Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler
 21 Şubat 1980 günü İstanbul'un Beşiktaş semtindeki oturdukları apartmanda yataklarından kaldırılarak, babalarının gözü önünde şehit edilen Serdar ve Levent Erkenez kardeşler ve amcaoğulları Uğur Erkenez'di. 12 Eylül Türkiye'de MLSPB adlı terör örgütünün kanlı elleri, kan içen vampirleri tarafından hedef alınan Erkenez kardeşler, İstanbul Işık Mühendislik Yüksek Okulu'nun ülkücü çalışkan öğrencileriydi. Tek suçları Türk milliyetçisi olup, vatansever olmaktı. İşte bu sebepten dolayı, Türkiye'de iç savaş tahrikçileri, onları acımasızca babalarının gözleri önünde şehit ettiler. Birliğe Çağrı Gazetesi'nin 29 Mart 1980 tarihli 5. sayısında da Şehit Erkenez'ler'in cesetlerinin başında acı ve gözyaşıyla kahrolan bir babanın ızdıraplı fotoğrafı yer alırken, altında şu satırlar yazıyordu: "Ey şehitlerimiz, Yüzünüzde tatlı bir tebessümle rahat uyuyıın. Çünkü boşa değil bıı şehadetler. Boşa değil vuruluşunuz. Ne sizin, ne sizden öncekilerin, ne de gelecekteki şehitlerimizin. İnce kulislerde parmak hesabı yapanlara, rahat koltuklarına gömülüp, kanınızı menfaate çevirmeyi düşünenlere rağmen boşa değil... Çünkü biz varız. Soluk alıp veren, gece sabahlara kadar beynini mıncıklayan bizler varız... Yüzbinler var, yataklarında uyuyamayan, yarını, güzel günleri, Turanı, Nizam-ı Alem'i düşünenler... Ülkücü hareket var! Biz de yanınıza gelmeye hazırız, ama önce bu dünyadaki hesabımızı görerek. Yüce Allah'a ve onun şanlı Resul'üne and olsun, kanınız yerde kalmayacak. Bu yüzbinlerce ülkücünün beynine kanla yazılı yemindir. Hiçbir gücün engelleyemeyeceği, her beşeri gücün önünde diz çökeceği bir yemin. Kefareti olmayan bir yemin. Ve sen babam... Yüzbinlerce ülkücü evladından ancak üçünü kaybetmiş babam... Yüzündeki her çizgin bir ızdırap anıtı olup, kalbimizi oyduğu babam. Ağlama. Ve ağlatma bizi... Görmesin düşman gözyaşlarımızı ve sevinmesin. Akacaksa su olarak dışarı değil, kan olarak içimize aksın, bırak... Kan olarak içimize aksın... İnan ki herkesin söyleyeceği söz bitecek, bitecek bir gün... Ve o gün..."
Editör: TE Bilisim