Haşa "Allah yaratıcı tamam ama Hz Muhammed olmaz" deniliyorsa, bu İslamdan, Kurandan ve Sünnetten uzaklaşmaktır. 

Kurandan uzaklaşan belki kelimeyi şehadetle tekrar Mümin olur ama asıl
maksat Hristiyan iklimini inşa etmektir  Hristiyan olması kuvvetle muhtemeldir. Bu belki sosyal tepkiden çekinilerek gizleniyor da olabilir. 

FETÖ ve Papalık, "Muhammed'siz din" peşindedir. Bu durum tam Deizm İle örtüşüyor. 

İslam demek, mümin kalmak demektir. İslam kalmak Türk milletinin tarihi kararı ve şehitlerin mirasıdır. Ezan susmaz, Bayrak inmez ezanın susmaması bayrağın inmemesidir. Deizmin de  Ateizmin de amacı ezanı susturmaktır. Ezan susarsa, Bayrak iner... asla buna izin vermeyeceğiz! 

"Deizm" kavramı geçmişte hiç yoktu. Özellikle son yıllarda gençler üzerinde sebep olduğu tahribat, yaşanan hayal kırıklığı ve erozyonun sebepleri, sosyal-siyasal sorumluları, gençler üzerindeki etkileri ve Deizm'e yönelten şartlar, objektif, tarafsız ve bilimsel olarak ortaya konulmalı; sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Bu vahim süreç bir an önce sona ermeli gençler ve toplumun her kesimi gerçek Kuran,  Sünnet, milli manevi değerler ve bilimle buluşmalıdır. Yolsuzluk hırsızlık ve rüşvet iddialarının bu sürece etkileri araştırılmalı; "terörist Müslüman" iftirasının algı operasyonlarındaki sonuçları dikkatle değerlendirilmelidir.


Bu Deizm arayışları, sapıklık ve Haçlı tezgahıdır. Samimi müminler için gerçek Kuran ve sünnet kaynaklı dinimiz, ufkumuzu açan ve bizi sonsuz aydınlatan ebedi kaynaktır. Hz Muhammed'i yok sayan inkar eden bizden değildir. 

Gençleri dün ağına düşüren komünizm iken, bugün 120 bin apartman kilisesiyle misyonerlik, mezhepsizlik, Deizm ve her türlü sapıklıktır! Bunlar geleceğimizi tehdit ediyor. Bu gidişat, misyonerlerin yani kiliselerin yolunu açan sistemli planlı tasarlanan bir projedir. 

Yüzlerce yıllık dini ve milli birikim, üç beş fikri manevra İle ters yüz edilemez. Mübarek dinimiz olan İslamı, özü-sözü, Kuran ve sünneti İle muhafaza edemeyen Türklüğünü koruyamaz. Din giderse iman da, Türklük de ve Türkiye de gider. 

Ülkemiz zengin inanç, kültür, mezhep ve her türlü aidiyetle dünyanın en büyük sosyal mirasıdır. Yeni moda MEZHEPSİZLİK ve DEİZM sapıklıktır. 

Bir kez değerlerimizi silmeye başlarsak, ortada sadece  Evangelizm vb sapıklıklar kalır. 

Bu yönelişi çok ciddi sosyal tehdit, tehlike, ruh ve mana dünyamıza yönelik sistemli ve planlı bir tuzak olarak görüyoruz. Hiç kimse zenginliğimizin güllerini koparıp, dünyayı tek renk, tek güç ve inanç hükümranlığı altına sokamaz. 

Bu süreci özgürlükler, inanç, fikir veya düşünce hürriyeti olarak değerlendirmek mümkünse de, misyonerler gençliği bu safhadan sonra kitleler halinde algı operasyonları İle hristiyan olma şartlarına hazırlıyorlar. Kiliseler sundukları her türlü maddi imkanlarla, gariban ve çaresiz evlatlarımızı ağlarına düşürüp hristiyan yapma peşindeler. 3.bin yılda Asya'nın hristiyanlaştırılması Vatikan'ın kiliselerinin hedefi ve Haçlı hayalidir. 

Hiç kimsenin masum inanç değişikliklerine bir şey demesi mümkün mü? Hristiyana inanç özgürlüğü bağlamında kilise lazımsa sırtımızda taş taşıyalım; fakat burada bir büyük ihanet projesi var ve buna özgürlük diyerek pas geçmek, deve kuşu rolünü oynamaktır.

Simdi ise birakin dinleri parcalamayı vs. Insanlığı tek merkezde üçte bire dusurerek kolelestirmek istiyorlar.

Cok umurlarinda degil Müslüman ya da Hristiyan olunması..


Tek dunya.


Tek yonetim.

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...


Sirket modeli isletilen dunya...

Bütün yapılmak istenen budur.

Dünyada Müslüman olana "Türk oldu" denilmesi, Türk milletinin ila-yı kelimetullah davasının mükafatı, ispatı ve ebedi onurudur!

İslamı özü sözü, Kuran ve sünneti İle muhafaza edemeyen Türklüğünü koruyamaz, Din giderse iman, Türklük ve Türkiye gider. Kudüs giderse; Mekke, Medine ve Buhara gider... yarın İstanbul'a dayanırlar! Kudüs Ardahan'dır, Edirne'dir ve Bosnadır! 

Türkiye soğuk savaş döneminde Komünizm modasına kapılan ve aldatılan gençleri kurtarmak için çaresiz kalınca, ülkenin evlatları farklı kulvarlarda karşılıklı birbirlerine kurşun sıktı. O dönem dinsizlikle aldatılan gençlerin moda yönelişi komünizm oldu. O dönemin başında, İstanbul Beyazıt kulesine ay yıldızlı al bayrağın yerine kızıl paçavra asıldı. Başarsaydılar ezan susacak ve bayrak inecekti. Hatta kurtarılmış mahallelerde Cami müezzinlerine ezan okutmayan ve katleden bir sürü terörist-komünist eylemci vardı. 

Şimdi daha sinsi, daha sistemli, düzenli, planlı ve belli merkezlerden düğmeye basılarak yeni bir Muhammedsiz din iklimi inşa edilmeye çalışılıyor. Kuzeyden Çarlık Rusya'sının ve daha sonra komünist dönemin sıcak denizlere inme ortak hedefinin, bu sefer batıdan uzak doğu misyonerleri eliyle korkunç bir psikolojik hareketine muhatabız. Bunu komplo teorisi olarak görenler Ya cahil, ya da özel görevlidir. 

"Lailahe İllallah Muhammeden Resullulah!" cümlesinden Muhammed'i çıkararak önce gençleri yaratıcının kabul edildiği ortak bölgeye almak ve ardından düğmeye basıp kitleleri özgürlük fantezisi İle Hristiyan yapmak; onları sürüler halinde kontrol etmek, hükmetmek, yönetmek ve modern çağın kölesi yapmak, binlerce yıllık milli varlığımızda önce Ezanı susturarak İslamı değerleri yok etmek ve ardından ay yıldızlı al bayrağı indirmek istemektedirler.

Milyonlarca şehidin kanı ve canı pahasına kazandığımız ve her türlü varlığımızın güvencesi olan vatanımız, böylece adı konulmamış, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir işgal denemesinin kilometre  taşları döşenerek Evengelizm sapıklığına yol açılıyor. Bu bir oyundur, tezgahtır ve tuzaktır. 

Çekilen çilelerin, ödenen bedellerin farkına varamayanlar, çok daha ağır bedel İle sarsılır; başkalarına köle olur; soykırıma uğrar ve başka inanç, din ve milletler potasında eriyip yok olurlar. 

Evet direneceğiz 

Türk milleti, Ezan'ı, Kuran'ı, Bayrağı, her türlü milli ve dini değerleri İle bu topraklarda ebedidir. Bu böyle biline...


Sabri Şenel

Editör: TE Bilisim