16.Kasım 2013 günü Diyarbakır meydanında,üç oy daha fazla alabilmek uğruna yapılan şovları,verilen tavizleri,Türk düşmanları Barzani ve Şivan Perver'in eşliğinde yapılan düeti Türk Millet'i asla unutmayacaktır.

 

                  Türk Milleti'ne ihanet artık sınır tanımazlık ölçüsünü de aşmaktadır.Türkiye'nin siyasi,ekonomik ve politik alt yapısı HUKUK DÜZENİ İLE DEĞİŞTİRİLMEK SURETİYLE; EYALET SİSTEMİNİN VE ŞEHİR DEVLETÇİKLERİNİN ALT YAPISI HAZIRLANMAKTADIR....

 

                    Başbakan Tayyip Erdoğan ilk defa ''YENİ TÜRKİYE'DEN'' bahsetmiştir.

                     Yeni Türkiyecilik, II. Osmanlıcılık, II. Cumhuriyetçilik tartışmaları ile, eyaletleşme süreci başlatılmıştır. Üniter yapımızı bozacak düzenlemeler,peş peşe tasarı ve kanunlarla bölünmenin hukuki süreci başlamıştır...

 

                    Türklük tabelelardan indirilmiş, ana dilde eğitim süreci başlatılmış,resmi dil Türkçe'nin karşısına Kürtçe alternatif 2.resmi dil konumuna getirilmiştir.

 

                    Alfabenin yapısı değiştirilmiş,okullarımızda Türk çocuklarına söylenen ANDIMIZ yasaklanmıştır. ''Ne mutlu Türk'üm diyene'' kaldırılmış, ''Türk'üm doğruyum çalışkanım....'' çocuklarımıza yasaklanmaktadır...

 

                      Irkçılık ve milliyetçilik çağrışımı yapmış olduğu gerekçesiyle yasaklanan ifadelerin aynısına yakını bugün halen ABD okullarında her sabah okutulduğu bir gerçektir. ''...Tanrıya ve  Amerikan milletine bağlılığının şükran ifadesi...'' and'ın okutulması,72 milletten bir araya gelen ABD'de ırkçılık olmuyor,ama Türkiye'de ırkçılık sayılacak!?....

 

                      Türk milliyetçiliğine yönelik eleştiriler küresel dış bezirganların,yerli taşeronların ideolojisi olmuştur.

 

                       Türk bayrağına tahammül edemeyenler,şanlı bayrağımızı tahrik unsuru olarak görmeye başlamışardır.

 

                        Devletin en büyük ödülü sayılan devlet nişanesinden; TC ve Atatürk kaldırılmıştır.O halde bu hangi devletin ödülüdür?.II.Osmanlıcıların ve II. Cumhuriyetçilerin hayallerinde ki '' Birleşik Orta Doğu Devleti'nin'' nişanesi mi olacaktır?...

 

                        AKP iktidarında,Türkiye'de Türk olmak ve Türk'üm demek suç olmuştur.Türk milleti ve Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınmıştır.BUNLARI YASAKLAYAN BİR ZİHNİYET TÜRK MİLLETİNDEN YANAMI DIR? YOKSA TÜRK MİLLETİ'NE SAVAŞ AÇMIŞ, PKK TERÖRİSTLERİNDEN YANAMI DIR?..

 

                         Her türlü ırkçılık,etniseticilik, mezhepçilik ve ayrımcılıkla mücadele etmek herkesin görevidir.Fakat milliyetçililik ile mücadeleyi ise ancak milletin düşmanları yapar.Milliyetçilik milletini sevmek,onun özünde yok olmaktır.Sözde İslamcı geçinenlerin zihinlerine ayna tutulduğunda,etnik milliyetçi olduklarının fark edilmesi güç olmayacaktır....

 

                        ''Türk'üm  doğruyum...'' demeyi okullardan uzaklaştıranlar, Gençliğe hitabe AYET değildir diye tartışmaya açanlar;dilini,kimliğini,tarihini unutan bir gençlik mi arzu etmektedirler!?...

 

                        Kendi varlıklarını,yaşadığı milletin varlığı içinde bir bütün olarak görmeyenler,Türk milleti'ne mensup olma şuuruna erişemeyenler,ÖZÜRLÜ ETNİK MİLLİYETÇİLER,MİLLİYETSİZ DİNCİLER,aslında azınlık ırkçıları tarafından; milliyetçilik hesaplaşılması gereken  bir değer algılaması ve psikolojik maraz olarak ortaya çıkmıştır.

 

                        1000 yıllık bu topraklarda; ırk,mezhep,kültür ayrılığı yapmadan,müşterek tarihin oluşturduğu şuur ve kültürle,Türk milliyetçiliğini hafife almak mümkün değildir.Türk milleti kolay yutulacak lokma da değildir.Öyle ki bunu başarmak ve bu yola tevessül etmek isteyenler,Türk milleti'nin kotlarını ve şifrelerini çözemeyenlerdir...

 

                       ''Bıçak kemiğe dayanmak'' , '' Ayranı kabarmak'' deyimleri sadece bu milletin sabır kodları arasındadır. Tarih bu milleti bu yapısıyla çok iyi tanımaktadır.''... Kükreyip sel olup, enginlere sığmaması...'' Çanakkale'de, Galiçya'da, Sakarya'da,Afyon'da,Dumlupınar'da...'' görülmüştür...

 

                          Herkesin,Türk milleti'nin yapısını ve frekanslarını tekrar tekrar düşünerek hareket etmesi şarttır.

               Bugün ülkemiz; beyinleri dumura uğramış, milletine, tarihine,kültürüne,diline ve bütün öz değerlerine yabancılaşmış kalabalıklar ile dolu yığınlar haline getirilmiştir.

 

                Vurdum duymazlık,neme lazımcılık,ilgisizlik ve sahipsizliğin de ötesinde,KÖLELEŞME olgusu ile karşı karşıyayız...Beynini ve vicdanını batı değerlerine göre biçimlendiren adete satılık ve kiralık ruhlar ülkesine dönüştürüldük....

 

                                MANKURTLAŞTIRILMIŞ TÜRKİYE

                   

                 PKK'nın  siyasallaşmasını isteyen ABD-İsrail-AB ülkelerinin baskıları ve her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalma uğruna AKP tarafından terör örgütüne verilen tavizlerle masaya oturulmuş, 16.Kasım 2013 günü şehitlerimizin kemikleri bir daha sızlatılmış,2.HABUR sahneye konulmuştur..

 

                  Gelinen noktada sanki,Türkiye Cumhuriyeti Devleti savaşı kaybetmiş bir devlet muamelesi görmüştür. PKK ve uzantıları tarafından;Türk Milleti'ne ise kayıtsız ve şartsız teslim olmuş bir millet muamelesi reva görülmektedir...Tüm bunlarda birinci derecede sorumlu ve hesap vermek durumunda olan AKP iktidarıdır...

 

                   Yabancı güçler ve bilhassa ABD tarafından dayatılan BOP (aslında Türkiye'yi bölme projesi) hedefine doğru adım adım işlemektedir.Önce ki yazılarımızda defatle belirtmiş olduğumuz üzere; BOP Sevr anlaşmasından sonra ortaya konulmuş 100 yıllık bir projenin dayatmasıdır.

 

                    Proje Türk Milleti ile 100 yıl sonra yeniden bir hesaplaşmanın adıdır.Bölünme projesinin uygulanması için;şartların olgunlaşması,uydu devletlerin ortaya çıkarılması,gayrı milli işbirlikçi iktidarların iş başına getirilmesi gerekmiştir.

 

 

              HAZIRLIKLAR YENİ BİR DEVLETİN ALT YAPISINI OLUŞTURMA PLANIDIR

 

               İkinci Habur vakasında; Sayın Başbakan açıkça Kürdistan'dan bahsetmiş ve ilk defa YENİ TÜRKİYE ibaresini kullanmıştır.

 

 

 

 

                       TÜRK DEVLETİ'NE İHANET EDENLER TARİH ÖNÜNDE

                                       BEDELİNİ ÖDEYECEKLERDİR

 

                Ülkücü hareket olarak kamuoyunda şunu bir defa daha deklare etmek milli ve namus borcumuzdur.Hiç bir kimse;  "... Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını,TC anayasasını,Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin milli ve üniter yapısını bozacak ve değiştirecek olan hiç bir uygulama hukuki tabirle (Keenlemyekün) yani YOKLUK hükmündedir.

 

                 Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne savaş kaybetmiş bir devlet muamelesi reva görülmesini kabul etmeyiz.Türk Milleti hukukun arkasından dolanılarak,hukuk dışı yollarla yürütülen tüm müzakerelerin karşısındadır...Sorumluları tarih önünde ihanetlerinin bedelini mutlaka ödeyeceklerdir..

.

                  Türk Milleti varlığına yönelmiş her türlü IRKÇI,mezhepçi,bölücü tehlikelere karşı uyanık olacaktır ve olmalıdır.Bu tehlikelere karşı meşru müdafaa sınırları içerisinde var oluşunun gereğini sağlayacak tedbirleri de süratle alacak güç ve kudrettedir...

 

                     Türk milleti,İstiklal Savaşı ile kurulan Türk Devleti'nin Türk karakteri korumasını bilecek güçtedir. Türk Milleti samimi ve halis müslümanlardan müteşekkildir ve müslüman olmak için,milliyetini inkar etmek acizliğine de asla düşmeyecektir. 18.11.2013

 

                                                                                       Türk Ocakları

Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler

                                                                              Ümraniye Şube Başkanı

                                                                                   AV.Faruk Ülker

        

Editör: TE Bilisim