HDP'nin meşruiyetini yitirdiğini vurgulayan Yeniçeri, şöyle devam etti: "Çözüm süreci öncesinde çarpışmalar ve ölmeler dağlarda gerçekleşirdi. Çözüm Sürecinde kentte sivil ve silahsız insanlara karşı terörist eylemler gerçekleştiriliyor. Terör, çözüm sürecinde dağlardan daha çok kentlerde kurumsallaşmış ve yaygınlaşmıştır. Bugün bölgede PKK'lı olmayan vatandaşların seyahat özgürlüğü kalmamıştır. PKK silah ve şiddetle bölge insanını susturmuştur. PKK silahla, baskı ve zulümle halkı ayaklandırmak amacındadır. 6-7 Ekim olaylarına kadar güvenlik güçleri örgütün her tür eylemlerine AKP’nin talimatlarıyla ses çıkart(a)mıyordu. Süreci bozarım korkusu polise, askere, jandarmaya, valilere ve belediye başkanlarına işlerini yaptırmıyordu. Bu yüzden sadece dağlar değil, bölgedeki bazı şehirler de PKK’nın fiili denetimi altına girmişti. Bütün bunlardan AKP iktidarı doğrudan sorumludur." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan rol çaldığını dile getiren Yeniçeri, Öcalan ile PKK ve HDP arasında eylem konusunda ayrışma olduğunu söyleyenlerin olanı bitenin reel politiğini kavrayamayanlar olduğuna dikkat çekti. "Erdoğan'ın 'Öcalan iyi Kandil ve HDP kötü' retoriği, kötü ve yanıltıcı bir AKP senaryosudur." diyen Yeniçeri, "HDP/Öcalan/KCK/DTK/PKK aynı yoldadır. Terör bir millettir. AKP'nin 'çözüm süreci' elma şekeriydi. AKP bu şekerin tatlı ve sevimli kısımlarını seçimlerde yiyip bitirmiştir. Şimdi AKP’nin elinde kalan elma şekerinin sapıdır. AKP kaderini süreçle ilişkilendirdiği için tükürdüğünü yalayamıyor. Boşuna olan bitene makul ve akla yakın gerekçeler uyduruyor." şeklinde konuştu.
"Çözüm süreciniz, YDG-H’nin Şırnak’ın Cizre ilçesinde özerklik ilanıyla sona eriyor." diyen Yeniçeri, Başbakan Davutoğlu'nun üzerine aldığı devlet yetkisinin gereğini yapmadığı, halkı ve devleti yanılttığı, vatanın bütünlüğünü sarstığı ve terör örgütü karşısında halkı çaresiz bıraktığı için hesap vereceğini vurguladı. "Hesap vermeye hazır olunuz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HSYK'ya yaptığı atamalara ilişkin ise Yeniçeri, HSYK'nın Türkiyei Cumhuriyeti Devletinin veya Anayasa gereği bir yapıya ulaştırmak değil AKP'lileştirmek için faaliyet gösterildiğinin bilindiğini ifade etti. Buraya AKP'li bir takım kimselerin atanmasının kendilerine anormal gelmediğini vurgulayan Yeniçeri, yargının büyük ölçüde AKP'nin denetimi ve kontrolü altına girmiş durumda olduğunu kaydetti.
Yargının da AKP'nin yapmış oldukları suçları, işlemiş oldukları özellikle ihale ve diğer yolsuzlukların ortaya çıkmaması için ciddi bir gayret içine giriyor olduğunu dile getiren Yeniçeri, AKP'li birçok kişinin, başta 4 bakan olmak üzere tamamının şaibeli olduğunu savundu. Kamuoyunda mahkum edildiklerini anlatan Yeniçeri, yargı yoluyla kendi haklarında işlem yapılmasının engellenmeye çalışıldığını vurguladı.
"Delidir ne yapsa yeridir" sözünü hatırlatan Yeniçeri, bu HSYK'nın AKP'nin HSYK'sı olduğunu ifade etti. HSYK seçim sonuçlarının kendilerinin istediği gibi çıkmaması halinde iptal edileceğini açıkladıklarını hatırlatan Yeniçeri, sonucun istedikleri gibi çıktığını ve yüzde 100 AKP'li, kendilerine bağlı, hukukdan yana değil, AKP'den yana kişilerin atandığına dikkat çekti. Yeniçeri, "Yargı büyük bir sorun olmaya devam edecek. Verilen kararlardan bu anlaşılıyor." dedi.
Güvenlik paketinin Çankaya Köşkü'nde hazırlandığı iddialarının sorulması üzerine Yeniçeri, Erdoğan'ın Başbakan gibi davrandığının doğru olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı makamını siyasi bir makam haline çevirdiğini belirten Yeniçeri, Erdoğan'ın sürekli olarak Davutoğlu'ndan rol çaldığını, onun adına konuştuğunu kaydetti. "Her Allah'ın günü cumhurbaşkanı konuşmaktadır. İlk kez oluyor Türkiye Cumhuriyetinde. gündemi o yönetmektedir. Bir devlet krizi vardır." diye konuştu. Görevler ve görevleri çiğneme konusunda cidddi tartışmalar olduğunun somut olguları bulunduğunu dile getiren Yeniçeri, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin açıklamalarını da eleştirdi.
"AKP Bakanları terör konusunda cahiller. Terör ve teröristin ne alama geldiğini çok fazla bilmiyorlar." diyen Yeniçeri, terörün kuralsız şiddet uygulayan olduğunu hatırlattı. Yeniçeri, terörde kural ve kaide aramanın yanlışlığına dikkat çekti.
