Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir! Türkler kakafoniyi sona erdirmelidir!
 GÖKTÜRK TARİHİNDEN İKİ İHANET!

Bugünlerde Göktürk tarihinden iki ihaneti anlatmak yerinde olur diye düşünüyoruz:

A- KÜRŞAD’A İHANET

İlki Kürşad’a yapılan ihanet!

Büyük Göktürk Devleti iki kola bölünmüştü. Birinin başına Bumin Kağan, diğerinin başına ise İstemi Kağan geçmişti.

Önce Bumin Kağan kolunda 553 yılında öldü. Yerine Mu-Kan geçti Fakat o da 572 tarihinde öldü ve yerine kardeşi Topo Kağan geçti.

Topo Kağan, Çinli bir prensesle evlendi. Bu prenses sayesinde Budizm koruma altına alındı ve Budizmin yayılmasıyla da Türk devleti zayıflamıştı.

Diğer kolda İstemi Kağan 576 yılında öldü. Yerine oğlu Tardu geçti.

Bir süre sonra  Topo ile Tardu’nun arası açıldı. Büyük hakanlık ikiye bölündü.

Tardu tarafı bir müddet sonra Çinliler tarafından esir alındı. Esir alınanlar arasında Kürşad da vardı. Kürşad esir olmayı içine sindirememiş, sürekli hırsla planlar yapıyordu.

O ve emrindeki 40 arkadaşı, Çin sarayını basmaya ve  imparatoru kaçırmaya karar verdiler.

Eylem için bir gece tespit edildi.

Fakat ihanet de işte o gece oldu.

O gece 1 arkadaşları toplantıya gelmedi!

BİR KİŞİ İHANET ETMİŞTİ.

Aslında hava da inanılmaz fırtınalı ve yağışlıydı. Güya gece gezme adedi olan imparatoru sokakta gezerken kaçıracaklardı ama o gece hava muhalefeti ve çok aşırı yağmur  yüzünden imparator sarayından çıkmamıştı.

Bir arkadaşlarının ihaneti yüzünden karar vermeleri gerekiyordu…

 Ya planı değişikliklerle uygulayacak, ya da sonsuza kadar vazgeçeceklerdi.

Ancak ihanetin sonucunda bir daha girişim yapamadan yok edilebilirlerdi de… ihanet oralara varabilirdi.

Kürşad her türlü olumsuzluğa rağmen Sarayı basmaya karar verdi.

Gerisini çoğumuz biliyoruz. Başarısız olundu. Kaçarken yağmurdan taşan dere geçit vermedi ve son bir defa dönüp saldırdılar ve at üzerinde öldüler…

Fakat, bu olay tüm esir Göktürk illerinde özgürlük ateşini yaktı. Çinliler bunun üzerine başlayan isyanları bastıramadılar ve nihayet Kürşad’ın yaktığı ateş sonuca ulaştı.

TÜRKLER ÖZGÜRLÜĞÜN NE KADAR VAZGEÇİLMEZ OLDUĞUNU HATIRLADILAR!

İlteriş Kağan ile ve Çin’den gelerek katılan Tonyukuk ile yeniden devlet kuruldu.



B- BİLGE KAĞAN’A İHANET

Tonyukuk’un destek verdiği Bilge Kağan, kurultay’da İnel kağan’a karşı kağan yapıldı.

Bu hadise çok önemlidir… Göktürk devletinin başına Kapgan Kağan’dan sonra oğlu İnel Kağan getirilmişti.

Fakat Kurultay yapılır ve bu kurultay’da…

KAĞAN’I KURULTAYIN SEÇMEDİĞİ BİZZAT TONYUKUK TARAFINDAN İDDİA EDİLİR!

Yeniden kurultay seçimi yapılır ve Bilge Han Kağan olur!

Kısaca;

KURULTAY İNEL’İN KAĞANLIĞINI ELİNDEN ALMIŞTIR!  BİLGE HAN’A VERMİŞTİR!

İnanılmaz, değil mi?

Yani bundan 1300 sene önce bile “Kurultay Demokrasisi” vardır. Kağan’a rağmen Kağanlık alınıp başkasına verilebilmiştir. Kimse “ölürsek lider ile birlikte ölürüz” dememiş ve fikrini serbestçe söyleyebilmiştir.

Bu noktada;

Öncelikle günümüzdeki Kurultay tartışmalarını ve..

Bugün getirilen Anayasa değişiklik önerisinin 1.300 yıl önceki Türk uygulamasından bile daha geride olduğunu lütfen hatırlayalım.

Kağan’ı alaşağı eden Kurultay, onun adamlarından oluşmuyordu. Temsil esasına göre gelmişler ve Kağan’a muhalefet edebilmişlerdir. Oysa bugünkü teklifte, Başkan ve Milletvekilleri aynı seçimde seçildiği için, zaten parlamentodaki çoğunluk Başkanın partisinden olacaktır. Bu kaçınılmazdır. Böyle bir sonuç mümkün değildir. Tersine, son derece zayıflatılmış ve başkanın iki dudağı arasındaki parlamenterler, sadece ellerini kaldıracaklardır.

Neyse, konumuz ihanet.. biz ona devam edelim…

Ama önce şunu da ilave edelim.

Bilge Han, Tonyukuk ve Kül Tigin önemli işler yaptılar.

1- Sıradan insanların çiftçilik yapmalarını teşvik ettiler.

2- Türk erkeklerin Çinli kadınlarla evlenmesi yasaklandı.

3- Çinli tüccarların ülkenin her tarafını gezmesi engellendi.

4- Budizm yasaklandı. Budizm mabetleri kapatıldı.

(Burası çok enteresan; aynı olayı günümüze uyarlarsak, muhtemelen Atatürk’ün yaptığıyla aynı kapıya çıkar. Tekke ve Tarikatlar fesat yuvası oldukları için kapatılır. Bakın dinin yasaklanmasından bahsetmiyoruz. Tek Tanrılı inanç var. Ona hiçbir şey olmuyor. Zayıflamanın kaynağı Budist mabetler kapatılıyor. Peki, bugünkü tarikat uygulamalarının Budizm’den ne farkı var? Hepsi kendine bir “Buda” bulmuş. Onun buyruklarını yerine getirmiyor mu!)

İhanete geliyoruz.

Önce Tonyukuk ve ardından Kül Tigin hayatlarını kaybediyor.

Bu sarsıntıya rağmen Bilge Kağan, yine de onlar ölmemiş gibi yapıyı muhafaza ediyor.

Fakat ihanet dedik değil mi?

Yine bir Göktürk soylusu tarafından gerçekleşiyor!

ÇİNLİLERİN SATIN ALDIĞI BİR GÖTÜRK SOYLUSU TARAFINDAN!


Bilge Kağan zehirlenerek öldürülüyor!



Bugünkü ihanet rüzgarına bakıp, kimin kimler tarafından satın alındığı yorumu okurlarındır.

O dönemde para, güç, makam, tarikat ve ticareti elinde bulunduran “İHANET FİNANSÖRLERİ” nin kimler oldukları da…


Ancak işin “makam” tarafını biraz daha açalım. Şunu hatırlatalım…

Çinli prensesle evlenip, onun sayesinde kendi bölgesine Çin kolaylıkları sağlarken, kardeş bölgenin Çin akınları karşısında yıkılmasını seyredenler de ihanetin içindedirler.

ve bu bahsettiğimiz kişiler (Örneğin Topo Kağan) “Başbuğ’un oğullarıdırlar”!






Editör: TE Bilisim