Devlet Bahçeli, bayramda, AKP azınlık hükümetine destek verip vermeyecekleri sorusuna,  “Azınlığa neden destek verelim? Azınlık hükümetine destek vermek demek, sadece AKP’yi arzuluyoruz demektir. Onu arzulayacağımıza millet iradesini arzularız” diye cevap vermişti. Reuters ajansı dün MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın AKP azınlık hükümetine destek verebileceklerini söylediğine dair bir haber geçti!
Semih Yalçın ise haberi yalanladı ve  “Reuters Haber Ajansı’ndan bir muhabirin tarafımı ziyareti sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme taşınan ’Azınlık Hükümeti’yle ilgili sorulan bir soruya verdiğim cevap çarpıtılarak, asıl anlamından uzaklaştırılarak medyaya servis edilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin maksatlı şekilde tartışmaya açılan ’Azınlık Hükümeti’ formülüne nasıl baktığı Sayın Genel Başkanımız tarafından teferruatlı bir şekilde açıklanmıştır. Partimizin herhangi bir ’Azınlık Hükümeti’ seçeneğine sıcak ve olumlu yaklaşması düşünülemeyecektir” dedi. Reuters, dünya çapında bir kuruluş ama İngiltere’nin haber ajansı.. Anlaşılıyor ki Türkiye’de hükümetin nasıl kurulacağı, öncelikle uluslararası bir sorun!
Haber doğru olsaydı, Bahçeli’nin şartlı olarak söylediği gibi  “MHP yönetimi sadece AKP’yi arzuluyor”  denilebilirdi. 
* * * 
Bir de Meclis’te erken seçim kararı alınmadan, AKP azınlık hükümeti kurulursa ne olacak? AKP, erken seçim şartını kabul edecektir ama bu resmî bir karara dönüşmeden hükümeti kurmak durumundadır. Çünkü erken seçim kararı alınması halinde Anayasa’ya göre AKP azınlık hükümeti değil seçim hükümeti kurulması gerekir. Azınlık hükümeti kurulduktan sonra AKP terör olaylarını gerekçe göstererek seçime gitmez. Türkiye, Tayyip Erdoğan’ın fiili başkanlığı altında yoluna devam eder!
Anlaşılıyor ki AKP azınlık hükümeti kurulması, seçimden önce kararlaştırılmış!
Fakat Bahçeli’nin seçim gecesi yaptığı açıklama ve takip eden günlerde takındığı tutum, AKP azınlık hükümetinin yollarını döşemiş olmadı mı?
 
IŞİD kime hizmet ediyor?
IŞİD, öyle bir örgüt ki bir taraftan dünyanın dört bir köşesinden topladığı teröre eğilimli Müslüman gençleri Suriye’ye toplayıp ABD’ye imha ettiriyor, diğer taraftan Suriye’yi parçalıyor, Irak’ın parçalanmasını kalıcı hale getirirken, işgal ettiği yerleri adım adım PKK’ya bırakarak Akdeniz’e kadar Büyük Kürdistan kurulmasını sağlıyor.
Time dergisinde yayınlanan ABD merkezli Airwars sivil toplum kuruluşunun raporuna göre ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Irak ve Suriye’de bir yıl içinde düzenlediği 5800 hava saldırısında 15 binden fazla IŞİD militanı öldürüldü! 
Bu arada Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Alistair Baskey,  “Suriyeli muhalifler, DAEŞ’e karşı verecekleri mücadelede, savunma ateşi de dahil olmak üzere koalisyon tarafından geniş yelpazede desteklenecektir”  değerlendirmesinde bulundu.
ABD Savunma Bakanlığı sözcülerinden Jeff Davis de “Bizim, yeni Suriyeli güçlere savunma ateşi yardımı desteğimiz zaten vardı ve devam edecek”  dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner ise “ABD Savunma Bakanlığı tarafından eğit-donat programı dahilindeki Suriyeli güçler, DAEŞ’e karşı mücadele eden diğer müttefiklerimiz gibi geniş yelpazede desteklenecektir ve bunun içine savunma ateşi yardımı da dahildir” dedi.
IŞİD, ABD’ye PKK’yı desteklemesi için gerekçe oluştururken Müslüman gençleri de harcamış oluyor.
Bu durumda IŞİD kime hizmet etmiş oluyor?