26. yıldönümünde Hocalı Soykırımı’nı ve Hollanda tarafından sözde Ermeni soykırımının tanınmasını değerlendiren A. Gencehan Babiş, yetkililere son derece önemli bir çağrıda bulundu.
A. Gencehan Babiş’in değerlendirmelerinden öne çıkan başlıklar şöyle….
“Hocalı Tarih Değil Günümüzün Bir Gerçeğidir”
İnanılmaz bir vahşet sonucu Hocalı Soykırımı’nda hayatını kaybetmiş olan Hocalı şehitlerini rahmet ve minnetle anarak başlamak isterim. Bu noktada öncelikle Hocalı’da yaşananların bir soykırım olduğunu ifade etmemiz gerekir. Uluslararası metinlerde, uluslararası antlaşmalarda bu çok rahat şekilde görülebilir. 1948 Birleşmiş Milletler soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde tanımlara Hocalı’daki yaşananlar tamamen uyuyor. Yüzlerce kişi hayatını kaybetti, bunun yanında kayıp olan, fiziki ve ruhsal tahribatlar geçiren yüzlerce insan söz konusudur. Hocalı, yaraları henüz sarılmış bir tarihi olay değil, günümüzün bir gerçeğidir.
“Adalet Bekleyen Bir İnsanlık Dramı”
Son günlerde Doğu Guta hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) kararı tartışılıyor. Ermeniler tarafından uluslararası hukuka aykırı olarak işgal edilen Azerbaycan toprakları konusunda da BMGK’nin 4 kararı bulunmaktadır; ama bunlar maalesef uygulanamıyor. Karabağ’da ve bugün soykırımın 26. yılında olduğumuz Hocalı’da adalet bekleyen bir insanlık dramının olduğunu belirtmek isterim.
“Fahrettin Paşa” ve “Zeytin Dalı”... Şimdi de “Hocalı Caddesi”!
Buradan yetkililere bir çağrıda bulunmak istiyorum. Kısa süre önce Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) yapılan mesnetsiz açıklamalardan hemen sonra BAE Büyükelçiliği’nin bulunduğu sokağın ismi “Fahrettin Paşa” olarak değiştirilmişti. Sonrasında Yine Birleşik Devletleri (ABD) ile yaşanan krizde ABD Büyükelçiliği’nin bulunduğu caddenin adı “Zeytin Dalı” yapıldı. Şu anda Hocalı’da yaşanan insanlık dramının 26. yılında Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi gibi kurumların bulunması sebebiyle uluslararası hukukun da merkezi olarak sayılabilecek Hollanda’da sözde Ermeni soykırımının mecliste tanındığını görüyoruz. Şu an tam da Hollanda Büyükelçiliği’nin bulunduğu Hollanda Caddesi’nin isminin değiştirilerek “Hocalı Caddesi” yapılmasının tam zamanıdır. Bunun için yetkililerin gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki, sadece bu yeterli değildir. Sosyal, siyasi, akademik her alanda Hocalı’nın anlatılması gerekir.”
