TAŞLAR OYNADI, ÜRKMELERİ DOĞAL

Su, hayat için en vazgeçilmez elementtir. Hayatta kalmamız ve hayatımızı ikame ettirmemiz için elzemdir, içinde yaşadığımız gezegende hayatı devam ettiren unsurdur. Öte yandan su hem kendi içinde büyük bir enerji taşır hem de her şart altında yolunu bulur. Önüne geleni yıkar geçer, yıkıp geçemediğinin yanından dolaşır, yanından dolaşamadığının üstünden buhar olarak uçar gider, velhasıl hiç bir şey suyun-selin önünde engel olamaz.

Toplumsal bir selin önünde Bahçeli-saray ekürüsü mü duracak?

Toplumların yaşamında da kritik eşikler vardır. Bu eşiklerde toplum çaresizliklere karşı çare üretmeye çalışır. Eğer bir toplumda hak ve adalet kavramları izne çıkmışsa, toplumun düşünenleri geleceğin felaketini görüyorlarsa toplum buhrandan çıkış için su yolları aramaya koyulur.

Son yıllarda işte bu süreçten geçiyoruz. Bu ülkenin halkı bir ağacın bile peşinden tencere çalarak üzerinde ki kara bulutların baskısından kurtulmayı denedi.

Bu tür durumlar toplumun itirazıdır. Egemenler ya itirazı değersizleştirmeye, ya önünü kesmeye ya da içine sızdırdığı unsurlarla yolundan çıkarmaya çalışır. Başarılı da olabilir, “gezi”de olduğu gibi…

Ancak toplum su gibi inatçıdır, hep bir yolunu bulur. MHP’nin içinden geçtiği kongreler sürecinin bu kadar ilgi görmesi, ses getirmesi, MHP’li muhalifler olarak adlandırılan insanların bu kadar azimle çalışmasının sebebi işte bu yoldur.

Derin toplum isyanını ülkücü hareket eliyle ete kemiğe büründürmüştür. İster delege olsun ister sadece ülkücü, Ankara’nın bozkırında oruç oruç dört kilometre yol yürüyüp tüzük maddesi değiştirenler Türk toplumundan bu selin ipuçlarını almışlardır. Oraya gidenler muhakkak halk ile ikili veya toplu sohbetlerinde içinden geçtiğimiz süreçte MHP’de değişimin gerektiği mesajını almışlardır. İşte halkın MHP’li değişimcileri yetkilendirdiğini bu gerçeğe dayandırıyoruz.

Halkın yetkilendirdiği değişimciler 13 tüzük maddesini değiştirmeleriyle Türk siyasi hayatında taşları yerinden oynatmışlardır. Artık CHP, AKP veya herhangi başka bir parti de katıksız lider sultasının sorgulanma yolu açılmış bulunmaktadır. Yani MHP'de değişimciler fincancı katırlarını ürkütmeyi de başarmış durumdadırlar.

Bu şartlar altında siyasi partilerin yönetimlerinde olanlardan sürpriz ittifaklar bekleyebiliriz. Kısaca “biz toplumu önümüze kattık, çaresizliğe mahküm ettik, buna izin veremeyiz.” diyorlar. Bu sebeple ortak çıkarları için işbirliği yapmalarını zaten bekliyorduk.

Bir kadın ve ekibi hem Türkiye’yi hem Tük milletini, hem de Türk halkını zincirlerinden kurtarmak istiyor. Ya niyeti halis olmayanlar ya da analitik düşünemeyenler kadının önünü kesmeye çalışıyorlar.

Muhalefet içi muhalefete ne demeli? Delegeliklerin iptal edildiği, üye kayıtlarının silindiği, aykırı seslerin susturulduğu, itiraz eden il ve ilçe başkanlarının teşkilatlarının polis marifetiyle kapatıldığı, sudan sebeplerle üyelerin ihraç edildiği bir mekanizmanın değiştirilmesinden memnun olacaklarına şımarık çocuk misali davranışların içine giriyorlar.

Suyun önü kesilir mi, toplumsal selin önü kesilir mi?

Diyelim ki, Akşener’in önünü kestiniz ve MHP’de size kaldı. Bu şartlarda sizi yine timsahlara yem yapmayacaklarına emin misiniz? Bu mankurt döngüsünün önüne geleni öğütecek bir değirmene döndüğünü hala anlayamıyor musunuz?

Muhalefet içinde ki muhalefete sosyal bilimci olarak bir tavsiyemiz olacak. Selin önünde kütük değil, selin parçası olun. Endişeleriniz varsa orada seslendirin. Aksi durum memleketi felakete sürüklüyor.

Mahkemelerden alınan ara kararların ancak genel merkeze öfkeyi arttıracağı ortadadır. Toplum öne sürülen mücadelecilerin mücadele azimlerine, kararlılıklarına, iradelerine bakacaktır. Bu mücadeleyi sürdürmek için aynı zamanda hayırda inatçı, söylem ve karar da sabırlı olmak gereklidir.

Mücadelede iniş-çıkışlar olsa da, umutlu-umutsuz virajları dönsek de milletin talep ettiği ve kutsadığı değişim mutlaka gerçekleşecektir.

Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü Eski ATO Başkanvekili Mehmet Aypek koruması tarafından öldürüldü

Tek bir uyarımız olacak. Değişim hareketimizin yolundan çıkmasına, bireylerin nefislerine kurban edilmesine müsaade etmeyelim. Türk milletinin umudunu öldürtmeyelim. Bunu sağladığımız takdirde su yolunu bulacaktır.

Halil Konuşkan

Editör: TE Bilisim