Süklüm püklüm, zavallı durumdaydın. Sorgucular ne sorarsa bülbül gibi anlatıyordun. Örgütün bütün sırlarını verdin. Bütün korkun idam edilmekti.
Öyle ya, on binlerce insanın kanına girmiş bir katildin. Onlara ‘Beni lütfen idam ettirmeyin’ diye yalvarıyordun. İdam edilmen iyi olmazdı. Aksi takdirde senin küçük varlığın dünya çapında bir efsaneye dönüşür, bir sürü ülkede heykellerin dikilir, seni adam yerine koyanlar
tarafından ‘Halk kahramanı (!)-Devrim kahramanı (!)’ ilan edilirdin.
O günlerde ben de yazdım ‘Sakın bunu idam etmeyin, hapiste kalsın da biraz ders alsın’ diye.
Sonra seni İmralı mahkemesinde gördüm, göz göze bir dakika kadar kesiştik!
Şaşkındın, insan olarak sana acımıştım.
Neyse ki idam cezasını tam o sırada kaldırdılar, asılmaktan kurtulmuş oldun.
Sonraki aşamalarda hep sorgulandın, bildiğin her şeyi yine şakır şakır anlattın.

* * *

Şimdi ise devir değişti. Sana ve teröristlerine karşı dağlarda mücadele veren subaylar artık hapishanede!..
Seni İmralı’da sorgulayanlar da öyle.
Roller değişti, sen bu iktidarın gözünde adeta ‘Kahraman ve kurtarıcı’ oldun, onlar ‘Hain, terörist, darbeci’ ilan edildi.
Dünya tersine döndü!

* * *

Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü

Sayın ve muhterem Apo, teknik direktörlüğünü Tayyip’in yaptığı bu maçı sen, örgütün ve senin teröristlerin kazandınız.
14 yıl öncesinin zavallı, süklüm püklüm Apo’su, sen şimdi önemli adam oldun! MİT Müsteşarı senin ayağına gelip pazarlık ediyor, Kürtçü BDP’liler gelip görüş alıyor, Tayyip seni adam yerine koymak zorunda kalıyor.
Yeni anayasa konusunda senin görüşlerine çok, ama çok önem veriliyor.
Bir kez daha anladık ki, hayatta ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin!
14 yıl önce hiç düşünür müydün, günün birinde MİT Müsteşarı’nın senin ayağına gelip İmralı’da birlikte yemekler yiyeceğinizi, muhabbet edeceğinizi, çay kahve içip pazarlık
edeceğinizi!..
Günün birinde sözü geçen kişi olup Türkiye’yi taaa İmralı Adası’ndan yöneteceğini aklına hiç getirir miydin!..
Ulan Apo, sen ne büyük adamışsın be!
14 yıl önce bedenin ve ruhun çökmüştü. Şimdi seni yeniden diriltmeyi başardılar! Moralin yerine geldi.
Bastırdıkça bastırıyorsun, istedikçe istiyorsun. Tayyip hükümeti de verdikçe veriyor.
Sayın Apo, sen ne büyük adammışsın be!.. Vallahi sana helal olsun!

* * *

Apo, bu maçı sen kazandın. Seninle dağlarda bayırlarda, siyaset kürsülerinde mücadele eden herkes yenik düştü. Onların çoğu şimdi hapishanelerde sürünüyor.
Hiç kuşkun olmasın, yakında Tayyip başkan olacak, Diyarbakır merkezli Kürdistan Federe Devleti kurulacak, amacına ulaşacaksın.
Seninle mücadele ederken biz yedi bin askerimizi ve polisimizi şehit verdik. Olsun varsın, onların kanı yerde kalsın! Onlar önemli değilmiş ki!
Bizim için önemli olan senin adam yerine konulman, bir süre sonra da serbest bırakılman.

* * *

Apo, benden sana naçizane bir tavsiye:
Sakın alttan alma, savunmaya çekilme. Sürekli hücumda kalıp gol atacaksın koçum! Bil ki, sana ne istersen verecekler.
Böyle bir hükümeti bir daha hiçbir zaman bulamazsın, değerini bil!
Koskoca devlet yetkilileri senin ayağına gelip ‘Aman Apo ocağına düştük. Bize
anlayış göster. Güçlük çıkarma da bu işi bitirelim, seni de bırakalım. Türklük meselesini anayasadan çıkarıyoruz. Artık Türk olmayacak, Türkiyeliler olacak’ diyorsa, bunun da
değerini bil.
Sayın ve sevgili kardeşim Apo, başın dik dursun. 14 yıl önce zavallı durumdaydın, korkudan bacakların titriyordu.
Bak, nerelerden nerelere geldin!
Adam oldun, ayranın kabardı! Sen geçmişi unut, geleceğe bak.
Her gece yatağına yatınca Tayyip’lerin vesairelerin geçmişlerine geleceklerine bir miktar dua et!
En derin saygılarımla Apo!”

Telekom satışları devam ediyor

Sevgili okuyucularım, daha dünkü yazımın başlığı “Telekom vurgunu devam ediyor” idi.
Telekom, devletin kendisine geçici olarak teslim edilen mülklerini, arsa, arazi ve binalarını birer birer ve topluca satıyor, hiçbir hükümet yetkilisi bu rezalete “Dur” diyemiyor.
Kiracıya evinizi mobilyalı olarak veriyorsunuz, sözleşmeye de “Tahliye edildiğinde eşyalar
eksiksiz iade edilecektir” hükmünü koyuyorsunuz. Fakat kiracı sizin eşyaları her gün satıp duruyor. Bu durumda ne yaparsınız? Telekom işte bunu yapıyor!
Bu kuruluş özelleştirildi, Arap Oger firmasına satıldı. Ancak devir sözleşmesi sonsuza kadar değil.
Sözleşme 2026 yılında bitecek ve ilgili maddeler uyarınca Telekom, teslim aldığı bütün
taşınmazları ile birlikte kurumu o tarihte devlete teslim edecek.

* * *

CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın bu konuda verdiği soru önergesine, bu önergeye aylar geçtiği halde yanıt verilmediğine de dünkü yazımda değinmiştim.
Tam da yazımın çıktığı gün- yani dün- gazetelerde yarım sayfalık kocaman satış ilanlarını yeniden gördüm!
Telekom bu kez 15 taşınmazı daha satıyor. Yerleri şöyle:
Gaziantep (2), Hatay, Muş, Şırnak, Bursa, Bitlis, Ankara (2), Kocaeli (2), İstanbul, Bayburt, Rize, Eskişehir.
Bunların toplam muhammen bedeli yaklaşık 32 milyon Törkiş lira.
Satışlar açık artırma ile yapılacak ve bir kalemde en az 40-50 milyon lira Telekom’un kasasına girecek.

* * *

Bu rezaleti görmeyen, görmek istemeyen muhalefet partileri ayakta mı uyuyor?
Devletin ve milletin bizim vergilerimizle edinilen arsa, arazi ve binaları, hepimizin gözleri önünde birer birer satılıyor.
Bu nasıl bir özelleştirmedir ve kime hizmet etmektedir?
Bu satışlar hangi sözleşmeye, hangi yasaya göre yapılmaktadır?
Bu konuda verilen soru önergelerine niçin yanıt verilememektedir?
İşte, bu yazılarımla kendilerine en güzel malzemeyi sunuyorum. CHP ve MHP bu olayı niçin görmezden gelmektedir?


 Kaynak: Sozcu.com.tr
Editör: TE Bilisim