Bizleri yalnız bırakmayan, türlü fedakarlıklarla işini gücünü bırakıp Türkiye’nin dört bir yanından bir kelime dahi olsa desteklerini belli edebilmek için Ankara’ya akın eden halkımıza sonsuz minnet duyuyoruz.
Kimisi 15 saatlik yolu göze alıp birkaç saatliğine olsun gelmiş, kimi bahçesinden toplayıp arabasının bagajına doldurduğu narları, mandalinaları “çam sakızı çoban armağanı” diye utana sıkıla hediye eden, ekseriyetle yorgun ama heyecan dolu gözleriyle oradaydı. Herkesin ortak paydası memleket sevgisiydi.
Bize inanan, umutlarını bize bağlayan vatandaşlarımız adına bize düşen yüce Türk milletinin isteklerine, emellerine ve çıkarlarına uygun hareket etmek, liyakate dayalı bir sistemi inşa etmek olacaktır.
Bu bağlamda halkımızın kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı siyaset ikliminden bir kaçış olarak nitelediği, dört elle sarıldığı, umutlarını bağladığı oluşumumuzun da kullanacağı dil olumlu, birleştirici, kucaklayıcı olmalıdır. Bunu söylemek dile kolay elbet; kimi zaman fark etmeden kendimizi saldırgan tavırlar içinde bulabiliyoruz. Zira 15 senedir hepimiz yıprandık, yıpratıldık, hatta yeri geldi “taraf olmazsak bertaraf olduk”
Bundan sonrası ise bambaşka, tertemiz bir sayfa olacak. Toplumun neredeyse tamamıyla hiçbir psikolojik bariyeri olmayan, sonuna kadar milli, sonuna kadar demokrat ve toplumsal değerlerimizle barışık bir parti olarak yola çıktık, bu yolumuzdan da dönmeyeceğimize söz veriyoruz.
Çocuklarımızın denek olarak kullanılmasına, neredeyse her sene değişen sınav sistemiyle şaşkına dönmesine, merkezi sınav sisteminden uzaklaşılmasına karşı çıkacağız. Üniversitelerimizde yayın sayılarının artması için gerekli düzenlemeleri yapıp, dünya üniversiteleriyle yarışan bilim yuvaları haline getireceğiz. Üniversitelerde nicelik değil niteliğe önem vereceğiz.
Ülkemizin genç ve dinamik beşeri gücünü, toplumsal enerjimizi pozitif olarak kullanacak, kavga dili yerine birleştirici, hoşgörülü bir sevgi dilini geliştireceğiz. Tarihi milattan öncesine dayanan Türk milletinin en genç devleti olan Türkiye’nin küresel olarak sözü geçen, bilim üreten, kendine yeten, özgürlükçü, dünyadaki teknolojik gelişmelerle entegre bir devlet olmasını sağlayacağız.
Hukukun üstünlüğünü tesis edecek, hukuku hiçbir zaman araç olarak kullanmayacağız. Demokrasinin sandıktan ibaret olmadığını, kuvvetler ayrılığı ilkesini tekrar hayata geçirerek göstereceğiz. Vatandaşımızın işe girerken “tanıdık” ya da “torpil” aramasını normalleştiren sistemi de tamamiyle değiştireceğiz.
İnancınızı diri tutun, bize inanın; her şey İYİ olacak.
Elif Gökdemir
(Kurucu Üye)
Editör: TE Bilisim
