşı  Güvenlik Birimlerimiz ile  Türk Yargısının çok  duyarlı  ve dikkatli olmalarını bekliyoruz. Türkiye’de Çin’e çalışan  Çin casuslarının  uyduruk suçlamaları ve yalan  ispiyonlamaları üzerine  Uygurların evlerinden  alınarak göz altına alınması ve  bazılarının başka ülkelere  yollanması ülkemiz için ayıplı bir durumdur. Ülkemizin bu konuda daha dikkatlı ve duyarlı olmasını bekliyoruz. Ülkemizde  yaşayan Uygurların  evlerinin sık sık aranması,tutuklanması ve Geri Gönderme Merkezlerinde göz altında tutulmaları  Uygurlar için sürekli endişe ve korku kaynağı olmaktadır. Güvenlik birimlerimiz ve Adliye Teşkilatımızın ülkemize sığınan Uygurlar konusunda daha  dikkatlı olmalı ve bu kardeşlerimiz rahatsız, huzursuz   ve endişe içinde yaşamalarına fırsat verilmemelidir.

Anti-China institutions and researchers: Accomplices to a chain of disinformation - Chinadaily.com.cn

Dışişleri Bakanlığının Yazısında Neler Var ?

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik Dairesi tarafından Mart 2020’de hazırlanan ve Adalet Bakanlığımız ile devletimizin ilgili   kurum ve Kuruluşlarına  iletilen  belgede   özetle şu başlıklar halindeki hususlar yer almaktadır :

1- Konu olarak, Çin’in Ankara Büyükelçiliğince kendilerine iletilen belgeler ifadesi  yer alıyor.

2. Türkiye ile Çin  Heyetleri arasında “Ortak Güvenlik İşbirliği Mekanızması(OGİM) kurulduğu belirtiliyor.

3- OGİM. çalışmaları kapsamında Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkleri ; Abdulkadir Yapçan,Enver Turdi,Ali Ablet(Abdulahat)’e isnat edilen Suçlar bağlamında  kanıt niteliğinde olduğu belirtilen  tamamlayıcı belgelerin  Çin’in Ankara Büyükelçiliği’nden alınarak  yazı ekinde sunulduğu bildiriliyor.

4- Çin Büyükelçiliğinin adı geçen  Suç belgelerinin nota şeklinde kendilerine iletildiği bu Nota’da İdris Hasan,Enver Turdi,Abdulhabir Celil,Nasrullah Maimaiti(Mehmet)Abudureyimu Maimaitaili(Abdurrahim Mehmet Ali)  Alu Ablet ve Mehmet Yusuf Abdulkereme isimli şahıslara ait  haklarında yürütülmekte olan  adli sürece dair detayların(  Soruşturma ve Kovuşturma süreci ile ilgili ayrıntıların) paylaşılması  talep ediliyor.

5- Yazının dağıtımı için Adalet Bakanlığı  Dış İlişkiler ve Avrupa  Birliği Genel Müdürlüğü başta  olmak üzere bir çok devlet Kurum ve kuruluşunun  isimleri yer alıyor.

Editör: TE Bilisim