TRT Belgesel  den skandal TRT Belgesel den skandal
Şanlıurfa’nın turizm merkezi Balıklıgöl bahçesinde bulunan güller dilek ağacına döndü. Dilek dileyenler, kağıtlara yazdıkları ile şaşırttı. Güller arasına bırakılan dilekler arasında kimi oğlunun savcı olmasını, kiminin ise kızına evlilik yapmasını istediği görüldü.

Günde yaklaşık 60-70 civarında dilek kağıdının bırakıldığı Balıklıgöl’deki güllerin arasında bazen kağıtlar rüzgarda uçuşuyor. Uçan kağıttan Ballıklıgöl’deki güllere dilekler bırakıldığını fark eden Urfalı esnaf Mahmut Onur, dilek dilenmesine tepki gösterdi. Mahmut Onur, tepkisini ise şöyle dile getirdi: “Burada Dergahta gezinti yaparken dergah içersinde birkaç kişinin elinde böyle kağıtları görünce ne olduğunu merak ettim. Güvenliğe sordum neyin nesi diye. Gül dallarına iplerle dilek, yani batıl inancımız Müslüman ülkesinde Hali-ür Rahman'da, dergah içinde bu batıl inancı görünce ben çok şaşırdım. Ve şaşkınlıklarımdan dolayı burada böyle bir araştırma içeresine girdim. Araştırmamı yaparken gördüğüm şeyler çok şaşırtıcı, içindeki yazıları okudum, içindeki yazıları görünce insanların artık umudunu Allah'tan değil de sadece kâğıtta umutlarını gördük. İpleri ağaçlara bağlayıp gülleri köklerinden kopartıp bu güzelliği daha beter çirkinleştiriyorlar.

İnsanlar, iki rekât namaz kılıp Allah'tan gece namazında veya gündüz namazında dua edip istemenin yerine kâğıtlara yazıyorlar. Kâğıt üzerine yazılan “Allah’ım senin rızan için, Peygamberimizin ruhu şerifi için, evliya ve evliyalarımız için kızım nazlıyı falana istiyorum” böyle bir yazıyı yazınca ve yere atınca o kadar cahilleşmiş hale geliyoruz. “Yarabbi Peygamber Efendimiz'in (sas) ruhu şeriflerine, Allah’ım senin için inşallah bana bir ev nasip edersin inşallah” Allah’ı da biliyorsa Peygamberi de biliyorsa neden bunları ayaklarımızın altına atıyor, böyle basıyor ve daha nicelere. Bu şekilde güllere daha çok zarar veriyoruz. Bayan ve erkeğin nişanı için iki gülü birbirine bağlamalarına ben çok şaşırdım. Dün gece bu kağıtlardan sadece 62 tane bulup onların üzerinde Allah’ı, Peygamberin, isimlerini, sıfatlarını dizdikleri için ister istemez ayaklarımızla basmamız günah olduğundan dolayı biz de bunları alıp yakıp yok etmemiz gibi gerektiğinden dolayı ayak altına atmıyorlar ama rüzgar vurunca ister istemez yaya yoluna uçuyor. Orda da ayaklarımızla bastığımız için ister istemez bunları yok etmemiz gerekiyor. Bunların 4-5 gün içersinde 200 küsurat bu şekilde yazılar oluyor.

Vatandaşların, iki rekat namaz kılmaları yerine kağıt üzerine bunları yazıp da “Yarabbi dileklerimi kabul et dergahta dua ettim” demek bu değildir. Veya “Elbiseyi buraya indirmekle yarabbi sen beni avukat veya savcı et” demek değildir ya da “ip bağlayarak yarabbi beni nişanlı et” demek değildir. Bu bir dua değildir. Duayı Allahu tealanın dediği gibi yapmamız gerekiyor.”
Cihan

Editör: TE Bilisim