Milli Eğitimin Milliliğine Bir Dokunuş Milli Eğitimin Milliliğine Bir Dokunuş
Behlül Hz. çarşı esnafına yumuşak dille çeşitli nasihatlerde bulunur. Çarşı esnafı bundan rahatsız olur. Harun Reşid'e giderek şikayette bulunurlar :

-Bize karışmasın, günah da bizim, sevapta bizim. Ona ne, her koyun kendi bacağından asılır derler.
Harun Reşid Behlül Hz. çağırarak olanları anlatır. Bir daha onların işine karışmamasını ister.

Behlül Hz. hiç cevap vermez. Dogru kasaba giderek yeni kesilmiş, parçalanmamış bütün bir koyun alarak çarşının ortasına asar.
Çarşı esnafı buna bir anlam veremez. Delidir ne yapsa yeridir derler.

Günler geçtikçe koyundan pis kokular gelmeye başlar. İyice rahatsız olunca, gene Harun Reşid'e giderek şikayetçi olurlar:

-Behlül çarşının ortasına koyunu astı. Koyun koktu. Kokudan duramıyoruz derler.
Harun Reşid çok meraklanır. Behlül neden böyle bir şey yaptı diye. Hemen çağırtıp nedenini sorar. Behlül Hz.

-Aman Efendim der. Kime ne zararı var hayvanın. Kendi bacağından asılmış duruyor.

-Kokusundan herkes rahatsız olmuş, bana şikayete geldiler deyince:
-İşte der, kimse kimsenin günahını çekmez ama kötülük öyle bir şeydir ki kokusundan cümle alem rahatsız olur.
Memleketimizin her köşesini dostlar meclisine çevirmek için,
İlmek ilmek dokumak haritanın her yanını.

En zoru barışta muhafaza etmek.
Barış için teyakkuzda olmak.
Zulmün gırtlağına çökerken,
Masumun yutkunduğu lokma olmak için…

Birlikte miyiz?
Ne güzeldir, gelecekte bir gün, göğsünü gere gere…
“En başta biz vardık” demek
Gök kubbeyi hane,
O sofradaki herkesi aile bilmek.
Vatan için,
Millet için,
Bayrak için,
Ezan için,
Allah için,
Milli birlik için,Birlik’te olmak.
İyi ki bizimlesin...
Rabbim birliğimizi daim etsin...

Editör: TE Bilisim