Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli Ümit Özdağ ‘Türk Çernobili’ diyerek faciaya karşı böyle uyarmıştı: Acil durum ilan edilmeli
 Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri  İsmet BÜYÜKATAMAN MHP  Tarafgir Gazetesi yazarı 'Yandaş'a cevap verdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri  İsmet BÜYÜKATAMAN yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi:

 Yağmur namlı bir tarafgir gazetenin yazarı Sayın Genel Başkanımıza ve partimize üslupsuzca saldırmış, saldırmakla kalmamış iktidar sahiplerinin avukatlığına da soyunmuş.
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un Nevruz’a seslendiği dizeleri Yağmur Bey’e uyarlayıp ona şunu söylemek isterim;

“İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Yağmur?

Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.

Lafı bol, karnı geniş soyları taklid etme;

Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek.”

Babanız bizim fikir önderimizdir, ruhu şad mekânı cennet olsun. Bir de AKP nam bir fırka var. Türk fikrinden ve duygusundan uzak mezkûr fırkanın dönemin bakanı ve halen üst düzey bir yöneticisi babanıza “ruh hastası” demişti de bizden başka cevap veren olmamıştı. Anlaşılan o ki “Köfteci Ramiz’de bir rosto ile bir kompostoya” o büyük insanın aziz hatıralarına hakaret edilmesine fit oldunuz. Ayrıca avukatlığına soyunduğunuz beyefendi Başvekil değildir. Gerçi fark etmiyor. Size göre Cumhurbaşkanı Recep, Başbakan Tayyip, Meclis Başkanı da Erdoğan’dı değil mi?

Ayrıca “Ama ben sevâbına merâkınızı giderivereyim bâri!” diyorsunuz. Devlet meseleleri Star gibi bir gazetenin köşesinden hayrına sevabına kalem oynatmakla çözülmez. Yürütülen müzakerenin teferruatını da yazın. Mesela neden 101 gün beklenildiğini yazın?

AKP, zaaf ve açıklarını örtebilmek için dört bir koldan zafer edebiyatına sığınmışken, 101 günlük ayıp ve rezaleti kapatmanın telaşına kapılmışken sevap işleme duygunuzun kabarıp, yandaş bir gazetenin köşe yazarı olarak AKP’ye can suyu olma gayretinizi normal karşılamak gerek.

Son olarak Merhum Atsız Bey’in şu sözlerini tekrar okumanızı tavsiye ederim;

“Sen günün birinde Atenagoras’ı Türkiye Cumhurbaşkanı görmekte sakınca bulmazsın. Belki de Batı Hıristiyan dünyasının sevgisini ve yardımını kazanırız diye düşünürsün. Sen bir Yahudi sarrafın maliye bakanı olmasına ses çıkarmazsın. Kendi kesesini doldurmasına ve İsrail’e transferler yapmasına rağmen bütçeyi kabartacağı için sevinç bile duyarsın. Hattâ Kürt devleti kurmak için bunca Türk’ün kanına giren Şeyh Said’in torunlarından birinin başbakan veya devlet bakanı olmasına da ses çıkarmazsın. Sen yalnız Türkçülüğe karşı çıkar, Turancılığa düşmanlık edersin. Çünkü sen ya Türk ırkına yüzyıllarca kölelik etmiş bir milletin mensubu yahut da beyni işlemeyen, yobazlaşmış, okuduğunu sindirememiş bir budalasın.”

Editör: TE Bilisim