Beni melun emellerinin engeli olarak görüp, sıfatlarına bakmadan gezip dolaştıkları yerlerde aleyhimde tezvirat yapan ismi büyük cüceler;
1- Kongre yerini siz seçtiniz, ben itiraz ederek "MHP'yi o küçük salona sıkıştırmayın, orada kongre olmaz" diyerek durumu tutanakla tespit ettirdim ama siz bir türlü Akyurt'tan vazgeçmediniz.
2- İkiniz birden 120 küsur imzayı zor toplamış olmanıza rağmen Sn.Akşener'in nezaketi ve ülkücü iradeye saygısı münasebetiyle çağrı heyetine birer temsilci vermenize rıza gösterildi, anlamadınız.
3- Çağrı heyetindeki 2'ye 1'lik çoğunluğunuzu ülkücü hareketin geleceğine çekilmiş kılıç gibi kullanarak, kongre ilanına genel bir tüzük değişikliğine izin verilmemesini temin adına sadece 63.maddeyi derc ettiniz.
4- Türkiye'nin her yerinde "Meral hanım ihraç edilecek ve dolayısı ile aday olamayacak" demek suretiyle meydanın kendinize kalacağını anlatıp durdunuz.
5- Kongre divanında da aynı filmi çevirmek adına her adayın birer temsilcisi olsun ısrarında bulunarak yeni bir senaryoyu uygulamaya koymak istediniz ama biz buna izin vermedik.
6- Divan başkanlığına sözde aday çıkardınız. Çağrı heyetindeki çoğunluğunuz olmasa adaylık talebiniz bile kabul edilmezdi. Boş kağıtlara imza attırdığınız delegelerin geleceklerini bile hesap etmeden divan teklifi diye çağrı heyetine sundunuz.
O belgelerle tarla satılır ama divan teklifi hazırlanmazdı. Keşke seçim olsaydı da boyunuzun ölçüsünü alsaydınız.
7- Kongre delegasyonu yapılan tüzük değişiklikleri ile; keyfi teşkilat kapatmaları, keyfi ihraçları, keyfi tedbirli sevkleri kaldırıp, olağanüstü kongreler olağanüstü kongre kararı alıp onu uygulayacak icra heyeti atayabilir hükmü getirince paniğe kapıldınız. Zira derdiniz Milliyetçi Hareketin geleceği değil, kendi şahsi ikballerinizdi.
8- Şayet bu kongre sonuçlarına adaletin uğramadığı bir hakim odasından tedbir kararı çıktıysa hiç şüphe yoktur ki müsebbibi sizlersiniz. Zira salon tercihi ile birlikte kongre gündemini belirleme işlemi de sizin siyasi şeytanlığınızın sonucudur.
Eserinizle övünebilir ve sayın Bahçeli ile gelecek planı yapabilirsiniz.
Ülkücülerin kaderiyle oynadınız. Ayrıca bunu ilk defa da yapmıyorsunuz. Ne pahasına olursa olsun sizlere bu alışkanlığınızı terk ettireceğiz.
Şimdi sırf tuzaklarınızı bozmak adına gayret sarfettiğim için ardım sıra dedikodu yaparak netice alacağınızı mı varsayıyorsunuz?
Samimiyet testine ihtiyaç duyduğumu mu zannediyorsunuz?
Ülkücüler sizi de beni de geride bıraktığımız imtihanlardan gayet iyi tanıyor.
Arkamdan çemkirmeyi ve iftira atmayı bırakın....
Kendinize ve siyasi namusunuza güveniyorsanız, benim yaptığımı yapın ve yüze konuşun!..
Müsavat DERVİŞOĞLU
