Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli
 "AKP’de 3 dönem sıkıntısı istifa ve yeni çıkışları getirebilir" başlıklı makalede Arınç'ın son çıkışının perde arkası masaya yatırılırken, mevcut krizin AKP içinde yeni çıkış ve hatta istifalara kadar gidebileceği vurgulanıyor.
İşte o makale:

Genelde normal bir ülkede flaş haber veya son dakika gibi gelişmeler nadir yaşanır. Ama bizde artık her dakika son dakika, her açıklama şok yaşatıyor. Bu da zaten ekonomik ve toplumsal dengeler açısından giderek daha kırılgan olan ülkede insanlardaki umutsuzluğu ve kafa karışıklığını arttırıyor.

Bu psikoloji sanmayın ki sadece normal vatandaşlarda var. Özellikle Haziran’daki seçimler öncesinde Ankara’da da siyasetin o puslu koridorlarında artık yüksek sesle inanılmaz şeyler konuşuluyor.

Seçimlere 75 gün var. Ama bu süre öyle geçecek, öyle olaylara tanıklık edeceğiz ki olanlara kimse inanamayacak. İşin özü yani şu malum ‘son dakika’ meselesinde nirvanaya ulaşacağız…

Son ‘şok’ gelişmemiz malum. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın hafta sonu çıkışı.

Arınç, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Çözüm Sürecinde “İzleme Heyeti’ne sıcak bakmıyorum” açıklamasına yanıt verdi ve ‘Ülkeyi yöneten hükümettir’ diye net bir çıkış yaptı.

Ardından sözlerini, “Sayın cumhurbaşkanımızın bu konuşmaları eleştirilere yol açabilir, üzülebilir, yıpranabilir. Cumhurbaşkanımızın böyle konuşması hatta hükümetimizi eleştiriyor noktaya gelmesi elbette hükümetimizi de yıpratabilir” diye sürdürdü.

Sonrasında Erdoğan’ın “Konu mankeni değilim” şeklinde üstü kapalı yanıtlarına rağmen Arınç bir ikinci açıklama ile aynı tutumunu sürdürdüğünü ifade etti.

Bu ‘şok’ gelişmelerin ardından Arınç istifa edip etmeyeceği tartışıldı. Erdoğan’a yakın medya ve çevreler hemen akabinde yıllardır yol arkadaşlığını bir kenara itip Arınç’a ağır sözlerle saldırdılar. (Bunu da bir türlü anlamıyorum ya)

PERDE ARKASI

İşte tam bu noktada başkentte dönen perde arkası olaylara giriş yapalım…

Öncelikle, Arınç, izleme komitesine karşı çıkan Cumhurbaşkanına tavır koysa da aslında çözüm sürecinde Erdoğan’dan bile daha keskin ve taviz vermez bir tutuma sahiptir.

Geçen ay Öcalan’ın 10 maddelik duyurusunun hükümetin bakanları ve HDP heyetinin birlikte poz vererek açıklanmasına sert tepki göstermişti. Sık sık da HDP’nin tutumuna yönelik hatırı sayılır ağır eleştiriler yöneltiyordu. Yani, Arınç’ın tepkisi çözüm süreci koruma refleskli değil. Buna dikkat etmek gerekiyor. Yani mesele önceye dayanıyor.

GEZİ’DEN BU YANA YARALI

Bülent Arınç Gezi olaylarından bu yana yaralı. O gergin dönemde Tayyip Erdoğan Kuzey Afrika gezisinde iken Arınç’ın ılımlı açıklamaları görüşmeleri bir iç krize yol açmıştı. Dönüşte, gezi olaylarında hükümetin de hatası olabileceği iması ile Arınç’ın ‘Biz kendimizi hesaba çekeriz çekiyoruz’ sözlerine Erdoğan sert tepki göstermişti. Takip eden süreçte Bülent Arınç’ın istifa ettiği haberleri yazılmış ancak o günlerde bu iddialar yalanlanmıştı.

Fakat bugün o kabine toplantısına tanıklık edenlere sorduğumuzda, Arınç’ın o günkü toplantıda Erdoğan’ın sözleri üzerine oturumu terkettiği ve ‘bugün çıkışta sözcülük yapacak birini de yerime bulursunuz’ sözleri ile salondan ayrıldığı bilgisi ile karşılaşıyoruz. Hatta eski Başbakanlık binasında makamı bulunan bir bakanın odasında zorlukla ikna ediliyor.

İÇERDE TAZYİK VAR

Hükümetin içinden tüm süreçlerin yakında olan bir ismin bu noktada anlattığı diğer noktalar da oldukça ilgi çekici. Çünkü anlatılanlara göre, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı makamına çıktığından bu yana yaptığı bazı çıkışlar parti içinde özellikle kıdemlilerde ciddi anlamda tazyik oluşturmuş durumda.

Cumhurbaşkanı’nın, Merkez Bankası Başkanına ve üstü kapalı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ‘a yönelik sözleri, sonrasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’na rağmen Hakan Fidan’ı geri çekilmek zorunda bırakması ve geçen gün yine hükümetin izleme komitesi girişimine çıkışları oldukça rahatsızlık yaratmış halde.

O önemli isim aynen şunları söylüyor: “Biz doğru ya da yanlış hükümet olarak birşeyler yapmaya çalışıyoruz ama Sayın Cumhurbaşkanı’nın eleştirilerine sürekli maruz kalınca yada seçim kampanyasını onun önderliğinde yapıyor gibi görününce kamuoyu önünde bu hükümetin saygınlığı kalmıyor. Sıfırcı hocadan not almaya çalışan talebe gibiyiz. Tayyip Beye saygı var ama bu noktada Bülent Bey’in çıkışı haklıdır.”

Yine halen kabinedeki bu ismin anlattıklarından anladığım kadarı ile, 3 dönemi biten AKP’li 70 civarında ismin içinde ‘Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına gidip siyasete devam ederken, kendilerinin neden 4. dönem için önlerinin açılmadığı şeklinde bir isyan var.

Bazı gruplar halen hatta umudunu koruyor veya korumak istiyor. Abdullah Gül’e ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na bu konuda yoğun baskı başkentte herkesin bildiği sır.

Siyaset çok acımasız çarklara sahiptir. Virüs gibidir. 10 dönem de kalsa bazısına yetmez ve bu psikoloji zorla haksız bir şekilde oyunun dışına itildiğini de hissediyorsa beklenmedik bir hırçınlık içine girebilir.

Bu da beraberinde istifaları ve yeni sert çıkışları getirebilir. Bu tür durumları seçim öncesi ve sonrasında görmek o nedenle şaşırtıcı olmayabilir. Çünkü bu durumda isimler Ankara’da artık seslerini kısmadan yüksek sesle konuşuyorlar…

Bir diğer hassas konu da, milletvekili aday listeleri. Bu listeleri normalde Davutoğlu’nun oluşturması gerekiyor. Ama Erdoğancı ekipler de bu konuda listenin Saray tarafından hazırlanacağı iddialarını ortaya yayıyor.

Unutulmaz bir 2,5 ay olacak. Ne olursa olsun da inşallah herşey bu ülkenin hayrına olur. Çünkü, bu ülke bu gerginlik ve kriz sarmalında her gün 20 tansiyon, 200 nabız, 600 şeker ile yaşamaktan çok yorgun hale geldi.

Unutmadan bir not daha, artık Arınç’ın bu çıkışından sonra ‘Saray ve Hükümet her konuda hemfikirdir. Araya nifak sokanların iddialarına inanmayın’ türü yalanlama girişimleri de inşallah olmaz. Zira, millet dinlese de artık inanmıyor.

LİDERLERE BİR TAVSİYE:

Size çevrenizde ne yaparsanız yapın her yaptığınız doğru diyen, sizi eleştirenlere şuursuzca saldırıp sizi koruduğu havası verenler aslında sizi güçsüz duruma düştüğünüzde ilk önce terkedecek kişilerdir. Bunlar bir yere hakederek gelmektense varoluşunu size bağlayan ülke menfaatini değil sadece kendini düşünen şahıslardır ve liderlerin sonunu hazırlayanlar da bu duymak istediğinizi söyleyen tiplerdir.

Editör: TE Bilisim