Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş.. Zafer Partisi Ümraniye İlçe Teşkilatı şehit olan altı askerimiz için yürüyüş..
 Başbakan Erdoğan, dershaneleri kapatmak için harekete geçtiğinde hem toplumdan hem de dershane sahiplerinden gelen tepkilere "eğitimde reform" yapıyoruz diye karşılık vermişti.
Ancak son grup toplantısında yaptığı konuşmada asıl niyetin bu olmadığı kendi ağzından bizzat itiraf edildi.

Başbakan Erdoğan parti grup toplantısında dershaneleri kapatarak "Parelel Yapı" diye itham ettiği Cemaatin hesabını bozmak için dershaneleri kapattıklarını söyledi.


Erdoğan o grup konuşmasında şunları söyledi:

"Dershaneler konusunda aynı şekilde, milletin üzerine, gençlerimizin üzerine adeta karabasan gibi çöken sorunu inşallah ortadan kaldırıyoruz. Bununla ilgili adımı istedik ki seçim öncesi atalım ve bu iş artık masamızın üzerinden kalksın. Çünkü bunun içinde de paralel yapının farklı hesapları vardı. Bu hesabında bir an önce bozulması gerekiyordu. Onun için de bu adımı atıyor ve seçim öncesi bunu bitiriyoruz."

Görüldüğü üzere Başbakan Erdoğan, dershaneleri "eğitimde reform için" değil, Cemaatin "hesabının bozulması" için kapatıldığı açık açık itiraf ediyor.

Zaman Gazetesi Yazarı Mümtaz'er Türköne de bugünkü yazısında bu ayrıntıya değinmiş.

İşte Türköne'nin yazısından ilgili bölüm;

"Bu hafta grup konuşmasında dehşet veren bir ayrıntı dikkatlerden kaçtı. İlk defa Erdoğan, iki yıldır süren “dershanelerin kapatılması” gündemi ile 17 Aralık’tan bu yana tekrarladığı “paralel devlet” iddiası arasında sebep-sonuç ilişkisi kurdu. Kurduğu ilişkiye göre dershaneler, “paralel yapının hesabı” imiş ve bu hesabın bozulması için kapatılması gerekiyormuş.

Bu itiraf, “dershanelerin salt eğitimin gerekleri için ortadan kaldırıldığı” savunmasını tamamen çökertiyor. Dershane gündemi çok eski olduğuna göre, demek Başbakan dershaneleri değil Cemaat’i hedef aldığını itiraf etmiş oluyor. “Paralel yapı” sonradan icat edildiğine göre, Başbakan planlı bir savaş başlatıyor, karşısındakini yok edemeyince ortaya “paralel” suçlaması çıkıyor.

Bu itiraf en çok Milli Eğitim Bakanı ile Müsteşarı üzmüş olmalı. Her ikisi de cansiparane, dershane kapatmayı eğitimin icaplarıyla temellendirmek için çok çaba harcadılar. Başbakan basit bir itirafla kendi ekibinin emeklerini ve üstlendikleri riski de harcamış oldu. Bu çapta aydın siyasetçiler, bürokratlar kolay yetişmiyor. Kısaca Başbakan, sürdürdüğü gerçek savaşa cephane sağlayanları, topun namlusuna mermi niyetine koyarak teker teker harcıyor. Cumhurbaşkanı’nın, Bülent Arınç gibi ağırlığı cüssesinin birkaç katı olan siyaset aktörlerinin düştüğü duruma bakın."

Editör: TE Bilisim