İzmir’de bir camide imam olarak görev yapan memurun meslekten ihraç edilmesine neden olan süreç, 2014 yılı Mayıs ayında başladı.
Bu dönemde Facebook paylaşımları nedeniyle hakkında idari soruşturma açılan imama, 23 Şubat 2015’te meslekten ihraç edildiği tebliğ edildi.
Facebook’ta arkadaşı olan ilçe müftülüğü çalışanının bu paylaşımları daire şefine verdiğini anlatan imam, yaşananları şöyle aktardı:
“Ankara’dan başmüfettiş gelmiş. Bana, ‘sen görevden alınmak mı istiyorsun’ dedi ve Facebook sayfalarının çıktılarını gösterdi.
Ben de eşimle birlikte kullandığım sayfamdaki paylaşımlarının çoğunun eşime ait olduğunu söyledim. 3 ay sonra kademe durdurma cezası aldım, bundan 3-4 ay sonra da ihraç edildim.
Diyanet’te 10 yıl görev yaptım, bugüne kadar bir uyarı, ikaz, kınama bile almadım.”
Fişleme sonucu ihraç edildiğini anlatan imam, konuyu AİHM’ye kadar götüreceğini belirtti. Diyanet’in, savunmasını dikkate almadığını vurgulayanimam şunları dile getirdi:
“Bir milletvekili, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, haşa, ‘Allahü Teala’nın tüm vasıflarını üzerinde toplayan bir lider’ olduğunu iddia edebilmiştir.
Yine bir mitingde Erdoğan, ‘Bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır’ ifadelerini kullanmıştır.
Miting meydanını dolduran binlerce insanın Allah’a ait olan vasıfları Sayın Erdoğan’da farz etmesi maazallah o vatandaşlarımızı şirke düşürür.
Yukarıda bahsi geçen türden fiil ve eğilimlerin yayılmaya başladığını gören her din adamı hatta her Müslüman’ın, bu konuda çevresini aydınlatması, uyarması insanlık görevidir.”
Öte yandan Yeniçağ yazarı Ahmet Takan da benzer bir konuyu köşesine taşıdı. Takan, 30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AKP’ye destek vermeyen din adamlarından 849’unun görev yerlerinin değiştirildiğini, 117 cami görevlisinin ise MHP, CHP ve ‘paralel’ propagandası yapmakla suçlanarak ihraçlarının istendiğini yazdı.
Zaman
Editör: TE Bilisim
