Gerçekten bu ahlak, adap ve edep dışı söz ve eylemleri haklı çıkaracak somut elle tutulur bir kanıt belge olmadan, bir algı operasyonu ile adeta Türk siyasi tarihinde eşine ender rastlanır kara propaganda ile haysiyet cellatlığı ve bilgi kirliliğini izliyoruz.
Sözkonusu hanımefendi çok kısa zaman önce MHP milletvekili grup başkanvekili olarak onuru ile bu görevi yerine getiren kamuoyunun bu destek ve referansına dayanak teşkil eden bir dönem geçirmiştir. Her görev ve makam gibi bu dönem mazide kalmıştır.
O sürede bu iddia, isnat ve iftiraların hiç biri gündeme gelmezken, kamu oyunun huzuruna MHP genel başkan adayı olarak çıkması ile bu vicdansız insafsız lağım kampanyası başlamıştır.
Beğenmek, beğenmemek; oy verip, vermememek; desteklemek veya desteklememek ayrı şeylerdir. Asıl yapılmadığında sorgulanması gereken; bu kokusmuş kampanyaya karşı koymak, adaletin yanında olmak, mazluma ve haksızlığa uğrayana bir Ülküdaş Mümin ve insan olarak sahip çıkmaktır.
Yarın bu satırları okuyan herkes siyasette iddia sahibi olur ise, başına bunların gelmeyeceğini kim garanti edebilir?
Her annenin doğurduğu helal süt emmiş millet evladı, her makama; başbakanlığa, Genel Başkanığa kendini layık görebilir. kKarar milletin veya siyaset kurumunundur.
Demokratik, siyasi ve ideolojik gelenekleri ilkeli kılamazsak; yarın herkes ciyak ciyak bağırır. Bunun çok somut örnekleri vardır.
Bu yazı sayın Meral Akşener hanımefendiye yalakalık yada destek olarak yazılmamıştır. Buna ne benim ihtiyacım var, ne de böyle bir talep vardır.
Tamamen vicdanımın sesi olarak rûzi mahşerde mazlumun yanında durma adına, bir Ülkücü, MHPli ve Müslüman olma sorumlulugu ile böyle bir alçaklığa kim maruz kalırsa yanında oluruz. Tıpkı 28 şubat 1997'de Meral Akşener hanım efendinin onurluca durduğu gibi, Ülkücülerin durduğu gibi dururuz.
Birileri kaçacak delik ararken, herkesin takdirle yad ettiği gibi bugün de vicdan insaf ve insanlık onuru olan herkes bu iğrenç tuzağa, tezgaha, aşağılanmaya karşı; müfterileri maglup etmek için eli ile, dili ile, kalbi ile haksızlığa mani olur. Her yarış talebi mertçe olur.. mert dayanır namert kaçar. Elbette bir gün devran döner... izlemeye ve kendi akıbetimiz konusunda sahipsizliğimize içerliyoruz. Göster adaletini ulu Allahım!
Sabri Şenel
Editör: TE Bilisim
