Ülkemizde son zamanlarda #Osmanlıca başta olmak üzere, #Osmanlı Devlet yönetimi ile ilgili yoğun tartışmalar yaşanmaktadır. Yeni seçilen Cumhurbaşkanımızın, Başkanlık sistemi özlemi ve mevcut #Anayasa’yı by-pass ederek, partili bir Cumhurbaşkanı gibi hareket etmesi, toplumun önemli bir kesiminde, “Cumhuriyet sisteminden başka bir sisteme mi geçiyoruz?” ya da “Ülke, Osmanlı Devleti yapısına mı dönüştürülüyor?” endişesi yaşatmaktadır.
Aynı şekilde öteden beri siyasi iktidarın Türk kimliği yerine, 36 etnik guruptan bahsetmesi Osmanlı anlayışındaki “teba” algısı içerisinde tüm etnik gurupların yeşertilmeye çalışılması da oldukça düşündürücüdür.
Ülkeyi yönetenlerin, Cumhuriyetten ve onun kazanımlarında hiç hazzetmedikleri ayan beyan ortada duran bir gerçektir. Diğer bir gerçek ise Osmanlı yönetim özlemidir…
Bütün bu gelişmeler ışığında, 13 yıllık #AKP iktidarında ecdat yadigârı Osmanlı ve #Selçuklu eserlerine gereken önem verilmediği gibi, Rum, Ermeni ve hatta daha eski uygarlıkların kalıntılarını gün yüzüne çıkarmak için gayret sarf edildiği ve milyonlarca lira para harcandığı görülmüştür. Ermeni Akdamar Kilisesi’nin ihya edildiği gibi…
Ayrıca, bu denli Osmanlı sevdalısı ve özlemcisi bir iktidarın, Osmanlı Arşivlerine bu güne kadar sahip çıkmadığı da acı bir gerçektir.
Gerçi haksızlık yapmayalım…! İstanbul’da uygun olmayan bir yere de olsa yapılan yeni arşiv binası gerçeği var. Ancak 2007 yılından bu yana #TBMM’den çıkarılmamış ve ihmal edilmiş, sonuçta kadük! kalmış bir arşiv yasası serüveni de var.
Bilindiği gibi, Devlet Arşivleri yasası bir türlü çıkarılamamaktadır. Osmanlı Arşivlerimiz İstanbul’da, Cumhuriyet Arşivlerimiz ise Ankara’dadır. Bu merkezlerin yönetimi Arşivler Genel Müdürlüğü’nce yürütülmektedir.
Özellikle Osmanlı Arşivlerinde 100 milyon Osmanlıca belge okunmayı ve gün yüzüne çıkarılmayı bekliyor. Mevcut arşiv çalışanı Osmanlıca ve diğer dilleri bilenlere ise “arşivci” kadroları verilmediği için yıllardır mağduriyet yaşıyorlar. Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir düzenleme ile her ay kayıpları 300 ile 800 TL arasındadır. Bir yandan da çıkmayan yasa nedeniyle, başka kamu kurumlarının arşivlerindeki Osmanlı belgeleri de çürümektedir. Üniversitelerde Osmanlıca eğitim almış gençlerimizde tek istihdam yeri Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü olduğu için Arşiv Kanunu’nun çıkmasını bekliyorlar, yasa çıksın ki işe girelim diye..!
Sözün özü, bizim Osmanlı sevdalısı yöneticilerimiz arşiv yasasını çıkarmayarak, Osmanlı belgelerinin 8 yıldır değişik kamu kurumlarında çürümesini seyrediyorlar… Aynı zamanda, yasa çıkmaması nedeniyle kamu kurumlarındaki arşivlerin denetlemesi de yapılamamaktadır. Ayrıca çıkmayan yasa nedeniyle, kamu kurumlarındaki arşivlerin aynı standartlar içinde kayda geçirilmesi, düzenlenmesi ve koruması da yapılamamaktadır. Devlet Arşivlerinde çalışan başta Osmanlıca bilen arşiv personelinin de bu nedenle mağduriyetleri devam etmektedir. Osmanlıca eğitim görmüş gençlerimizin iş umutları ise her geçen gün azalmaktadır. 13 yıllık iktidarlarında binlerce yasal düzenlemeyi Meclis’ten geçiren siyasi iktidarın, bu süreçte Arşiv kanunu çıkarmaya vakit bulamaması ayrıca bir ayıptır. Daha doğru bir ifade ile bu bir Hükümetin “Osmanlı” ayıbıdır.
Bizi yönetenler “Osmanlıca’yı herkese öğretmeliyiz” diyerek ahkam kesiyorlar da, adama sorarlar; “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” diye…!!!
Editör: TE Bilisim
