Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler
 Bahçeli, "Başbakan ve partisi değil yüzde 43 yüzde 99 da alsa hesabını verecektir. Sandık pisliğin temizleneceği bir yer değildir. Hırsızın meşruiyet elde ettiği yer de olmayacaktır. Gün ola harman ola rüşvet alıp verenler yargı önüne mutlaka çıkarılacaktır." dedi.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:  

Başbakan her sözünü yolsuzluk ve rüşvet kisvesi altında Türkiye’nin milli kurumlarına operasyon düzenleniyor kisvesiyle karşılamıştır. İranlı şarlatanı hayırsever iş adamı olarak tanımlamıştır. Bakanlarını her fırsatta savunmuştur. Pişkinlikte öyle bir noktaya gelmiştir ki bakara makara diye kutsal kitabımızla dalga geçen şahsiyetsiz eski bakanı bile savunmuştur.

30 mart sonuçlarına baktığımızda rüşvet ve yolsuzluğun sandığa yön verdiğini söylemek mümkün değildir. Bu asılsız görüş, milletimizde de karşılık bulmuştur. 17 ve 25 Aralık’tan sonra nasıl olduysa Başbakan milli değerleri hatırlamış sanal istiklal savaşçısı olmuştur.

Suriye toplantısının sızdırılması başbakan ve hükümetinin elini güçlendirmiştir. Ajanlar ve hainler AKP’nin değirmenine su taşımıştır. Seçimlere kısa bir süre kala bu dinlemenin internete sızdırılması bize göre AKP'nin hanesine yazılmıştır. 30 mart’ın sonucu ne olursa olsun, AKP hükümeti Türkiye'nin imajını bozmuş itibarını sarsmıştır. Türk milletinin kazanacağı günler yakındır. Mübarek ve aydınlık zamanlar uzak değildir.

RÜŞVET ALIP VERENLER MUTLAKA YARGI ÖNÜNE ÇIKARILACAK

Başbakan ve partisi değil yüzde 43 yüzde 99 da alsa hesabını verecektir. Sandık pisliğin temizleneceği bir yer değildir. Hırsızın meşruiyet elde ettiği yer de olmayacaktır. Gün ola harman ola rüşvet alıp verenler yargı önüne mutlaka çıkarılacaktır.

Bu seçimlerin galibi gerçekte MHP’dir. Türk milleti MHP’nin sesini duymuştur. 12 Haziran seçimlerine göre oyunu arttıran tek parti MHP’dir. MHP’nin başarısını çekemeyenlerin seçimden aldığımız desteğe kulp takmaya çalışması hizip çalışmaları boştur. Ve mutlaka ters dönüp sahibini vuracaktır. 

Bazılarına göre MHP 30 Mart’ta CHP ile ittifak yapmıştır. Bu hayasızca iddianın ciddiye alınacak yanı yoktur. AKP’nin kapısında nöbet tutan bostan korkuluklarının bize söyleyecekleri söz yoktur. CHP’nin teknesine binen fırıldaklara kanacak kimseler de kalmamıştır.

Tarafları gün gibi açık olan bayat projeyi açıkça gördük. Türkiye’yi iki partiye mahkum etmek isteyenler canla başla çalıştı. İçimize kadar sokulmuş olanları da tespit ettik, ediyoruz. Tercihlerine duygusal saiklerle korku seansı düzenleyerek kimlerin ambargo koymak için çalıştıklarını biliyoruz.

AKP'NİN OYLARI AZALDI

30 Mart’ın sonucunda AKP’nin 2011 seçimlerine göre oy sayısında azalma 2 milyon 100 bini bulmuştur. AKP’de istediğini bulamayan vatandaşlar MHP’ye yönelmiştir. CHP her türlü çirkeflik ve çabaya rağmen istediğini bulamamıştır. Biz manşetleri yenerek, baskıyı aşarak 30 Mart’ta başarı elde ettik.

SANDIĞA EL UZATANA GEREKEN CEZA VERİLMELİ

Sandıktan yükselen şaiyalar hala tartışılmaktadır. Bir bakanın yaşanan elektrik kesintilerini kediye yüklemesi milletin zekasına hakarettir. Herhalde kedilere dava açılması gündemdedir. Ve trafolar Başbakan’ın adamları tarafından kuşatılmış durumdadır. Allah’tan barajları yabani hayvanlar içip bitirmemiş, elektrik tellerini kuşlar kemirmemiştir. Sadece paralelle kediler suçlanarak vaziyet kurtarılmıştır. AKP hükümeti sandıklardaki şaiyaları dünya dışı varlıklara havale ederse kimse şaşırmamalıdır. Sandık milletin namusudur. Sandığa el uzatan kim varsa teşhis edilip gereken ceza verilmelidir.

BAŞBAKAN, BALKONDA TÜRKİYE'Yİ SAVAŞA SOKTU

Kırım bir oldu bittiyle Rusya'ya bağlanmıştır. Kırım Türkleri çaresizdir. Başbakan 30 Mart akşamı yaptığı balkon konuşmasıyla Suriye ile savaştığımızı söylemiştir. Bunun üzerinde kimse durmamıştır. Bu nasıl bir aymazlıktır. Sen kimi kiminle savaştırıyorsun. Meğerse savaşa girmişiz de haberimiz yokmuş. Başbakan durduk yere Türkiye'yi savaşa sokmuştur.

ERDOĞAN'DAN CUMHURBAŞKANI OLMAZ

Köşk adayı Başbakan'ın olduğu ileri sürülüyor şimdi. Gül ise hayır bende varım demiştir. Daha seçimlere 82 gün kala Gül mü Erdoğan mı olsun tartışması çıkmıştır. Yani ağzı olan konuşmaktadır. Gül ile Erdoğan'ın anlaşmaları bekleniyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderi iki kişiye bırakılmıştır. Biz konuşmalar için erken olduğunu düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanlığına göz diken Başbakan hangi haysiyetle bu görevi yerine getirecektir. Çankaya'da işbirlikçi mi, argo ve hakaret mi yoksa bağımsızlık mı temsil edilecektir? Cumhurbaşkanlığı'na duyarlı haysiyetli ve şerefli biri aday olmalıdır. Türk milleti kral seçmeyecek, sultan atamayacaktır. Hakkında hiçbir şahibe olmayan biri cumhurbaşkanlığına seçilecektir.

Burada muhataplarına ilan ediyorum ki;

önce özerkliğe sonra Kuzey Kürdistan’a açık kapı bırakandan cumhurbaşkanı olmaz.

Tolumum kamplara ayırandan cumhurbaşkanı olmaz.

Şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katillerine kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz.

Milleti 36’ya ayırma hedefi olandan cumhurbaşkanı olmaz.

Twitterı engelleyen, Youtube’u kapatandan, kişisel hak ve özgürlükleri budayandan cumhurbaşkanı olmaz.

Rüşvetçilere ve hırsızlara kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz.

Villalara balya balya dolar yığandan, paraları sıfırlarken haysiyetini de sıfırlayandan cumhurbaşkanı olmaz.

TSK’ya kumpas kurandan başkomutan olmaz.

Milliyetçiliği ayaklar altına alan bir inkarcıdan cumhurbaşkanı olmaz, olamayacaktır.

İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Tekeden süt çıkmaz, suda ateş yanmaz. Recep Tayyip Erdoğan’dan da cumhurbaşkanı olmaz.

İster AKP’li ister MHP’li ister CHP’li olsun her vatandaş cumhurbaşkanı olabilir ama ne var ki Recep Tayyip Erdoğan’dan olamaz

Milletin terazisi bu sıkleti çekmez.
Editör: TE Bilisim