Altmış yıl hep başkalarıyla konuştum. Bu günse içimde ve özümde aslında tamamen kendim olan, gizlediğim ve herkesin bilmediği içimdeki ruh dünyamın ikizi hocamla birlikte, kendimi masaya yatırıp analiz yapıp, tetkik ve tahlil etmenin ve artık konuşmanın zamanı geldiğine inandım...
.

Önce bir aynaya baktım ve başkasıyla konuşur gibi kendimle başladım konuşmaya. Şimdi diyeceksiniz ki: ''..Kendi kendiyle konuşana deli denir...'' Desinler!... Umurumda bile değil, herkes biraz delidir!... Önemli olan benim kendimi nasıl hissetmemdir...
.

Şimdi içimdeki ikinci ben yani hocamdan randevu alıp; hatta uygun zaman ve mekanı beklemeden, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi modeli olan seçim sonuçları alınır alınmaz, eğri oturup doğru konuşarak hocamla hasbihal etmeye, kendimi öz eleştiriye tabi tutmaya başladım.
.
.

İlk sual benden:
-Hocam; sinirliyim, gerginim, biraz da asabiyim...  44 yıldır iyi kötü, kıytırık, mıytırık , uzaktan yakından, siyasetle hep ilgilenirim, o zamandan bu zamana sürekli oy kullanırım, belki yaşım kadar sandığa gittim, hiç bir zaman beklentim bile olmadı kendi adıma... Çoğu zaman da '' DON KİŞOT'' gibi tek başıma saldırdım '' YEL DEĞİRMENLERİNE''... Bir tek 99 seçimlerinde, bir nebze de olsa göbeğimiz yıldız görmedi, sırtımız yere değmedi...Sair zamanlarda ise hep nakavt ve tuş olarak ayrıldık sahadan...
.

Yorulmadım, geri adım nedir bilmedim... Türk Milletine rağmen Türk Milletini savundum... Rahmetli babam ve bizim hatun bile:
.

''...Bu mücadeleyi başka bir yerde yapsaydın bir kaç defa belki vekil bile olurdun...'' dediklerinde; ben ise bunlara içimden kıs kıs güldüm...Hatta böyle diyen tanıdık çevre ve dostlarımla da aklımca alay bile ettim... Benim büyük derdimden, vatana millete olan sevdamdan başkaları ne anlar dedim...Yenildiğimiz halde hep gururlanarak kalktım yerimden, dik durdu her daim kuyruğumuz ve kulaklarımız ikisi birden!...
.

Başbuğumuzdan aldığımız öğütleri bir vasiyet gibi sakladık yüreklerimizde...Gençliğimde kalbimizde imanla davamız ve idealimiz aşkına , KAF dağının arkasındaki ZÜMRÜT'Ü ANKA'YA koştuk yıllarca!.. Koştukça da heyecanla coştuk!...Bugün de aynı.. Heyecanımız hiç sönmedi, ama yüzümüz de hiç gülmedi. Olsun dedik, Büyük TÜRK MİLLETİ uğruna, rehber Kur'an hedef Turan dedik yıllarca...Milletimizin refahı, huzuru, nizam'ı alem uğruna gençliğimizi heder ettik, lider olarak bir tek inandık BAŞBUĞA...
.

İnandığımız değerleri savunurken; sayıda, kalabalıkta, azda , çokta, kısaca sonuçları hiç bir zaman kemiyet olarak görmedik . Milletimiz bizi bugün anlamasa da 50 sene sonra nasıl olsa anlar dedik, değer verilmeyi hiç olmazsa adam yerine koyulmayı bekledik...Biliyorum, hüsran, demorize olmak, hayal kırıklığı belki yakışmaz bize...Fakat geldiğimiz noktada öz eleştiri yaparak sorgulatmak istiyorum hem kendime, hem size!...
.

-Hocam duyuyor musunuz beni, dinliyor musunuz? İnatçıyım, yenilmekten de pes etmem, yarın kaldığım yerden yine devam ederim mücadeleye ama, biraz psikolojiden anlar birisi olarak, bozulan psikolojime derman olmanızı istiyorum... Nedir bunun sebebi?...
.
***

-Evladım sakin ol,tabi ki dinliyorum....Gördüm ki, buzdağının altı görünenden çok fazla.. Karşılıklı mı konuşalım, yoksa seni uyutup rahatlatarak mı konuşalım?
.

-Uyutun hocam uyutun ki içimdeki MAĞMA patlasın, derdimden ancak sen anlarsın!... 

-Şimdi rahat ol, sakinleş, yalnız sözlerime konsantre ol, kapat gözlerini üç deyince başla...

-Tamam Hocam...

-Evladım; yemyeşil vadide, ağaçların yaprak hışırtılarını, kuşların sesini , akan ırmağın sesini dinle, dallarından sarkan ağaçlardan meyveleri topla...
.

-Topluyorum hocam... 

- Oğlum konuşmadan dinle... Ne görüyorsun? Yemyeşil çimenlerde zıplayan kuzulara, otlayan koyunlara odaklan...Kuş sesleri cıvıl cıvıl, hoş bir ferahlık ve serinlik, yeşil çuha kaplı koltuklarda otururken ve sana mis gibi içecekler getiren o !....
.

-Hocam olmuyor, dalamıyorum hayale, uyuyamıyorum..

-Neden oğlum?

-Koyunlar bana keçiyim zannedip saldırmaya başladılar da ondan... Başka bir şey anlat hocam... 

- Anladım senin derdini. Üçe kadar saydıktan sonra iyice ferahla, başla beni dinlemeye...
.
***

-Türkiye ekonomide, silah sanayinde, tarımda, hayvancılık da, bankacılık ve ticarette çağ atlamaya başladı oğlum çağ!..Bizden borç para almak için dış güçler her gün gidip gelerek kapımızı aşındırıyorlar...Uluslar arası para birimi olarak Türk parası geçerli oldu. Artık yeni nesiller devalüasyon kelimesini unuttular...
.

Enflasyon %2-3 arasında seyretmek de artık... ABD'nin bize vermek istemediği F-35 ler varya, onların yerine 35 kat daha hızlı ve görünmez KIYAMET Uçaklarını yapmaya başladık...Yılda tamamen %100 yerli üretim 10.000 adet ALTAY Tankları, İnsansız ÖTÜKEN hava araçları yaptık zaten. Şimdi de Ankara'dan, ABD'ye 15.000 km yi bombalayan akıllı füzeler üretiyoruz...
.

Sadece silah sanayinden yılda 1 TRİLYON DOLAR ihracatımız var...Dünya tarım ticareti ve hayvancılık da birinci sıradayız....Türkiye Osmanlı'nın ikinci 16. yüzyılını yaşamaya başladı...Dostlarımız güven içinde, düşmanlarımız kaçacak delik aramaya başladılar...
.
- Oohhh, nerdeyim ben hocam, kuş gibi oldum uçuyorum göklerde. Yanlız ikinci 16.yüzyıl ne demek hocam anlamadım da?...
.
-Evladım tarihte 16.asır TÜRK ASRI olarak adlandırılır ya. 7 deniz, 3 kıta, 20.milyon km2 topraklar üstünde hükümran olan Osmanlı, bir fermanla tahttan indirip, başka bir fermanla kralları tahta oturtan Osmanlı...

-Düşünüyorumm, NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...

-Dinliyor musun beni oğlum?..

-Evet hocam huzur dolu kalbim... Hayallerim hep gerçek olmuş, ben nerdeyim acaba?..
.

- Oğlum duydun mu? Sayın Cumhurbaşkanı BOP projesinin eş başkanı olmayı elinin tersiyle yırtıp atıyor...Geç de olsa zarardan dönmeye başladı.Yahudilerden aldığı ''Üstün cesaret madalyası'' nı da Ankara Saman Pazarında hurdacılara vermiş!... 
.

-Yaşşasın büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti...Hocam gözlerimi açamıyorum, büyük bir mahmurluk ve sükünet çöktü üstüme...


-Sonra Hocam, devam edin lütfen sanki cennetti aladayım...

-Bitmeyen GAP projesi tamamlandı. Güneydoğu yemyeşil ve sular altında...İnsanlarımız da ayrılık ve bölücülük fitnesi bitmiş..Barzani de pişman olup, Ankara'ya el etek öpmeye geldi kerata. Ama idarecilerimiz artık güvenmiyor bunlara...
.

KERKÜK, MUSUL, TELAFER'DE Türk otonom idaresi kuruldu. Yakında Türkiye ile birleşecekler.... 5 milyon küsürat olan SURİYELİLER geri gönderilmeye başlandı...Suriyelilere vatandaşlık verilmesi durduruldu... 
Türk Devletini artık ÜLKÜCÜ KADROLARIN idare etmesine, TÜRK GİBİ DÜŞÜNENLERİN İŞ BAŞINA GELMESİNE BİLE LÜZUM KALMADI...
.

-Oh oh oohhh, çok iyi hocam günlerce uyumak istiyorum hiç bitmesin bu rüya!.. Devletimizi idare edenlerden Allah (CC) razı olsun, Devlet'i Alimiz daim olsun, varlığım Türk varlığına armağan olsun... Allah (CC) Allah !!...
.

-Oğlum, sakin ol heyecanlanma, bağırma, dahası da var... İçerde asgari ücret 5.500,00 TL oldu. İşsizlik oranı %15 den, %1'e düştü. Soğan 50 kuruş, patates 60 kuruş oldu. DOLARIN DEĞERİ bile paramızın altında...Altının gramı ise 290 liradan, 89 liraya geriledi....İMF bizden borç para istemiş... Kişi başına milli gelirde 40.000 DOLAR ile Danimarka'yı solladık Elhamdülillah...
.

- Hele de şu boyuna postuna ve cürümüne bakmayan Yunanistan varya Yunanistan, ona haddi bildirildi...Akılları sıra işgal ettikleri 18 ADAYI, bir gecede ansızın ve 2 saat 18 dakikalık bir operasyonla geri alıp Türk Bayrakları her yere dikildi... Yunan keferesi korkudan tir tir titremeye başladı...
.

BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ... BİZ OLALIM; BİR OLALIM. "MODERN VE GELENEĞİN ARASINDAKİ GERİLİMDEN," ANCAK BU YOLLA KURTULURUZ...

Daha 15 gün önce bizden habersiz EGE'DE KARA SULARINI VE HAVA SAHASINI, 6 milden 12 mile çıkartan ve daha önceki tüm hükümetlerce SAVAŞ SEBEBİ yapılan bu karara, liderimiz neden ses çıkarmıyor diye düşünürken yanıldığımızı anladık...Öyle bir HEEYYTT çekti ki, neredeyse hamile kadınlar çocuklarını düşürdükleri; silahlı kuvvetleri ise tüm adaları korkudan terk etmek zorunda kaldıklarını dünya basınından öğrendik!...
.

Kafamız bozuldu en son KKTC'ni de , Türkiye'ye ilhak ettik...Sırbistan'a ültimatom verdik, Saray Bosna'da ki Boşnak kardeşlerimizi son zamanlarda üzmeye başlamışlar...Batı Trakya, Selanik, Gümülcine, Kavala, İskeçe ve sair yerlerde Türkler'in yaşadığı yerlere muhtariyet istedik!...
.

Avrasya'da ki Türk Devletlerini, Türk Devletleri Federasyonu altında birleştirdik. Ortak bakanlar kurulu bile yapmaya başladık...İsrail kesin kararlılığımız anlayınca Kudüs'ün statüsünü tanıyıp, Filistin topraklarından çekildi...Osmanlı'ya ihanet eden bu Filistinlilere son babalığımız oldu, değer mi artık onu zaman gösterecek...
.

-Evladım elimi şıplatıp üçe kadar sayınca gözlerini açacaksın...
.
-Hocam nerdeyim? Çok mu uyudum, bir rüyadan uyandım sanki!...Yıllardır hayalini kurduğum rüyalardı bu gördüklerim...
.
***
-Hocam keşke uyandırmasaydınız rüyadan... Aysberg gibi BUZDAĞI görünümünde olan bilinç altında yaşadıklarımla başa çıkamadığım için sizin tecrübe ve telkinlerinize sığındım zaten!...Beni rahatsız eden bu duygular kemiriyor kafamı..
.

-Evladım, senin yaşamak isteyip de yaşayamadıkların kadar daha başka şeyler de canını sıkıyor öyle değil mi?...İktidar mensupları %52.5 değil de %82.5 oy alarak da gelseler sen yine muhalif olmaya ve kendini dışlanmış hissine kaptıracaksın...

-Aynen hocam...Bana bir reçete İLAÇ,MİLAÇ yazacak mısın acaba?...
.

-Bak oğlum senin İLACIN:
.

''... Okullarda tekrar andımız okunmaya başlanırsa, İstiklal marşımız sorgulanmaya açılmazsa, kamu kuruluşlarından tekrar TC ibaresi çıkartılmaya teşebbüs edilmezse, idarecilerimiz '' Ne mutlu Türk'üm...'' sözünden allerji duymazlarsa, Milli ve üniter devlet yapımız korunacaksa, Barzani kırmızı halı yerine kulağından çekilecekse, PKK artıkları tamamen temizlenirse ki çok şükür bu gerçekleşmeye başladı...
.

Dinler arası diyalogçu sümük salya ağlayan en büyük TAKİYYECİ FETÖ alçağı ve yamakçılarından hesap sorularak; bunların yerine ikame edilmeye başlayan yeni sürüme konan TARİKATÇILAR DA da kulaklarından tutulup devlet kademelerine sızmaları önlenirse... Türk tarihinin son yüzyıl en büyük lideri GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E yan gözle bakanların hadleri bildirilirse...
.

Habur, Oslo ve Dolmabahçe görüşmelerine benzer vakalar artık son olursa, hendek kazanlar kazdıkları hendeklere gömülecekse, aynı gömüldükleri gibi; Üretmeden çalışmadan sırtımızdan ASALAK GİBİ YAŞAYAN 4 MİLYON SURİYE'Lİ ÜLKELERİNE GERİ GÖNDERİLİRSE...
.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALINMAYACAKSA, ÜLKÜCÜLERE KAFATASÇI, KANDAN BESLENENLER, BESMELE ÇEKMEYİ BİLMEZLER DENİLMEYECEKSE, HAYVAN DEĞİL EŞREFİ MAHLÜKAT GİBİ KABUL EDİLECEKSE, ÜLKÜCÜLER ADAM YERİNE KOYULUP İNSAN GİBİ DEĞER VERİLECEKSE VE KISACA TÜRK GİBİ DÜŞÜNENLER EZİLİP HORLANMAYACAK VE SAYGI DUYULACAKSA....
.

Senin hiç bir sıkıntın, derdin, tasan, hastalığın kalmayacak...

Sana ve senin gibilere koyduğum teşhise gelince:
.

''... VATANINA SEVDALI, MİLLETİNE AŞIK, DEVLETİNE BAĞLILIK HASTALIĞI...''
.

Bunun ilacı yok oğlum... Eczanede ,meczanede satılmaz...Ancak yukarıda ki saydıklarım olursa; hiç bir şeyin kalmaz, psikolojin bile bozulmaz hatta her şeye muhalif bile olmazsın. Yok bu dediklerim olmazsa SENİ VE SENİN GİBİLERİ, İFLAH EDECEK HİÇ BİR İLAÇ HENÜZ PİYASADA YOK!.. 
.

Şimdilik bu kadar başka seansa lüzum kalmaz inşallah!... 25.Haziran 2018

AV.Faruk Ülker

 

Editör: TE Bilisim