BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...
 Başbakan Erdoğan, son günlerde internete düşen Adalet eski Bakanı Ergin ve MİLGEM projesi ihalesi konusunda bir işadamıyla yaptığı telefon görüşmelerini doğruladı. Kayıtların içeriğini savunan Erdoğan, hem MİLGEM projesiyle hem de bazı davalarla ilgili sözlerinin “doğal” olduğunu savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yerel Medya Yöneticileri ile yaptığı toplantıda ses kayıtları hakkında konuştu. Erdoğan, internete düşen ses kayıtlarından ikisini kendisine ait olduğunu kabul etti. Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin ile Aydın Doğan aleyhindeki davayı etkileme görüşmesi ve MİLGEM ihalesi için işadamı Metin Kalkavan ile yaptığı görüşmeye ait ses kayıtlarını doğrulayan Erdoğan, “Benim Adalet Bakanıma ‘Bunu yakından takip et’ dememden daha doğal daha tabii ne olur?” ifadesini kullandı.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’ndeki toplantıda yaptığı konuşmada iki gündür internette yayınlanan ses kayıtlarına değindi. İlk olarak işadamı Aydın Doğan’ın yargılandığı bir davaya müdahaleyle ilgili ses kayıtlarını doğrulayan Erdoğan şunları söyledi:

“MİLLETİM İÇİN İSTİYORUM”

“İşte dün bir tane daha yayınladılar. Adalet Bakanımla benim görüşmem. Bugün malum gazete yayınlamış çünkü kendileriyle ilgili. Dönen dolapları tabii biz biliyoruz. Benim Adalet Bakanıma bunu yakından takip et dememden daha doğal, daha tabii ne olur. Bana ilgili kuruluşumun verdiği bilgiler, SPK’nın verdiği bilgiler çok tehlikeli bilgiler. Paralel yapı veya paralel yapının dışında yapılar, kirli ilişkiler, ister istemez ‘Burayı yakından takip et’ dememi gerektiriyor. Bunu ben ülkem için milletim için istiyorum. Çünkü bu güne kadar bu ülkede her şey bunların elleri ile iki dudağı arasındaydı.”

İsim vermeden Aydın Doğan’ı eleştiren Erdoğan, “Bunlar spor kıyafetlerle blue jeanlerle, şunlarla bunlarla evlerinde başbakan ağırlamış tiplerdir. Oradan da istedikleri gibi istedikleri şekilde hükümet kurmuşlar, hükümet indirmişlerdir. Şimdi tabii böyle bir hükümet iş başında yok, bu onları rahatsız ediyor. İstedikleri gibi gelip görüşemiyorlar” diye konuştu.

“BİRİ SAF DIŞI BIRAKILMIŞ OLABİLİR”

Koç Grubu’na verilen ancak Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun raporu üzerine iptal edilen MİLGEM ihalesiyle ilgili ses kaydındaki görüşmesini de savunan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İhalelerde diyelim ki bir tanesi saf dışı bırakılmış ve şahsıma müracaatı olmuş veya olabilir. Bende kendisine ‘Dava aç’ diyorum. Ve dava neticesinde o ihalenin iptali çıkıyor ve burada bu ülkenin, bu devletin 100-200 milyon dolar kazancı oluyor. Bu telefon görüşmesini dahi dinleyecek kadar bunlar seviyesiz. Bu paralel yapının içerisinde bu ülkenin, bu milletin menfaatlerini hiçe sayan tipleri gördük bu arada.”

Savcıların ya da memurların servis ettikleri bu görüşmeleri yayınlayanların da yasaları ihlal ettiklerini savunan Erdoğan, sadece dinlemeler yok aynı zamanda biliyorsunuz görüntülemede olduğunu iddia etti.

3 dönemi arkadaşlar isterse itiraz etmem

Başbakan Erdoğan, yerel medya temsilcileriyle buluşmasında 3 dönem kuralının değişebileceği mesajını verdi. Basına kapalı toplantıda konuşan Erdoğan, “3 dönem kuralı sözü vererek vatandaştan oy aldık. Benim teklif etmem söz konusu değil. Ancak diğer arkadaşlar teklif ederse buna itiraz etmem. Partim isterse kongreye gidilebilir” dedi.

“SİYASETİ BIRAKIRIM”

Başbakan Erdoğan, “Seçimlerde birinci parti olamazsak, siyaseti bırakırım. Ben çok açık, net söylüyorum, ‘Eğer partim bu seçimlerden de birinci olarak çıkmazsa ben siyaseti bırakmaya hazırım’ dedim. Acaba diğerleri bunu bırakmaya hazır mı? CHP’nin, MHP’nin genel başkanı bırakabilir mi” diye sordu.

KOÇ GRUBU’NU ‘SAF DIŞI’ BIRAKAN SÜREÇ

Başbakan Erdoğan, işadamı Metin Kalkavan ile Milli Gemi (MİLGEM) ihalesi kapsamında yaptığı görüşmeyi “Birçok ihaleler yapılıyor, biri saf dışı edilmiş olabilir, şahsıma müracaat olabilir, ben de ‘Dava et’ diyorum” diyerek doğruladı. Ses kaydında Erdoğan ile Kalkavan arasında 16 Nisan 2013 ve 27 Eylül 2013’te gerçekleştirilen iki görüşme yer alıyor. MİLGEM projesi kapsamında altı firkateynin üretimini içeren ihaleyi 3 Şubat 2013’de Koç Grubu ve İstanbul Tersanesi aldı. Firkateynlerden dördünü Koç Grubu’nun ikisini de İstanbul Tersanesi’nin üretmesi karar verildi. Ancak Gezi olayları sırasında Divan Oteli’ni göstericilere açtığı için Başbakan tarafından eleştirilen Koç Grubu ihaleden elendi. O dönem Koç Grubu’nun sahibi olduğu TÜPRAŞ’ın da maliye denetimine alınması çok tartışılmıştı.

NİYE YAZILI YAPMADINIZ MÜBAREK!

Başbakan’ın kabul ettiği ses kaydına göre ihalenin gerçekleştirilmesinden 4.5 ay sonra 16 Nisan’da Erdoğan, işadamı Kalkavan’ı arayarak ihalenin iptali için devreye girmesini istiyor. Erdoğan’ın ihaleye müracaatlarının olup olmadığını sorması üzerine Kalkavan ‘sözlü’ olarak müracaat ettiklerini ancak ‘yazılı’ bir müracaat yapmadıklarını belirtiyor. Ardından Erdoğan, Kalkavan’dan “Müracaat ettiğimiz halde davet edilmediğimiz bu ihale ile ilgili haksızlık var” diyerek Başbakanlık Teftiş Kurulu’na başvurmasını istiyor. Ancak Kalkavan “Biz müracaatımızda hata yaptık, yazılı yapacaktık onu yazmadık” şeklinde hatırlatma yapınca Başbakan Erdoğan, “Mübarek niye yazılı müracaatınız olmadı ki” tepkisini gösteriyor.

TEFTİŞ KURULU’NA YAZI YAZIN!

Ardından da “Siz yine de tam rekabet oluşmadı diye bununla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu’na yazı yazın” şeklinde yol gösteriyor. Başvurunun Başbakanlık İletişim Merkezi’ne ve Başbakanlık Özel Kalemine de gönderilmesini isteyen Başbakan “Onu süratle bugün yarın yaparsan iyi olur” diyerek de uyarıyor.  Görüşmenin devamında Kalkavan’ın “Bir karar verdiniz mi?” sorusuna ise Başbakan “O olacak” cevabını veriyor.

MAYIS’TA RAPOR, EYLÜL’DE İPTAL

Bu görüşmeden bir ay sonra Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Koç Grubu’na verilen ihalede “kamu zararı doğduğu” yolunda rapor hazırladığı öne sürüldü. 26 Eylül 2013’te, Erdoğan başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi de Koç Grubu’na ait RMK şirketinin kazandığı ihaleyi iptal etti.

“SİZİN ÜZERİNİZDEKİ ŞEYİ OLUŞTURDUK”

Gezi olayları sırasında Taksim’deki Divan Oteli’ni göstericilere açtığı için hükümetin hedefi olan Koç Grubu’nun kazandığı ihalenin iptal edilmesinden bir gün sonra yani 27 Eylül’de yapıldığı öne sürülen görüşmede Erdoğan ile Kalkavan’ın izlenecek yöntemle ilgili konuştukları görülüyor. Erdoğan’ın “Seni arayabilirler bu malum yerden, biraz rakam ile ilgili bir görüşme yapın tekrar dedik” sözleri üzerine Kalkavan “Dün Murat Bey benimle görüşmek istedi, ben sizinle görüşmeden onu kabul etmedim” karşılığını veriyor. Kalkavan’ın “Ben bugün size onun için geldim ama konuşamadık çok yoğundunuz” demesi üzerine de Başbakan, “Keşke gelseydin konuşsaydık” diyor ve ardından ekliyor: Arkadaşlar fiyatın dışında her şeyi sizin üzerinizdeki şeyi oluşturduk, olgunlaştırdık. Ama fiyatta sizin biraz tabi şeyde farklılığınız var, en yüksek sizinki gözüküyor.”

ORADA GÖNLÜNÜZ RAHAT OLSUN

Başbakan Erdoğan, herhangi bir terslik olabilir diye Murat Bey’le görüşmediğini ifade eden Kalkavan’a “Yok şimdi ben olaya hatta İsmet’i de soktum, İsmet de büyük ihtimalle görüşmede olacak” karşılığını veriyor. Kalkavan, Havuzlı Çıkarma Gemisi (LPD) ihalesinde olduklarını, fiyat farkının da çok olmaması gerektiğini hatırlatınca Başbakan Erdoğan MİLGEM’e girip girmeyeceklerini soruyor. Kalkavan “Orada zaten gireceğiz, gerekeni yapacağız. Orada gönlünüz rahat olsun. Biz orada olandan aşağı fiyat vereceğiz, olanın altında fiyat vereceğiz. Orada sizin yüzünüzü şey yapmayız, olanın altında fiyat vereceğiz” cevabını veriyor.

VE İHALE KALKAVAN’IN ŞİRKETİNE VERİLİYOR

Kalkavan ile Erdoğan arasındaki bu görüşmeden üç ay sonra yani 26 Aralık 2013’te Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi, MİLGEM kapsamındaki 3 milyar dolarlık havuzlu çıkarma gemisi (LPD) ihalesinin Metin Kalkavan’a ait Sedef Gemi İnşaat A.Ş.’ye verildiğini açıkladı.

‘YARGIYA MÜDAHALE’ TARTIŞMASI BAŞLATAN KAYIT

Başbakan Erdoğan, Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin ile yaptığı ve internete düşen ses kaydını doğruladı. Yargıya müdahale, fişleme ve yargıda kadrolaşma tartışmalarına neden olan kayıtlarda ilginç diyaloglar geçiyor.

Kayıtta Erdoğan ve Ergin’in yaptığı iki görüşme yer alıyor. İlk görüşmede Erdoğan, Ergin’den Doğan Grubu yöneticilerinin Sermaye Piyasası Kanunu’na (SPK) muhalefetten yargılandığı davanın takip edilmesini istiyor. Erdoğan, “Olayı hızlandırma şeyleri var. Bazı çirkin şeyler işin içerisinde. Ya, uzatma yolunu seçecekler, Öyle bir durum da söz konusu. SPK’daki bağlantılar da biraz dikkate alınması lazım. Salı gününe de olabilir duruşma. Onu bir takip et de yani ihmale uğramasın yazık olur” diyor. Ergin’in “Anlaşıldı efendim zaten takipteydik” cevabı üzerine Başbakan Erdoğan, “Görünen şey, onunla ilgili çok ağır şey olacak. O bakımdan önem arz ediyor” ifadelerini kullanıyor.

“HAKİMİN ALEVİ OLDUĞU BİLGİSİ VAR”

İkinci görüşme yerel mahkemenin Doğan Grubu yöneticilerine beraat kararı vermesinin hemen ardından gerçekleşiyor. Erdoğan, “Geçen gün Bakanlar Kurulu’nda da getirdin. Aydın Doğan’la ilgili dava meselesinde. Dedin ki, dava görülmedi. Ee, dava görüldü” şeklinde tepki gösterince, Ergin “Mahkemeden aldığımız görüşme gününü yazıp vermiştim size. Bilgi notu olarak” cevabını veriyor. Erdoğan’ın “Ama işte bak, dava görüldü, kararı verdi adam” demesi üzerine Ergin, “Mahkemenin hakiminin Alevi olduğu yönünde bir bilgi de vardı” karşılığını veriyor. Devamında Erdoğan da “Abuzer Kara. Bu adam kararı verdi, daha önce verilmiş karar üzerinde de direndi. Tabi SPK şok şu anda” tepkisini gösteriyor.  

“BİZ ONUNLA OYNAMIŞ MIYDIK?”

Ergin, dosyanın nereye gideceğini soran Başbakan’a “Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gidecek diyor. Ceza Genel Kurulu’nda durum ne olacak” diye sorması üzerine Ergin, “Pek bir sorun olmaz orda. Şimdi, bireysel bir hakimde çalışır da, Genel Kurul dediğimiz kalabalık bir yapıdır. Orada bu iş sökmez efendim” karşılığını veriyor.

Erdoğan “SPK’nın bu konudaki şeyi bayağı hassas, kesinlikle diyor bunların mahkum olması lazım. Bu işi yakın takibe al” diyerek Ergin’i uyarıyor ve “Ceza Genel Kurulu kaç kişi” diye soruyor. Ergin’in “Normalde 25-30 kişi gibi bir yapıyla toplanır” demesi üzerine Başbakan Erdoğan, “Yani, son çıkardığımız kanundan sonra son durum nedir? Biz onunla oynamış mıydık?” diyor.  

“2000 ARKADAŞIMIZ TRANSFER OLUYOR”

Görüşmenin devamında Yargıtay’ın yapısıyla ilgili konuşan Ergin, yargıdaki hakim savcı alımlarıyla ilgili Başbakan’a detaylı bilgiler veriyor. Ergin, “Şimdi 38 daire oldu toplam, Yargıtay’da. Hakim-savcılar kura çektiler. Yani stajları biten 370-380 hakim-savcı, onları kürsüye yolladık” deyince Başbakan, “Bunlar ne? Avukatlıktan gelme mi” diye soruyor.  

Ergin de “Yok. Bunlar yeni mezunlardan. Avukatlıktan gelen 500 kişi. 200 kişi de idari yargıdan var. 700 kişi. Ocak ayında onlar başlayacaklar. Zaten daha önce başlatmıştık bir 500 kişi. Ekimde de 600 kişi ayrıca alıyoruz. Bu Ekim’de efendim. Avukatlıktan gelen yaklaşık 2000’e yakın arkadaşımız transfer oluyor sisteme” karşılığını veriyor. Ayrıca Ergin, Doğan Grubu’nun davasıyla ilgili “Ben Ali Bey’le de temas ederim. Ayrıca Ceza Genel Kurulu Başkanımızla da, pazertesi-salı, Bakanlar Kurulu öncesi-sonrası bir görüşme yaparım. Gerekli hassasiyetleri de sağlarız” ifadelerini kullanıyor.  

Bugün Gazetesi
Editör: TE Bilisim