Son günlerde dikkat çeken bir oluşumu, benzerlerinden çok farklı görerek bir söyleşi yapmaya karar verdik.

Adı TÜRK AYDINLANMASI PLATFORMU olan bu oluşum, kısa sürede logosunu hazırladı ve faaliyete başladı.

Aralarında akademisyenlerden öğretmenlere, avukatlardan aktif siyasetçilere kadar çok canlı bir kanaat önderleri topluluğunu barındıran oluşum, bütün enerjisiyle toplumsal ve siyasal hayatımızın neredeyse her yönüyle ilgili raporlar hazırlamaya başladı. Bir yandan gündem belirlenirken diğer yandan da “gelecek tasavvurları” yapılıyor.

İlk toplantılarında yapılan oylamada oy birliğiyle başkanlığa Milliyetçi medyanın çok yakından tanıdığı isim olan eğitimci-yazar, sosyolog Halil KONUŞKAN getirildi.  Başkan yardımcısı Ufuk KELOĞLU, oluşumun sekreteri Prof. Dr. Atilla BİTİGEN, muhasip Tuna TEKER ile sosyal medya ve teknik işler sorumlusu Alican YAVUZ oldu.

Bu düşünce platformu ile ilgili olarak Sn Halil Konuşkan ile söyleşi yaptık.



HABERALP – Halil bey bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

HALİL KONUŞKAN – Aslen Ayvalıklı olmakla birlikte 1962 yılında İstanbul’da doğdum. 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldum. Yıllarca çeşitli illerimizde Felsefe Öğretmeni olarak görev yaptım. 1999 yılında Sosyoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra bir süre üniversite de Öğretim Görevlisi olarak ta çalıştım. Geçtiğimiz yıldan itibaren emekli oldum.

HABERALP – TÜRK AYDINLANMASI PLATFORMU’nu bir düşünce topluluğu olarak oluşturdunuz. Nasıl bir çalışma planınız var?
HALİL KONUŞKAN – Bilindiği gibi ülkemiz yıllardır sahte İslamcı bir iktidar tarafından yönetiliyor. Bu iktidarın yönetim tarzı toplumda bir gerginliğe sebep olmaktadır. Bu gerginliğin toplumsal bir tepki oluşturduğu ve bu tepkinin siyasetimize yeni bir parti armağan ettiği görünüyor. Bu sosyolojik gerçeği görerek ülkemizin girdiği girdaptan çıkmak için çeşitli fikirlerin özgür bir ortamda dile getirilmesi ve toplumun faydasına sunulması gerektiğini düşündük. Bu çerçeve de aklımızda ve zihnimizde toplumun hizmetine sunulacak ne varsa, onların halkımızın istifadesine sunmayı amaçlıyoruz. Arkadaşlarımızın bu minvalde ki çalışmalarını teşvik edeceğiz ve üretilen değerleri çeşitli kurumlarımızın ve kamuoyunun bilgisine sunmaya çalışacağız.

HABERALP – Siyaset sahasında da temsilcileriniz var. Bize bu arkadaşlarınızdan bahseder misiniz? Tanıdık isimlerden kimleri sayabilirsiniz?
HALİL KONUŞKAN – Öncelikle İYİ PARTİ Kurucular Kurulu üyesi Abdullah ALAGÖZ ve Aydınlar Ocağı Kocaeli Şube Başkanı aynı zamanda İYİ PARTİ Disiplin Kurulu Üyesi Ruhittin SÖNMEZ, ünlü eğitimci-bürokrat Sakin ÖNER, eski belediye başkanları, eski il-ilçe parti başkanları, yeni il ve ilçe başkanları aramızdalar. Örneğin İYİ PARTİ Yalova İl Başkanı Ünlem ÜSTEL ve MHP eski Buldan Belediye Başkanı Temel BAŞBUĞ gibi…

HABERALP – Topluluğun sizce en somut çalışma alanı nereler olacaktır? Nerede fark yaratmayı amaçlıyorsunuz? Örneğin bu düşünce oluşumunun en net faydaları neredelerde ortaya çıkacak? Vizyonunuzda oluşumu nerede görüyorsunuz?

HALİL KONUŞKAN – Türk vatanının en büyük düşmanının cehalet ve önyargı olduğu göz önüne alınırsa; en büyük hizmetimizin önyargılı tutum ve tavırlardan arındırılmış, toplumun bütün kesimlerini kucaklayan bir sivil düşünce kuruluşu oluşturmak olacağı kanaatindeyiz. Bu çerçeve de en büyük toplumsal faydamız tahammül ve hoşgörü ikliminin oluşturulması gayreti olacaktır. Bir toplum ancak zihnine geçirilen prangalardan kurtulduğunda kalkınabilir, ilerleyebilir ve özgürleşebilir. Vizyonumuzun Türk aydınlanmasına bir nebze katkı sunmak olduğunu düşünüyoruz.

HABERALP – Topluluğun potansiyelindeki avantajları nedir? Yaratacağı fırsatlar nelerdir?
HALİL KONUŞKAN –
En büyük avantajımız, toplumun kendisini kategorileştirmeye, departmanlara ayırmaya ve köleleştirmeye çalışılmasına karşı duruşudur. Bu duruş, bizim en büyük sermayemiz ve avantajımız olacaktır.

HABERALP – Peki bu hedeflere ulaşmakta önünüze çıkabilecek engelleriniz ne olabilir?
HALİL KONUŞKAN –
Hazreti Peygamberimiz (SAV)’in de, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de, Sokrates’in de, Dadaloğlu’nun da, Köroğlu’nun da, Hazerfen Ahmet Çelebi’nin de , Gallieo’nun da, 3 Mayıs’ta ve 12 Eylül’de Alpaslan TÜRKEŞ’in de önlerine çıkan engeller olmuştu. Ancak Sokrates’i yargılayanların değil, Sokrates’in insanlığın hafızasına kazındığını biliyoruz. Kendimizi onlarla da kıyaslamıyoruz, onları kendimize aydınlanma rehberi olarak kabul ediyoruz.

Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler Saatler sonra enkaz altından kurtarılan bebekler


HABERALP – Dileyen herkes üye olabilir mi? Bir üye seçimi veya “elemesi” yapıyor musunuz?
HALİL KONUŞKAN –
Resmi kuruluşumuz gerçekleştikten sonra özgür düşünebilen, bütün yurtseverleri üye olarak kabul edeceğiz.

HABERALP -  Son olarak sizin eklemek istedikleriniz var mı?
HALİL KONUŞKAN –
Biz Türk milletinin fertleri olarak okyanusta yol alan bir geminin mürettebatları ve yolcuları gibi ortak bir kaderi paylaşıyoruz. Geminin başına gelecek olan felaketlerde, geminin bizi ulaştıracağı limanlarda hepimizi yakından ilgilendiriyor. Doğru yönetim ve işbölümünün olması için mümkün olduğu kadar fazla istişare ve fikir jimnastiği gerekiyor. Bu hizmeti sunmak için gayret göstereceğiz.

HABERALP -  Söyleşi için çok teşekkür ediyoruz ve başarılar diliyoruz.

HALİL KONUŞKAN – Biz teşekkür ederiz.


Editör: TE Bilisim