İzmit Belediyesi’nden Türk kültürüne manidar bir hizmet! İzmit Belediyesi’nden Türk kültürüne manidar bir hizmet!
Avrupalılar ve Araplar bizi sevmezler. Asla aralarına almazlar. Çünkü onlar bizi görünce Osmanlıyı hatırlarlar. Eğer biz bölgesel, hatta küresel bir güç olmak istiyorsak mutlaka Türk Dünyasına yönelmeliyiz. Çünkü bizim geleceğimiz Ortadoğuda veya Avrupada değil Orta Asyadadır . Türk Dünyasında, Türk Birliğindedir. Eğer ABD, AB oluyorsa Türk Birliği de olacaktır. Olmalıdır. 

Hakikaten Adriyatikten Çin Seddine, Basra Körfezinden Kuzey Kutbuna kadar uzanan bir Türk Dünyası vardır . 

Ben bir seyyahım . Türk Dünyasını adım adım dolaştım . Türk halklarını  yakından tanıma fırsatı buldum . 

Bana göre Türk dünyası ile ilgili bir şey söylerken çok dikkatli olmalı , adeta kılı kırk yarmalıyız . 

Bilhassa genellemeler yapmamalıyız . Çünkü bizim tespitlerimiz yanlış olabilir , eksik olabilir , herkesi kapsamayabilir . Dahası hayallerimizle birebir örtüşmeyebilir . Oradaki kardeşlerimizi incitebilir . Fakat biz bunları  önceden bilirsek bundan sonra daha gerçekçi hayaller kurabiliriz . Eğer hayallerimizin alt yapısı  gerçeklere dayanırsa işte o zaman hayalden hakikate , ütopyadan gerceğe ulaşma şansımız artabilir . Biz de ayaklarımızı yere  daha sağlam basabiliriz. 

Hemen belirtelim ki bizim işimiz çok zordur . Çünkü bizim orada coğrafyadan kaynaklanan tarihi düşmanlarımız vardır. 

Bunlar; İran , Çin ve Rusyadır. Rusya ve Çin BM daimi üyesidir .İranın elinde şia kartı vardır . Bunların elinde hala esir soydaşlarımız vardır . Bu üç devlete çok dikkat etmemiz , adımlarımızı ona göre atmamız gerekir . 

Biz öncelikle Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmalıyız . Demokratik laik cumhuriyeti , üniter yapıyı ve milli devlet ilkesini titizlikle korumalıyız . Çünkü TC olmazsa Türk Birliği de olmaz. 

Bizim adımız Doğu Türkistanda Uygur , Türkistanda Özbek  , Kazak, Kırgız, Türkmen , Altınordu coğrafyasında Tatar . Başkurt , Çuvaş ,Sibiryada Yakut ,Hakas ,Tuva , Altay Kafkaslarda Azeri , Karaçay , Balkar , Kumuk , Nogay İranda Azeri , Türkmen, Kaşkayidir . Yani Türk Dünyası bir bütün değildir. Ortalama bir.Türk tipi yoktur . 

Buralarda halkın çoğu Türk olduğunu bilmez . Aydınlar bilir ama onlar da kendi alt kimliğini öne çıkarırlar . Yani ben Kazağım , Kırgızım , Özbeğim , Türkmenim derler ama Türküm demezler . Ayrıca Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan der ama Türkistan demezler . Yani Türk Dünyasında ortak bir millet ve ortak bir vatan bilinci henüz oluşmamıştır .

Diger tarafdan konuşulan lehçe ve şiveler neredeyse ayrı diller haline gelmiş olup karşılıklı konuşmalar  birebir anlaşılamaz durumdadır . Rusların , Çinlilerin, Arapların , İngilizlerin kısaca bütün milletlerin ortak bir alfabeleri ve ortak bir yazı dilleri olduğu halde malesef bizim yoktur . 

Hemen belirtelim ki  ortak bir yazı dili olmayan milletlerin ortak bir gelecekleri de  olamaz . 

*Yani Türkçe yoksa Türk de yoktur. Özet olarak söylemek gerekirse;.ne kadar Türkçe, o kadar Türk. *

SSCB döneminde sınırlar gelişi güzel çizilmiş. Arazi durumu ve nüfus varlığı gibi en temel kriterler bile dikkate alınmamış. 

Mesala kara ve demir yolları komşu ülkenin sınırlarını defalarca ihlal edebiliyor .Ayrıca her ülkede  yaşayan komşu halklar var . 

Mesela Kazakistan , Türkmenistan,Kırgızistan ve Tacikistanda yaşayan milyonlarca Özbek var . 

Bundan daha vahim olarak Kazakistanda yaşayan 3.500.000 Rus var . Yani bu yüzden bu ülkeler arasında her an savaş çıkabilir ve Karabağda olduğu gibi Rus Ordusu barış gücü olarak geri dönebilir . 

Bana göre kitapları , peygamberleri , mabetleri ,dilleri farklı olsa da bütün dinlerin mesajları aynıdır. Çünkü kaynakları tektir . Hepsi aynı yerden gelir . Yani dinler arasında bir çelişki ve çatışma yoktur. 

Esasen 70 yıllık komünist rejim de dinler ve mezhepler arasındaki farklılıkları iyice törpülemiştir . 

Buhara ve  Semerkant gibi eski dini merkezlerle  Buhari , Maturidi , Tirmizi ve hoca Ahmet Yesevi gibi islam büyükleri orada olsalar da artık oralarda islami rejimler kurulamaz . 

Kaldı ki mevcut yönetimler de buna izin vermezler . Hatta Türkiye laiklikten uzaklaşırsa onlar da Türkiyeden uzaklaşırlar . Şia inancında olan İran Türklüğün de asla Türkiye ile birlikte hareket etmez .

Ülkücüler olarak bizler de 12 Eylül 1980 öncesi sünni islama dayalı söylemlerimizi  gözden geçirmeliyiz . Türk islam ülküsü, Nizamı alem ülküsü , Kanımız aksa da zafer islamın gibi sloganlarla İran sınırından öteye geçemeyiz . Hatta Türkiyenin birliğini bile koruyamayiz . Suçu da her zaman olduğu gibi yine dış güçlere atarız . 
Netice itibariyle ;

*Biz tıpkı Avrupa Birliği gibi bir Türk Birliği kuracağız .Türk Birliği kimseye karşı değildir. Kimseye düşman değildir. Sadece sömürüye karşıdır, emperyalizme karşıdır . *

Türkler Ergenekondan ikinci defa çıkmaktadır . Bu sefer Ötüken terkedilmeyecektir .

Saygılarımla 
27 Kasım 2021
Kadir Tosun

Editör: TE Bilisim